12 Mayıs 2013 Pazar

Bugün anneler günü..

Kahvaltıdayız...

Cami hoparlöründen sâlâ sesi..

Bitince açıklama:

Kurtuluş mahallesi sakinlerinden, filancanın anneleri, falanın eşi, muhterem hatun.......Hakkın rahmetine kavuşmuştur..Cenazesi bugün .........camiinden öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra, ............ mezarlığına defnolunacaktır..Dost ve akrabalarına duyurulur..Allah rahmet eylesin..

Çay bardakları elimizde,

Bir süre annemle birbirimize bakıyoruz...

İkimizde içimizden neler geçirdiğimizi biliyoruz...

Ne kadar kaldı ayrılığa?

Ölüme çeyrek kala, bir anneler gününde...

Ben konuyu dağıtıyorum...

Zaten üstüme yoktur, yok yere arıza çıkarıp kaçmakta...

Aşk ve aşka dair ne varsa, sevgiliden yana...

Affedersiniz, ne alâka değil mi..?

İşte yine yaptım..Konuyu dağıtıyorum konu içinde...

Sonra içimden derin ve gizli bir şükürle ikinci çaylarımızı dolduruyorum.

Çok şükür bu yılın, bu aylarına da ve bu sabaha da eriştirdim bizi Rabbim...

Oysa niceleri yine bu yıl annesiz, ''annenize hediye alın'' reklamlarını dinlediler, hüzünle...

Kimilerinin aklına geldi üç ihlas ve bir fatiha göndermek,

Kimileri de derince çektiler kahırla tütünlerinden bir fırt...

Bugünü anneler günü bellemiş elin gevuru !

Veysel Karani hazretleri kültüründen gelen bizler için çok bir anlam taşımasa da,

Kayıtsız da değiliz, annelerimiz hediye bekler diye..

Sâlâ sesi okunalı bir kulağımıza işte şu kadar yıl oldu...

İki sâlâ sesi arasında kısacık bir yaşam.Biri doğduğumuzda bir kulağımıza sâlâ ve diğerine ezan..

İkincisi de biz öteye geçtikten, boyut değiştirdikten sonra...

İkinci sâlâya kadar, her anı idrak ve kulluk şuuru ile değerlendirenler,

Ne bu dünyada ne de ötede annelerinden mahrum olmayacak olanlardır.

Bugün pazar,

Bugün camiden sâlâ verildi,

Anneme sarılıp, gizli bir veda öpücüğü bilmem kaçıncı kez,

Doymamacasına,

Annesi olmayanların da yerine...