16 Temmuz 2013 Salı

Ramazan yazıları (8) sorulara cevaplar


* Oruçluyken diş macunu ve fırçası ile dişler fırçalanırsa oruç bozulur. Macun sürülmeden de diş fırçası ile dişler temizlense, mutlaka macunun eseri/tadı fırçadan ağza intikal eder.
Macunun eserini bile kesin olarak yutmam demek mümkün mü ? Yani çok riski bir durum, imsak girmeden dişlerimizi bir güzel temizleriz, daha sonra uyuyup uyanınca bu bizi rahatsız ediyorsa misvak edinelim ya da su yardımı ile parmağımızla dişlerimizi yıkayalım.
Üşenmeyip diş macunun içine katılan maddeleri hatta tatlandırıcıları okuduğunuzda bu fikrinizden vazgeçer ve orucunuzu tehlikeye atmazsınız.


Efendim Peygamberimiz (sav) döneminde misvak ile dişler fırçalanıyordu, şimdiki diş fırçaları da aynı demek mümkün değildir ve ayrıca ne misvakın sevabına, ne de faydalarına da eriştirmez.

* Yüksek tansiyon, şeker vb. gibi hastalıkları olup da, ille oruç tutmak isteyenler, öncelikle, orucun kadrini bilen, dindar bir doktora danışmalıdırlar.
Bundan sonra kişi, oruca imsakta niyetlenmeyip, öğlen saat 12'ye kadar durumuna bakar. Kendisinde sağlık açısından bir risk görmiyorsa oruç tutmaya niyetlenir. Bu niyet müsadesi yalnızca ramazan ayı için geçerlidir. Ramazan dışında sahurda mutlaka niyetlenilir.
Bu durumdaki kişiler, 12den önce niyet etmelerine rağmen, örneğin saat 15-16 gibi rahatsızlansalar, su ve hap ihtiyaçları oluşsa, oruçlarını bozarlar ve kendilerine 61 gün keffaret gerekmez. Mümkün olursa kışın kısa günlerde kazasını yapar, değilse, yerine fidyesini verir.
Allah kuluna kolaylık diler, O (cc) merhamet ve lütuf sahibidir.

* Denize girmek, büyük risktir. Malum oruç giren şeyden, abdest de çıkan şeyden bozulur. Denize giren kişiye de deniz suyunun bir şekilde gireceği malumdur. Kaldı ki, bu ay manevi kazanç kapısıdır. Bir farzı yerine getirene, ramazan dışındaki 70 farz sevabı verilmektedir.
İşçisine oruç tuttuğu için, merhametli/anlayışlı davranan işverene bile cennet müjdesi verilmiştir. Bu derece rahmeti kuşanmış bir ay...

* Guslü gerektirecek bir hal ile uykudan uyanıldığı zaman, oruç dışındaki gibi, suyu burnumuza genizlerimize kadar çekmez, boğazımıza kadar (başımızı yukarı kaldırıp) ağzımızı çalkalamayız. Oruçluyken bunu yaparsak oruç bozulur. Yine lavaboda da, su kullanırken, abartmayız ve mümkünse oruç açtığımız zaman dilimine göre kendimizi programlarız.

* Namaz kılmıyorum, açık bir bayanım orucum olur mu, sorusu da çok yaygın bir soru. Elbette inşallah olur. Zira her farzın önce kendi içinde bir bağımsızlığı ve sonra diğer farzlara bağlı bir zincir olarak eşgüdüm diyebileceğimiz karakteri vardır. Bir yönüyle namaz kılmayana bunun günahı yazılırken, orucu tuttuğu için, orucun hesabından kurtulup, sevabına da erişmiş olur. 
Eşgüdüme gelince, oruçta namaz nur içinde nurdur.Oruçla örtü, nurun ala nurdur. Kısacası ''herkes yarın için önden gönderdiğine baksın'' mealli ayet mucibince, hani devir hesap devri deniliyorsa, evet zaman hesap zamanı, hangi ibadeti yaparsak, hangi günahlardan kaçabilirsek ve ne kadar çok tevbe edersek bizim kârımızdır.

* Adetliyim diye eşim başka odada yatıyor.Bu cahilce bir davranış ve çok ayıp. Adetli kadın, lanetli kadın demek değildir. Regl bedensel bir değişim sürecidir. Bu süreçte kadın ruhen daha hassas ve asabi de olabilir. Yani şefkate daha çok ihtiyacı var.Sen kalk örneğin 7 günlük sürede ayrı odada yat eşine öcü muamelesi yap, olacak şey değil. Kaldı ki, regl döneminde cinsellik tamamen yasak değildir. Kadının göbekle diz kapağı arası dışında, kadın da isterse her türlü cinsellik (cinsel haramlar dışında) serbestir.
Unutmamalıdır ki, cinsellik her şey değildir, ama çok şeydir.

* ''Dört aylık ömrüm kalsa, düşünmeme neden oldunuz, sanırım tüm mantık kurallarımı yıkardım...'' diyen sevgili okuruma da, diğer soru sahiplerine de çok çok teşekkürler. 

Bir şekilde 4 aylık ömrümüz kalmış gibi davranabilsek, şu nefs bizi rahat bıraksa, bambaşka bir dünya açılırdı bize...