16 Mayıs 2013 Perşembe

efendim...(sav)



Bilmiyorum senin isminden daha güzel bir isim,
Duymadım seninle çağıran ezanlardan daha güzel bir ses,
Gülleri sen diye kokladım ömrümce,
Daha güzeli yoktu, aramadım, olamazdı da…
Utandım adını anamadım, bunca mücrimliğimle,
Efendim...


Aşıkların seni andı, seni yazdı, yana yakıla asırlardır.
Bizde o ateşten bir kıvılcım da yoktu,
Onların aşkını anlayacak bir kavrayış da...
Yine de sevdik seni kendimizce, cahilce ama samimice...
Kimi zaman bunun için doldu gözlerimiz belki de,
Efendim...


Affet bizi!
Bakmazsın bilirim, günahlara dalan gafletli halimize,
Senden önce başkalarını bellettiler taze dimağlarımıza,
Seni tanımaya kimimiz hiç, kimimiz çok geç kalmıştık.
Sen ki, merhamet temsilcisi,
Rahman'ın şefkat eliydin yeryüzünde,
''Ümmetim!'' sözü dilinden hiç düşmezdi,
Efendim...


Ne zaman Tevbe suresi : 128. ayeti okusam,
Bizlere şefkatli düşkünlüğüne hayran kalırım Efendim...
Taif'te , Uhud'da sana kıyan ellerden bir el olmadığıma binlerce kez şükrederim...
Aşığın Karanlı Veysel gibi, duyunca dişlerimi kıramadıysam da,
Görmeden gördü ruhumuz Sen’in “Gül Cemalin”i,
Efendim...


Hani huzuruna içki sarhoşu birini getirip,
İleri geri konuşanlara işaret etmiştin:
''O Allah ve Rasulünü sever bırakın!'' buyurmuştun.
Ya bizim gibi dünya sarhoşları için ne buyuracaksın?
Yavrularını emziren bir köpeğin başına nöbetçi dikip,
Koskoca ordunun güzergâhını değiştiren merhamet sendin,
Efendim...


Sokakta bir çocuğun başını okşasan,
Annesi onun saçlarındaki ab-ı hayat gül kokunu hemen anlar,
''Sen Allah’ın Rasulü ile mi karşılaştın?'' diye sevinç belirtir,
Mübarek, pak ism-i şerifini usulca sayıklayarak…
Oğlunun başını gözyaşlarıyla koklar, koklardı.
Onlar bahtlarına güneş doğan sevdalılarındı,
Efendim...


Senin için ne zaman biri vefat etti dese,
İçim acır, ''vefat''ı sana layık göremem.  
“Bu dünyamızı şereflendirdikten başka,
Sonsuzluğu da şereflendirmeye teşrif eylediğini” söylerim.
Dünyamızda olmayan, yalnızca pak bedenindir.
Ruhaniyetinle, yine nasiplilerinlesin, bilirim..
Senin için “Öldü!” diyenlerin hikmetleri ölmüş,
Efendim...


''Anam babam sana feda olsun!'' diyenler gibi derim,
Lakin seninle aynı cenneti dilemekten haya ederim.
Med-cezir gibi, bir günah bir sevap geçti gitti ömrüm.
Bir dem melek, bin dem şeytan gibi doldu defterim.
Tek sermayem, Rabbimin keremli merhameti ile,
Adına olan fakir ve mahcup sevgimdir.
Ezanlara adın ne kadar da güzel yakışıyor Efendim!
Ruhuma dolar tarifsiz bir huzurla hatıraların…
Sanki bir ezan vakti, çıkıp gelecek gibisin,
Efendim...  

_________________


Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed...sonsuz zerreler adedince...


Tevbe suresi, 128 ayet meali : '' Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, üstünüze titrer. Mü'minlere gayet merhametli ve şefkatlidir.''