2 Temmuz 2015 Perşembe

Bir yudum teselli işte...


Nefes aldığım sürece sayısız keşkelerim, ah edişlerim, zaaflarım, hatalarım oldu ve olmaya da devam ediyor.

Bana sen çok iyi birisin denildiğinde; hayır iyi olmak, iyilerden olmak o kadar ucuz değil, ben sadece iyi olmaya çabalayan biriyim demeye çalışıyorum.

Başarıp başaramadığım ölürken belli olacak !

Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim: iyi niyetli olduğum kesin...(Hatta annesinin aptal ilaveli safı.)

Kimse için kötülük, fesatlık düşünmem. Zengini, iyi hasletleri olanları kıskanmam; iyi ahlaklı ve ilim sahibi olanlara imrenirim.

Pişmanlıklarımdan birisi de, şu İnternet denen illet çıktıktan sonra, bu sahada görünür olmaklığımdır.

Keşke yazma hevesim olmasaydı, keşke sanalda az da olsa tanınan, takip edilen ve az-çok sevenleri olan biri olmasaydım. (Tanınan derken ünlü havası algılamayın, kendi çapımda yani. Kibir olmasın sonra.)

Ne diyordum, samimi itirafım olarak evet bazı dostların gönlünde yer edinmeseydim, adeta hırsız gibi, işgalci gibi..! (Oysa kimseye verecek bir şeyim olmadı, olamazdı da.)

Bu arada bir çok blogger arkadaşlar bu işi bıraktılar. Bendeniz gibi emektarların sayısı epey azaldı.
Ben nasipse ölene dek yazarım zannımca.

Bir yudum teselli işte...