▼
16 Kasım 2016 Çarşamba
Alış-veriş yaparken...
Dün yürüyüş yaparken, markete de uğradım.
Kasiyer kıza aldığımı ödemek için ''ne kadar?'' diye sordum ama cevabı duyamadım.
Sonra kulaklıkla radyo dinlediğimi fark ettim.
Birini çıkarıp, pardon dedim, kendime de ''ne salaksın ya'' deyince; kız ''estağfurullah'' demek yerine o da benim gibi samimi '' abi dedi, ne güzel bir şey insanın kendisiyle maytap geçebilmesi, bayıldım bu halinize..'' dedim sanırım o anlamda kişisel egomu kontrol edebiliyorum, kompleksim yok kendime..''
Evet kendimize de olmamalı, başkalarına da aslında...(Oysa asabi,kaprisli, alıngan,kırılgan adamın tekiyim ve berbat bir şey bu...)
Sonuçta hepimiz ''insan''cinsiyiz, yiyor,içiyor, fazlalılıkları da çıkarıyoruz. Bunu dillendirmenin ayıp yönü de yok. İçimizde hem nûr hem zulmeti birlikte taşıyoruz.
Birisi Sevgilimiz Önderimiz,Örneğimiz Peygamberimizin (sav) haşmetli ruhu karşısında titremeye başlayınca o güzeller güzeli Efendimiz şöyle hitap etmişlerdi : ''Titremene lüzum yok, ben kral değilim, Kureyşli kuru et yiyen bir kadının oğluyum...'' Kainat kendisi hürmetine yaratılmış bir Ulu Zat böylesine mütevazı,böylesine güzel...
Konudan konu çıktı, aslında uzun bir makale yazılırdı da şu zamanda uzun yazıları okumaya zamanımız (!) yok...
Ne demişler anlayana saz...