15 Temmuz 2013 Pazartesi

Ramazan yazıları (7) Mesela...


Balon gibi insan bedeni de. 
Balonu kaldıran hidrojen tükenince, yükselmesi için, fazlalıklar, ağırlıklar atılır; aynen bunun gibi de, beden, yemek-içmek ve bunlarla ilgili zaman kayıplarından arındığı için; ruh balonu ilahi hikmetleri kuşanmış göklere yükselir...

Nerede ?

İlk önce sadık/salih rüyalarda...

Ama ramazanı kuşanmak şartı ile...

Yalnızca mideye oruç tutturanların, böyle bir şansı/nasibi yok!

Göz haramlara bakmayacak, dil kendisine yasaklanan başta gıybet, yalan gibi günahlardan uzak duracak...Diğer organları da buna kıyas et !

Başta namaz olmak üzere, beşe beş katacaksın. 

Tenhalarda göz yaşların sel olacak, Allah sevgisi ve o sevgiyi kaybetmiş olma korkusundan...

İmanla ölebilir miyim, kaygısı ve gayreti ile secdeler...

Önceki yazımda, 4 aylık ömrün kaldı demiştim. Burada yazdıklarım, aslında hep kendi nefsime...

Bu, 4 aylık ömrüm kaldı, sonbaharda mesela  25 ekim'in kesin ölüm tarihimiz olduğu bize bildirilmiş olsa, acaba hayatımızda neler değişir bir anda..?

İki yoldan biri olur. Ya ahmakça, yapamadığımız dünyaya ait, nefsin istediği ne varsa yapma gayreti ile dağıtır, dağılırız, ya da dünyaya ve nefse ait ne varsa, bir anda el etek çeker; yakınlarımız başta olmak üzere herkesin gönlünü/helallik alır, dargın olduklarımızla bile ne yapar eder, barışırız.(Cenazeme gel son davetimdir lütfen bile deriz.) 

Sonra ? 

Sonra kaza namazı, orucu, vermediğimiz zekatlar başta olmak üzere...

Her an abdestli, temiz ve zikirle zamanımızı değerlendirmenin çabasına dalarız...

Ve tabi gözümüzden yaş eksilmez...

Şimdi böyle bir tarihin kesinliğine inanmış olsaydık, ömrümüzün en güzel ramazan ayı olmaz mıydı ? 

Seküler dünyaya fikrini çok kaptırmamışların vereceği cevap gönülden bir ''evet'' olurdu...

Oysa büyüklerden biri ne demiş : ''Her gelecek yakındır.'' Üzerinde ne kadar çok düşünsek azdır bu kısa ama manası uzun sözün...

İşte ramazan-ı şerifin hikmetlerinden bir derin hikmettir, açlık...

Biraz da meleklere benzeyiştir. Onlar gibi yemeden içmeden, vakti en kıymetli olana, Yaradanı zikre ayırmaktır.

Bir hurma ile bir haftayı geçirenleri anlamaktır biraz da...

Afrika'nın, Burma'nın çaresizliğine ortak oluştur belki de...

''Katar, 2020 olimpiyatları için 200 milyar dolar harcayacakmış. Bu parayla Afrika'nın tamamı, 2020 sene boyunca doyar...''diyordu bir yazarımız. Ümmetin yeraltı zenginliklerini, keyiflerince heba eden İslam ülkelerinin başındaki zalimler, size ölüm gelmeyecek mi ?