6 Aralık 2017 Çarşamba

Hepinize minnettarım..!

''Beklemesem olmaz mı büyülü mısralarını?
Koklamasam ? 
Ruhumu avutan mektuplarını...
Dokunmasam ?
Gökkuşağını indirdiğin göğsünde dinlensem.
Rüveyda olmasa  olmaz mı  ?
Dağılan bir hayatı toplayan
Cilve yapar gönül kanatır
Çilesini çekmediği bir aşkın gergefinde
Parmaklarımı kanatır.
Rüveyda'da ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin söyleyemediğim sözcükler var.
Tatlı pembe düş getirip götüren bir kadın var.
Uykusuzluğumu gözlerinde biriktirip biriktirip sonra aniden boşluğa salan elleriyle,
Mahrem bahçemizde rüzgâr gibi gezinen,
Yağmur gibi ince ince toprağımıza süzülen bir kadın var.
Suları çıldırtan
Güneşi kışkırtıp kışı yaşatan bir iklim var.
Mavi gülüşlerimi çalan bir kadın var.
Yokluğundan sebep
Hastalığımı sağ'layanım var.  
Ölümde yaşayanım var.
Sevincim var. 

Teşekkür ederim Rüveydâ Mektupları'nın sahibine.''

***

''Ne kadar güzel ve içli bir Rüveyda yazısı yazdınız böyle...
Okurken ağladım sanırım. İçimin direği sızladı. Kaleminize ve ruhunuza sağlık.''

***

''Her kadının en çok istediği şeydir bir adamın kalbinde olmak; gündüzleri sabah güneşi gibi teninde, geceleri ay ışığı gibi saçlarında olmak. Tertemiz seven gönüllere selam olsun.''

***

''İyi ki şu Rüveyda serisini yazıyorsunuz. Murat beyin masum iç dünyasını görmüş olduk..
Saygı ve sevgilerimle.''

***

''Vârisisin Hz.Süleymân mülkünün.
Çünkü;sahibisin sûhan mülkünün .
Nâgâh gelmişsin yüreğime
Siper almışsın dilime
Âciz kelimelerle konuşturur durursun.
Susar  dururum başucunda!
Taht-ı Süleyman 'dır gönlün.
Meğer yalnızlığım...
Adım atınca anladım 
Ki, melikelere has gücüm ünüm,zenginliğim ve ihtişamım.'' 

***

''Ey benim sevgilim,
Karlı bir çam ormanında nefes almanın bahtiyarlığına benzer seni sevmek...
Kim bilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi 
uzaktan seyredemeseydik ruhunu birbirimizin. 
Kim bilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden 
belki bu kadar yakın olmazdık birbirimize... 
Gün iyiden iyiye ışıdı artık, 
tortusu dibe çöken bir su gibi duruldu, berraklaştı ortalık. 
Sevgilim, sanki seninle yüz yüze geldim birdenbire ...
Aydınlık, alabildiğine aydınlık !''

***

''Cep telefonundan blog arşivine nasıl girerim?'' sorusunun cevabına gelince:

Telefondan girince paylaşımlara tıklamadan, biraz aşağıya inince, kırmızı oval daire içinde gösterdiğim ''Web sürümünü görüntüle'' yazısı çıkar, ona tıklayınca orijinal blog açılır, sağda arşiv ya da ''tıkla rast gelsin'' butonları size eşlik eder. Ben teşekkür ediyorum hepinizin güzel ilgi ve sevgisine...