25 Ekim 2012 Perşembe

Bayramlık yazı..!


Rahmetli Abdurrahim Karakoç'un 4 seri bayram şiirinden 1.sini sizler için seçtim..
Artık eskisi gibi kurban kesenler, fakire/muhtaca dağıtmıyorlar.
Et pahalı diyerek, önceden aldıkları buzluklarda diğer Kurban bayramına kadar koruyup tüketiyorlar.
Bu, ancak, çok çocuklu, maddi durumu gerçekten et almaya müsait olmayan, nasılsa işte kurban kesebilmiş aileler için geçerli bir tutum.
Bunun dışında aynı apartmanda kimsenin kimseyi tanımadığı bir kent yaşamında, fakir ve muhtaçları görmeksizin, unutarak bayram yapmak, bayramın amacından uzak bayramcılık oynamaktır..
Kurban bayramı, aşktır..Aşk için her şeyini feda edebileceğinin ispatıdır..Aşk için kanını/canını verebilmektir.''oğlun'' dendiğinde ''lebbeyk'' emir sendense başım üstüne diyerek her şeyi kurban ediş, sevgili uğruna adayışın öyküsü..

Mübarek Kurban bayramınızı, en kalbi dualarımla tebrik eder; sevdiklerinizle, sağlıklı, afiyetle nice mutlu bayramlar dilerim. 

Bayramlar Bayram Ola (1)

Güneş yükselmeden kuşluk yerine 
Bir adam camiden döndü evine 
Oturdu sessizce yer minderine 

Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı 

Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı.. 

Eli öpüldükçe içi burkuldu 

Konuşmak istedi, dili tutuldu 
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu 

Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı 

Adam “he ya” dedi, gözü kapalı.. 

Düşündü kış yakın, evde odun yok 

Tenekede yağ yok, çuvalda un yok 
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok 

Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını 

Adam “evet” dedi, sıktı dişini.. 

Çalışsa ne iş var, ne cepte para 

Dağ oldu içinde büyüyen yara 
Dikti gözlerini karşı duvara 

Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı 

Adam “öyle” dedi, bağrında sızı.. 

Döndürse yönünü herhangi dosta 

Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta 
Aylar, yıllar, günler erirken yasta 

Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı 

Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı..


Abdurrahim Karakoç