9 Kasım 2017 Perşembe

Bendeniz, geç kalınmış hikayelerin baş kahramanı...

''Hayırlı akşamlar.. 
Rahatsız ediyorum belki ama...
Yürekleri titretecek kadar içten yazıyorsunuz..
Sizin hikayeniz ne ? Bunu bilmek isterdim...''

Estağfurullah, olumlu ya da olumsuz gelen hiç bir mektup bana rahatsızlık vermez. 
Bilakis mutlu olurum. Mektubunuz için teşekkür ediyorum.

Zor bir soru...

Evet, benim hikâyem ne gerçekten..? Şu kainat içinde nokta bile olmayan galaksimizin, zerre hükmündeki adına dünya denilen gezegeninde, ''hiç'' hükmündeki bu faninin hikâyesi ne? 

Bundan daha zoru, bu adama ''nasılsın?'' diyerek, şu fani dünyada ''iyilerden''olma çabası içinde ki med-cezirleri arasında; mengenede sıkışmış gibi, çilesi çekilmiş düşünce yumağı sancısında, tek sermayesi Allah'ın sonsuz rahmet ve merhametine sığınma teselliyle, ''iyi olmadığının-bilmeden- hatırlatılmasıdır...(Karne notu ölürken!)

Sizin sorunuz da, işbu,  ''nasılsın''sorusu ile bağlantılı olarak ''kendi hikâyeme'' hani aynada es kaza, kendi yüzüne baktığı zaman, morali bozulan insan misali...

''Kendi hikâyesini'' damla damla, basit kelimelerle, yazdıkları içine serpiştirmiş bir adam...
Onlar içinde varım. 

Siz ne görüyorsunuz bunu da merak ederim..!?