6 Haziran 2016 Pazartesi

Yaprakların melodisi...

''İftar,
Pide,
Ezan,
Sahur,
Namaz,
Davul,
Dua, 
Teravih, 
Fırın sırası,
Çatal kaşık sesleri,
Merdivenden çıkarken yemek kokuları...
HOŞ GELDİN ya Şehr-i RAMAZAN...'' (Sosyal Medya'dan)

Tam da bizlik...

Bunlar öz değil kabuk...

Zaten 11 ay benzerlerini tattığımız şeylerden.

Oysa 3 aylara giriş ile Receb-i şeriften itibaren kendimize çeki düzen vermesini, bu aylara hürmet adına olsun özen gösterebilseydik, hazırlanmış ruhumuz ile, şimdi bambaşka bir atmosferin içinde seyredecektik. Yine de geç kalmış değiliz, işte mağfiret ile cennet kapısının önüne alındık, gerisi biraz da irademize kalmış!

Oruç, Hira'dır. Erbain çıkarmaktır. 

Ah ben...Tatmadığım şeylerden nasıl da söz edebiliyorum..!

11 ay kirlettiğimiz kalplerimizi bu son gemiye binerek arındırmamız şart! Çünkü başka gemi uğramayacak bu limana, diğer Ramazana dek..!

Bu mevsimde : "Cennet'te bir ağaç vardır, ana dalları (gövdeleri) altından, ufak dalları zeberced ve incidendir; onun için bir rüzgar eser ve ağaçlar ses vermeye başlarlar, işitenler ondan daha lezzetli bir ses asla işitmemişlerdir." (Ebu Nuaym, Sıfatu’l-Cenneh, 433; et-Terğib vet-Terbîh, 4/ 523) diye bahsedilen sesleri,şayet ruhumuzu iyice açlıkla oruçla parlatabilirsek duymak gibi bir imkan sunuluyor.

Bakıyorum kendime, sonra bakamıyorum. Ne kadar da kirlenmişim, en azından bu da bir şeydir, bunu görmemi sağladığına göre bu ay, ümit var demektir.

Çok dua edelim birbirimize. Sayfama uğrayan, tanımadığım dostlar !

Bendeniz için de lütfen dua ediniz. Allah razı olsun.

Cennet yapraklarının çıkardığı o ahenkli makamı, sesleri işitmek için ruhu çok yemek, çok konuşmak,lüzümsuz ve faydasız işlerden kurtarmak lazım ki, balon misali, ağırlıklarından kurtulup o iklime havalanabilsin.

Ahir zaman Müslümanı olmak zor iş, ama her zorluk bir kolaylığı bir müjdeyi de saklar içinde. Çünkü bu zamanda yapılan her amele yani ibadet hükmündeki eylemlere, geçmiş ümmetlerin kat kat misli ecir, mükafaat vaat edildi.

Yaprakların melodisini duymak duasıyla...(Bu da ezanı hakkıyla duyup, hakkıyla oruca hürmet/özen gösterenlerin nasibi olsa gerek...)