▼
6 Kasım 2017 Pazartesi
Rüveyda'ya mektuplar (18)
Sevgili Rüveyda,
Bugün erkenden giyindim, şehrin trafiği az olan kıyılarından sırdaşım Kent Park’a doğru yürüyüşe çıktım.
Ekim ayında az bulunur pırıl pırıl bir gün. Sonbaharın, sarının bütün tonları parkın girişinden itibaren beni karşılıyor, selamlaşıyoruz. Onlara seni soran gözlerle bakıyorum; Bugün gelir mi sizce?
Bir dalgalanma, bir uğultu, sonra derin bir sükût. Yapraklar dallarla birlikte boyunlarını büküyorlar, suçlu onlarmış gibi öyle melul, öyle mahcup, öyle çaresiz…
Sana olan hasretimi bu şehir ve bu şehirde sırdaşım Kent Park biliyor. Çok seviyorum burayı, sanki senden izler taşıyor, sanki sen gelecekmişsin gibi… Sakin sakin süzülen dereye sor, seni bilir. Serçeler, güvercinler, cılız derenin döndürdüğü erkenden kocamış değirmen, parkın ortasındaki gölet ve içindeki adacık seni bilir.
....devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.
Objektifimden Kent Park