11 Temmuz 2014 Cuma

Kürk Mantolu Madonna

Okumaya gençliğe geçiş dönemlerimde, roman ile başlamıştım. Yeni başlayacaklar ve özellikler çocukları kitap okumaya alıştırmak için iyi bir yöntem/seçimdir, roman ve kısa hikayeler.

Okumayı sevdikten sonra bir daha elime roman almadım. Bana faydasız ve içi tasvirlerle dolu zaman kaybı gibi geldiğinden, sürekli öğretici seviyesi belirgin eserleri seçtim.

Eser sahipleri öğretmenim gibi oldular,gerçi onlara layık öğrenci olduğum tartışmalıysa da,en azından fikri planda Allah'ın da keremi ile şu an durduğum yer için ne kadar şükür etsem azdır.

Bütün eserleri 1950'li yıllardan beri Bulgaristan’daki tüm okullarda okutulduğunu yeni öğrendiğim, Sabahattin Ali'nin  Kürk mantolu Madonna'sı üzerinde çok konuşulunca yıllar sonra hikaye türü bir kitap okuyayım bari dedim. Doğrusu bendeniz Sabahattin Ali'yi günümüz yaşayan yazarlarından sanıyordum. Bu itiraftan sonra, evet hakkında sonradan bilgi edindiğim yazar meğer bu kitabını 1948'de yazmış.

Çok uzun yazmayacağım, kitabın içeriği hatta pdf olarak bile emek hırsızlığı adına evde interneti olan herkesin kolaylıkla ulaşabileceği roman bana göre sıradan, vasat bir öykü.

Bana verebileceği bir şey olmadığı besbelli olan eseri gelişme bölümünden sonra (son belli olduğundan) özetleyerek tamamladım.

Eserden çıkan derslerin başında, kendi içine kapanmış, gözümüze önemsiz gelen pek çok insanın iç dünyasında....''harabet ehline hor bakma sakın, defineye malik nice viraneler var'' deyişi ile özetlenebilecek ve hepimizin hayatındaki hatalarımıza, arayışlarımıza işaret eden bir Raif efendi serüveni.
Sabahattin Ali'nin şiirlerini tercih ederim.