16 Mayıs 2015 Cumartesi

şundan bundan ve senden...

Bazen bir rıhtıma benzetiyorum kendimi,
Ve kadınlar,
Gelip mola veren yelkenliler gibi...
Sen hiç gitme e mi ?
Bu saatten sonra fırtınalara yakalanırsın,
Alabora olursun,
Böylesi bir rıhtımı sonra bir daha nerede bulursun?
Ömür o kadar uzun değil,bunu unutursun !
İş işten geçince,pişmanlıkla kavrulursun!
Yalnız zamanlarda adımı sayıklarsın,
Gece rüyaların olurum, gündüz hayıflanmaların!
Sen gitme e mi ?
Kal bu rıhtımda,birlikte yaşlanalım...
O kadir kıymet bilmeyenlere benzeme e mi ?
Sen gitme...
Gitme e mi..?

*
Bir dost beni şu şekilde tarif etmiş :
''Kalemi kendine yoldaş edinen...''
''Yüreğindeki ağrıyı-sancılarını kalem'e yükleyip Duâ ile dindiren Dost'um...''
Mutluluk verdi.
Allah razı olsun.
Çevremizde bizi mutlu eden, güzel kelimelere cimrilik etmeyen insanları daim eyle Allah'ım.


*

Bir kaç kişi, bir kaç seven, bir kaç dost...Onlar çok özel. Murat Mesut uzmanı gibiler. 
Bazen benim eski bir yazımın, bir paragrafını gönderiyorlar, ya da bir yerlerde başka isimle yayınlanmış. Ben unutmuşum ne zaman yazmışım ( hatta laf aramızda benim yazım mı bu diye düşünürken) onlar unutmuyorlar. 

Seviyorum sizleri, iyi ki varsınız.