5 Aralık 2014 Cuma

Hayvanlara merhamet

Güzel dinimiz, Sevgili Peygamberimizin (sav) nur şahsiyetinde ''Alemlere Rahmet'' olarak her can taşıyana değerini,hakkını vermiştir.Nasıl ki Allah'ın Rahman sıfatı kendisine iman etmeyenleri de bu dünyada nimetlendiriyorsa, aynen bunun benzeri olarak, Sevgilimiz,Peygamberimiz,Örneğimiz,Önderimiz,Özlemimiz- sallallahü aleyhi vesellem-in mukaddes hayatlarında hayvanların da çok özel ve güzel bir yerinin olduğunu gözlemleriz.

Uzun bir yazı konusu olmasına rağmen fazla yorumlara girmeden, bahsettiğim kitaptan (Kütüb-i Sitte.cilt:7/267-291 arası) hadis-i şerifleri,seçmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum:

''Bir adam yolda yürürken susadı (başka hadis-i şerifte de kötü yoldaki bir kadın)...derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine 'bu köpek benim gibi susamış' deyip tekrar kuyuya inip mestini su ile doldurup,ağzıyla tutup dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti.''

''  Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı.''

'' Peygamberimiz (sav) bir bahçeye girmişti. Orada bir deve vardı ve Sevgili Peygamberimizi görünce inledi ve gözlerinden yaşlar aktı. Aleyhissalatü vesselam Efendimiz deveye yaklaştı ve göz yaşlarını sildi. hayvan sakinleşti. 'Bu devenin sahibi kim?' diye sorarak ilgi gösterdi. Ensar'dan bir genç : 'o bana aittir ey Allah'ın Resulü' deyip ortaya çıkınca Hz.Peygamber onu payladı :
' Allah'ın sana mülk kıldığı bu deve hakkında Allah'tan korkmuyor musun ? Bak! Bu bana şikayette bulundu. Sen bunu acıktırıyor ve fazla çalıştırarak da yoruyormuşsun.''

Sevgilimizin aleyhissalatü vesselam şefkatini,kuşatıcı merhametini görüyor musunuz ? O'nun güzel ahlakı ve mucizelerinden...Yine at,deve gibi hayvanların üzerinde karşılıklı sohbeti yasaklayan da O'dur. Bunun hayvanlara lüzumsuz yorgunluk olacağı endişesi...

Yine yuvadan yavru kuş almayı, karınca yuvası yakmayı ve açık arazide delik,çukur yerlere küçük abdest yapmayı yasaklayan da bu güzel merhamettir.

Kur'an- Kerim'de de 16 farklı hayvan isminin ve bazı hayvanların da sure adı olacak kadar önem verildiği ve tüm canlıların da ''birer ümmet'' olarak değer taşıdığı kaydını görüyoruz.

''Merhametli olanlara Rahman (olan Allah) merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da size rahmet etsinler.'' Alimlerimiz, yerde olanlar cümlesinden, Müslüman,kafir,hayvan-bitki her çeşit canlıdır; gökte olanlar ise bizlere dua eden meleklerdir diye açıklama yapmışlardır.

Bu hadislerden her canlının hayat hakkı olduğu, asla işkence yapılamayacağı,öldürülmesi gerekenlerin de eziyetsiz öldürülmesinin şart olduğu,yavrularının anne üzerindeki hakları, fazla yük vurulmaması,gıdaların tam ve zamanında verilmesi,temizlik ve bakım, yaratılışları dışında kullanmamak...gibi kaideler dinimizde büyük yer tuttuğu için söz gelimi Osmanlı'da hayvanlar için; Makamı Meşihatca, Kitabun Nafakat namıyle özel kanunnameler,yasalar vardı.

Dünyada insan hakları yokken O aleyhissalatü vesselam 14 asır önce hayvanların da haklarının olduğunu insanlığa öğretendir.

