23 Haziran 2014 Pazartesi

Louise L. Hay okurken...

Elime Louise L. Hay'a ait '' Tüm hastalıkların zihinsel nedenleri ve iyileşmemizi sağlayacak düşünce modelleri'' adlı Türkçeye çevrilmiş 95 sayfalık eseri geçti.

Kişisel gelişim kitaplarına bakışımı, daha önce buna benzer bir kitabı tanıtan yazımdan, takip edenler biliyorlar.


Yeniler için özetlersem, evrenin ALLAH yerine konması temelli eserlere prim vermiyorum, zira bu taktirde ŞİRK söz konusu ve bu tür kitapların çoğunda şirk kokusu mevcut. 

Yazar metafiğin yani manevi fizik ötesi hayatın boyutuna inanıyor ama Amerika'lı olarak mesela kitabını ''....ben evrenin sevgili çocuğuyum ve evren sonsuza dek bana sevgiyle bakacak, beni koruyacaktır.'' paragrafı ile bitirerek kadim Hristiyan geleneği ile uzak doğu karışımı felsefelerin rengini koruduğunu da ispatlamış oluyor.


Oysa evren denen, kainatın kimseyi koruyacak gücü yoktur, böyle bir gücü olsa, Hz.İbrahim (as) 'ın tarihte geçen olayı gibi, parçaladığı putlar sebebiyle, muhataplarına cevap verirken:Putlarınız kendilerini korumaktan acizken sizi nasıl koruyacaklar, hiç akletmez misiniz..?'' evrenin bizi koruma gücü olsaydı, önce kendisini bizden korurdu, diyorum.İnsanoğlunun bozduğu ekolojik denge gibi. 


Bizi ve her şeyi koruyan ALLAH'dır ve kainatın tek hakimi, sahibi O'dur. 


Meseleyi böyle temellendirdikten sonra, soran olabilir: Kitabın ve bu tür kitapların hiç mi faydası yok diye, zaten bu yazım salt eleştiri yazı değil. 


Bahsettiğim şirke düşme tehlikesi varsa, kesinlikle bu tür kitaplar fayda yerine imana, inanca beladır..!


İtikaden sağlam bilgi donanımına sahipseniz, belli ölçülerde bu tür kitapları dini kaynaklarla takviye ederek kendinizi geliştirmeniz mümkündür.


Söz gelimi, evrene pozitif enerji, sevgi gönderme diye geçen tema. ''Ameller (işler oluşlar, eylemler,

niyetlere (düşünsel iç dünyanıza) göredir'' şeklindeki muazzam Peygamber (sav) sözü, bize önce niyetlerimizi, düşüncelerimizi, bakışımızı olumlamayı,düzeltmeyi; sevgi eksenli, pozitif ve helal dairesinde fikirlere, niyetlere sahip olmamızı salık verir. 

Yaşamın hiç bir alanı olmasın ki, dinimizin rehberliği ve hükmü orada bulunmasın.


Ey yaşam koçu arayan sen..!

ALLAH, O güzeller güzeli elçisini, son Peygamberini zaten sana dünya ve ahiret klavuzu olarak göndermiş, örnek de O, önder de...(sav) 

Bu özet girişten sonra kitaba dönersek, bana göre kitabı okunmaya değerli kılan, ''hastalıklarımızda kendi düşünce kalıbımızın etkisi'' yazara göre bedensel ve ruhsal hastalıklarımızda düşüncelerimizin, zihinsel sebeplerinin birinci derece etkisi var ve yazar bunu kendi hayatında bizzat yaşadığını, kanser teşhisini bir kaç ayda zihinsel yöntemlerle tedavi ettiğini belirtiyor.


Evet madem insan yeryüzünde Allah'ın (cc) halifesi ve madem dinimiz bize ''Mü'minin niyeti, amelinden daha önce gelir'' diye daha hayat yolunun başında yol gösteriyor, öyleyse bize düşen aklımızı, düşüncemizi, irademizi, inancımızı olumlamak...Pozitif düşünme biçimini kesin olarak hayat prensibi haline getirmek.


Bedende en çok rahatsızlığa sebep olan düşünce kalıpları olarak da : Eleştirme, kızgınlık, içerme (gücenme) ve suçluluk duygusu esas alınarak örneklemelerin yapıldığı kitapta, daha sonraki sayfalarda  sorun, olası neden ve buna karşı yeni düşünce modeli çeşitli hastalıklar alfabetik olarak sıralanarak formüle edilerek okura sunulmuş.


Doğrusu bu tablolar bana oldukça ikna edici geldi.


Başta da belirttiğim gibi, şirk, evren meselesine dikkat edilerek bu tür kitaplar moral motivasyon açısından, özellikle depresyona girmiş çağımız insanına faydalı olabilir diye düşünüyorum.


Son paragraf: Aslında çağın asıl hastalığı, manevi bunalım ve buhrandır. Maneviyatı bozulan insan da haliyle bedenine zarar vererek bu bunalımı derinleştirerek hayatını çekilmez bir yük haline getiriyor.