seni ne zaman öptüğümü düşlesem,

seni ne zaman öptüğümü düşlesem, 
karamsarlığı sona erer, ömrümün...
bahar goncaları açar göğsümde, 
sen gelir, bir bir onları koklarsın...

seni ne zaman öptüğümü düşlesem,
isterim ki, o düşün içinde öylece kalalım, 
kahrı çekilesi dünya bırak, dileyenin olsun.
dudaklarının kıyısında bir çadıra fitim.

seni ne zaman öptüğümü düşlesem, 
geçmiş adına kayıplarımız tamir olur,
kapanır üstü yaralarımızın, 
kabuğunda açar gelincikler...

seni ne zaman öptüğümü düşlesem, 
beyzaden olmanın sevinç kokan onuru ile, 
bir sultanın ateşinde, cenk akşamından,
sabaha mutlu bir yorgunluk kalır...

seni ne zaman öptüğümü düşlesem; 
seni ne biraz, ne bir kere öpemedim!
elimde rengi kaçmış heveslerim!
güneş altında yanmış soluk bir düş!
gözyaşı sokağında kurutulmuş bir iz..!

seni ne zaman öptüğümü düşlesem, 
seni ne zaman öptüğümü,
seni
ne zaman,
öptüğümü,
öptüğü,
öptü
öp..!