Hz.Enes (ra) gibi Peygamber aleyhissalatü vesselam'ın yakınında olan bir sahabi şöyle der:
''Bir yerde mola verince,hayvanlarımızın istirahatını (gıdalarını) sağlayıncaya kadar ibadet etmezdik.''

Yine bahsettiğim kitapta şu olay da muazzam altı çizilesi :

Süt veren hayvan sağımı konusunda Örneğimiz aleyhissalatü vesselam yaşı kadına bakın ne buyuruyor :
'' Oğullarına emret,tırnaklarını kessinler,böylece sağdıkları zaman hayvanları incitmemiş, memelerini kanatmamış olurlar.Yine oğullarına emret ki, yavruların gıdalarını iyi yapsınlar.''

Ey benim güzeller güzeli Peygamberim ! Onlar seninle yaşadılar ve bu engin şefkatini gördükleri için Anam babam sana feda olsun dediler, aşkla...

Yine kitaptan : ''Nebi aleyhissalatü vesselam, hayvanlara işkence yapanlara lanet etti ''

Öyle ki, yüze vurmak yalnızca insan için değil, hayvanlar için bile yasaklanmıştır.Artık dileyen bu riski göze alıp horoz dövüştürsün, hayvaları aç bırakıp eziyet etsin..!Söz konusu olan Peygamber laneti !

Yine hayvan kesmek için yatırıp,hayvanın gözü önünde bıçağını bileyen birini gördüğünde : ''Sen onu iki kez mi öldürmek istiyorsun ? Niye hayvancağızı yatırmadan önce bıçağını bilemedin ? '' diye ikazları bu merhametin, alemlere olan şefkatinin örneklerindendir.

Düşman eline geçecek diye hayvanların boş yere öldürülmesini, hayvanlara kızıp laneti de yasaklayan aleyhissalatü vesselam efendimiz; ''Haksız yere bir serçenin ya da en küçük bir canlının öldürülmesine'' izin vermemiştir.Hayvana sözlü hakaret bile yasakken, ya insanın insana hakareti..? 

At da aleyhissalatü vesselam Efendimizin çok sevdiği hayvanlardan olup, atı alnından ve sağrısından okşadığı, develeri ve küçük keçi ve koyunları okşadıkları;abdest alacakken abdest suyundan içen kedinin su içmesini bekleyip, aynı sudan abdest almakta bir beis görmediğinde soranlara;(su necis olmadı) ''kedi aile efradındandır,hiç bir şeyi kirletmez'' buyurmuştur. Bugünkü tıbbın asırlar sonra tespitidir ki, kedinin ağzında mikrop kırıcı özellik vardır. Ev içinde istenmeyen hayvanların başında köpek gelmektedir.Köpeklere ancak bahçeli evlerde,eve sokmaksızın bekçilik amacı ve av için izin vardır.

Çocukların kuş beslemesi, ruhları için sağlıklı bulunmuş ve kuşu ölen bir çocuğu aleyhissalatü vesselam Efendimiz bizzat teselli etmiş; kişinin, kedi, kuş,horoz cinsi hayvan edinmesini doğal bulmuşlardır.

İhtiyaç dışında avlanmayı ise onaylamamışlardır.

''Alemlere Rahmet'' olarak gönderilen Sevgilimiz -aleyhissalatü vesselam- özetlerle görüldüğü gibi hayvanlar alemine de rahmettir. Şehirleri bile incitmek istemeyen, yaratılmış ne varsa onların hayrı için nefes alan Sevgili Peygamberimiz-aleyhissalatü vesselamı- ne kadar az tanıdığımızın utancından gafil, elimizde hep şu bilinen yazarların ahiretimize zerre faydası olmayan romanları, kitapları ile zaman israfında ömür tükettiğimizi bir anlayabilsek, O'nu -aleyhissalatü vesselam- ve getirdiği dinimizi tanımaya,anlamaya ve yaşamaya azmederdik.