Thursday, June 30, 2022

uyku!

Yıllar evvel bir makale:"Uyku yetmez mi insanın acizliğini anlamaya!"diye başlıyordu...

Uykuya yeniliyorsun..!
Açlığa yeniliyorsun!
Tokluğa yeniliyorsun!
Öfkene...
Şehvetine...
Gücüne...
Gururuna...
İhtiraslarına...
Zaaflarına...
Kısaca sürekli nefsine yeniliyorsun!

Yenile yenile ya yenilenecek, kabuk/deri değiştireceksin ya da kabuğunun içinde debeleneceksin!

Önce yenilgiyi, zayıflığını kabullen ve sonra doğrul ve yeniden başla...

"Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır!"sırrınca asla "ümitsiz olma!"

Yenilmek, kaybetmek demek değildir! Bilakis kaybettim demek yenilmektir! 

*

Aslında telefonu elime aldığımda şunu yazacaktım:

İnsan mutsuz olunca, erkenden kendisini uyutmak için yorganı bir kalkan gibi üzerine çekiyor!

İyi kal,  iyilikleri azalmış dünya...


Wednesday, June 29, 2022

Malkoçoğlu da ölür!


Çocuktum! 
Zeynep Kâmil acil girişinde hareketlenmeler..!
Akşam, hava karanlık!
Işıkçılar alanı gündüz gibi aydınlattılar!
Sonradan filmi sinemada izlediğimde gerçekten akşam çekildiği hiç belli değildi!

Cüneyt Arkın steyşın bir araba ile hızlıca acile yanaşacak. 
Bir iki tekrar. 
Çekim akşam yapıldığı için insan yok, rahat çalışma imkânı.

Arkın yönetmene seslendi: "Bir telefon getirin araca bağlı telsiz telefon gibi yaparız!" 

"-Aa incecik ses tonu varmış!" 
Filmlerdeki dublajlı enfes sese alışkınız ya tuhaf geldi! 
Sanırım polisti filmde ve o eski siyah renkli, çevirmeli koca hantal telefonu verdiler, o da rolünün icabını yaptı. 
O berbat telefon şart mıydı bilmiyorum. Telsiz olsa daha mantıklı olurdu. 

Cep telefonlarının henüz aklımıza hükmetmediği, internetin aile kavramını, sadakati mahvetmediği yıllardı...

Cüneyt Arkın bildiğim kadarıyla-akıllı davranıp- siyasi rengi ile kendisini sevenlerin hatıralarını zedelemedi ve bence dünyadaki en yakışıklı ve en kabiliyetli/azimli bir jön idi.

Siyasi renk demişken...

Bağlarbaşı basketbol salonundayız. 
Birden hareketlenme!
Karşımızda Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu..!
Set ekibi falan...
Bize rica ettiler bir araya koltuklarda topluca yönetmenin direktifleriyle, Akan basket attıkça
el şaklatıp tezahürat yapıyoruz. 
Bu filmi de sinemada izlemiştim. Salon hınca hınç doluymuş gibi iyi iş çıkartmışlardı doğrusu...

Bana göre akıllı sanatçı zirveyi yaşadıktan sonra, siyasi şımarıklıklar içine düşmeyecek! 

Kadir İnanır, Tarık Akan gibi ünlüler politikaya bulaşarak bu ülkenin büyük bir kesimini gücendirdiler! 
Onlarla olan hatıralarımıza saygısızlık ettiler!

Halka mâl olmuş hiç bir sanatçının siyasi eylem ve söyleme hakkı yok diye düşünenlerdenim. 

Merhum Arkın çok sevdiği atının yanına gömülmek istiyordu ama çekindiği için Zincirlikuyu'ya defn edilecek! 

Türk sinema tarihinde en birinci sırada ismi anılacak oyuncu için "dünya hayatının oyun ve eğlencesi" SON yazdı! 

Ben de içinde Allah’ın razı olduğu dostlarının bulunduğu iyi insanların kıyısına gömülmek isterdim. 

Allah imanla uğurladıklarımıza merhamet eylesin. Amin.