11 Temmuz 2016 Pazartesi

Üsküdar'a bir kaç damla gözyaşı bıraktım sonra...



Umutlarımı kuşanıp da İstanbul'a uçmuştum.
İstanbul'un renklerini almış,İstanbul ben olmuştum...
Martılar özgür müydü gerçekten, sormaktan vazgeçtim.
Sevilmiş miydim hakkımca, bunu da düşünmüyorum artık!
Adımladım anılarımı,ağır aksak voltalarda,
Üstlerinden geçmek,toprağa gömmek istedim.
Üsküdar'a bir kaç damla gözyaşı bıraktım sonra...

Eksiktim,daha da azaldım,yanmıştım, yine kandım..!
Hani İstanbul'un büyüsüne ne oldu,anlayamadım..!
İstanbul'un suçu yok,biz ona yoldaş olamadık..!
Süzülüş konusuna göre gözyaşlarının da tadı farklıymış...
Belki de görmediğimiz renkleri bile kuşanmışlardır..!
Üsküdar'a bir kaç damla gözyaşı bıraktım sonra...

Çok özlüyorum ama sana gelmiyor ayaklarım İstanbul,
Üzgünüm, sana güzel anılar bırakamadım, yüzüm yok !
Ne söylerim Kızkulesine,nasıl bakarım iskeleden denizine..!
Çocuktuk, farklıydı ''Atlama Taşı''nda bisiklete binmek,
Sokullu'da bir kıza tutulmak...
Şair Zati'de acemi olmak..!
Zeynep Kâmil yokuşunda çaresiz yorulmak.
Dönüş için Harem'e varınca,
Üsküdar'a bir kaç damla gözyaşı bıraktım sonra...