6 Ağustos 2014 Çarşamba

Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

Nur içinde yatsın ne güzel yazmış, destansı, aşk dolu.
Bazı şiirleri çok kıskanırım.
Hele şu dize nefis :
''Ey sevgili 
Uzatma dünya sürgünümü benim ''

Dillendiremesek de aslında pek çoğumuzun hali. Fark şu ki; biz figüranız, aşık olamadığımız için, Maşuk'a : Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim...'' diyecek ne hal, ne de mecal var. Yani Şeb-i Aruz'luk bir vuslat durumumuz yok, var olan sadece umudumuz, gerisi malayani bir günah arşivi...

İşimizden sıkılsak, baktık olmuyor çıkış veririz. Bir kitap, sıkıcı gelirse, okumama hakkımızı kullanırız.Bazen bir şehri ya da ülkeyi değişiriz de, iş dünya hayatına gelince; öz cana, nefse kıymak büyük cürüm, haram ve azaplık bir iş olduğundan;
''Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim...'' diye yakarırız. Bizimkisi aşık-maşuk halinden uzak, belki daha fazla günahlı yaşamamak, belki dünyanın bizi sıkıyor oluşu.

Yeterince dünyayı gördüm bildim, madem bende marifetullaha erişecek hal yok, evet sıkıldım artık, ölüm ve ötesini görüp tecrübe etsem diyen fukara bir ruh hali...

TV reklamında Başbakan aşağıdaki şiiri okuyunca, içinde eridim bu şiirin.
Hep dilimde :
''Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim...'' dizeleri kaldı.

Biz de aşağıdaki mübarek hadis-i şerif gibi dua edelim :

''Sizden hiç kimse maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise, yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al. ( Buhari )



Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

''....
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda 
Verilmemiş hesapların korkusuyla 
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim 
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da 
Sevgili 
En sevgili 
Ey sevgili 
Uzatma dünya sürgünümü benim 

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır 
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır 
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır 
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır 
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır 
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır 
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır 
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır 
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır 
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır 
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır 
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır 
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır 
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır 
Sevgili 
En sevgili 
Ey sevgili...''

Sezai Karakoç