Wednesday, December 7, 2022

siyah gözlerine beni de götür

Daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum.

Pembe uçurtmalar yolladığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim, asudeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum.

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum.

Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tufanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat, ayrılığın boynunu vursun.

Usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür.

Nurullah Genç

***
Epeydir "kıskandığım şiirler" etiketini ihmal etmiştim. 
Şiir buna derim...
Müteşair ile şair arasındaki fark. Okurken şiirin dizeleri dizlerinizin bağını çözüyor, donup kalıyorsunuz, ince bir sızı, bir ırmak akıyor fakir gönlünüzün mahzeninden...
Fark ettimiz bazı yerlerini italik yaptım.
Üstadın Yağmur'undan sonra en sevdiğim şiiridir.
Kendisine selam olsun, hürmetler.


Ah şairler

Buna biraz itiraz edeyim. ''Kimin gönlüne girdi" şeklinde sual sorulursa o zaman hiç bir şair şiir yazamaz, yazmasın! 
Şarkıcılar, oyuncular eve..! Sonuçta onlara da aşık olan bir sürü insan var hatta konserlerinde çıldıran, kendisini kaybeden..! Şarkı söylemesin, evlenmesinler..! Aşıklarını hayranlarını küstürmesinler! 
Bu sebeple çok geç evlenen ya da hiç evlenmeden gizli sevgili edinen sanatçılar bile var..!

Ne bilelim kime seslendi, yazdı, çok mu önemli! 
Benim işim hafiyelik değil, şiirin hazzına varmak. Gerisi şairin özeli...

Sosyal medyada şiir paylaşmanın açmazlarından biri de hemen yoruma bu şiirle neyi kastediyorsunuz sorusu ya da okurun ne anladığı...Şairden bir de şiirine tefsir istenmesi..!

Bir şarkıcının albümünü alıyor dinliyorsun. Şarkının birinde sevgilisini reddediyor, bitti falan diyor. Diğer şarkıda yalvarıyor neredesin diye. Niçin böyle, çeşitli sebepleri var, her ruh haline hitap eden farklı zamanlarda yapılmış besteler. 

Şairler de böyle olabilir. Bir şarkı, bir cümlenin peşine takılırsın, ne yazacaktın ne yazdın olursun. İlle her dizeyi birebir eş zamanlı yaşaman gerekmez ki...

Ah şairler,
Gönülçelenler...

Fıkrada geçtiği gibi, adamın evi soyulmuş ya, komşusu "ama sende kapını iyi kilitlememişsindir, pencereyi açık unutmuşsundur..." diye sıralayınca, evi soyulup canı yanan dayanamamış: ''Hırsızın hiç mi kabahati yok!?''demiş.  

Hüznümü birebir yaşadığım doğrudur. 
İnanmadığım şeyi yazmadığım da...

Değerli mektuplarınıza teşekkür ediyorum.