31 Ekim 2018 Çarşamba

"Ben senin ellerinde bir tohumum."


"Araplar sevdiklerini ifade etmek istediklerinde "انا غرس يديك" derler.
Yani, "Ben senin ellerinde bir tohumum."

*

"Ben senin ellerinde bir tohumum."
Sevginle tomurcuklandır beni, 
Gülüşlerinin pınarından sula beni...
"Ben senin ellerinde bir tohumum."
Kelebek kanadına dokunur gibi dokun ruhuma,
'Ömür' kısa de ve uzunca sev beni...
"Ben senin ellerinde bir tohumum."
Al beni, kalbine ek, hayatına katarak büyüt.
Bir an olsun ayırma nazlı nazarından...
"Ben senin ellerinde bir tohumum."
Sensiz yolsuzum, yoksunum...
Tomurcuk eyle, baharım ol, seninle yeşereyim...







ben de özledim




- özledim seni...
- ben de, ben de özledim kendimi..!



28 Ekim 2018 Pazar

bir masal gibi kalsın adın...


Yeniden tazelenme içimde kadın..!
Hazır seni naftalinler içine gömmüşken..!
Bir anı, bir müze, bir masal gibi kalsın adın...
Hazır hayat buralarda senden sonra sönmüşken...!



27 Ekim 2018 Cumartesi

Rüveyda'dan mektup var!


Can  Murat, Canım Muradım

Nasıl mutlu oldum bilemezsin bir mektubuna  daha  kavuşmaktan.
Aldığım her nefese şükür  ettiğim gibi şükrettim..Zira mektupların bana
Rabbimin bir çeşit nefes bahşedişidir.

Yokluğunda çok ıssız ve sesiz kalıyorum;hayalinle avunuyor, yeni hayallerle teselli arıyorum.

Hatırlar mısın yüzüne bakmaya çekinir  utanırdım. Oysa ki yüzünde  gördüğüm nuru
seyre dalıp, doya doya bakmayı, gözlerinin  içindeki  denize dalmayı ne çok istemişimdir...

Ah bu çekingenliğim!..
Şimdi gelsen, göz kapaklarıma  yasak koyarım kırpmasın,
senden  başka bir yöne  bakmasın diye gözlerim...

Ah Murad'ım!

Secdelerde dua dua yalvardığım!
Seccademin  hep ıslak kalan yanı...
Kendimden köşe bucak kaçıp sana vardığım,cennetime yol olan sevdiğim...

Duydum ki, gamzeme  gömülmek istemişsin,üzüldüm!
Gamzem sana  mezar değil çiçek  çiçek  açan yuva olur.
Küçücük gamzelerim sana açan kocaman bir dünya olur.

Sabahları gün aydın'ım,
Soframda aşım,
Evimde  yiğidim,
Odamda sırdaşım,
Ömrüm ömrün olur, ne  olur bir daha  mezar deme,benden  önce!..

Hangi dilde yazmak istesem yine de  yazamıyorum,
Hiçbir alfabe yetmiyor bendeki seni yazmaya, özlemini  anlatmaya...

Özlem demişken  şımarmayı özledim sana.
Çocuk olup,saçlarımı örüp  omzumdan aşağı, şımarıp şımarıp dizlerine  oturmayı...
İçindeki çocuğu  ortaya çıkarıp,ne güzel oynardık oysa...

O koca çocuk  şakacıktan küserdi,barışmak için  yalvarmamı isterdi de seve seve yalvarırdım sana.
Çünkü bile bile küsüp barışmalarımızı da severdik.
Ben o çocuğu çok seviyorum...

Murat'ım hasretim,
Yüzünün  nurundan sevdiğim,

Ne yazsam doyamıyorum  sana.
Mektubumu yasemin kokularıyla süsleyip kısa tutmak istemiştim.
Zira  biraz rahatsızım. doktorlar  ilaç veriyorlar  bilmiyorlar ki,  benim ilacım sensin,
senden gelecek  bir çift güzel söz, bir  mektup bir tebessüm...

Dilerim selamın mektupların, sâlâmdan önce  gelir de şifa bulurum!
Bu sözlerime hem kızdın hem üzüldün biliyorum.

Tamam sustum.
Hasretle  öpüyorum
Ellerinden
Gözlerinden
Yüzündeki nurdan.

Seni her an özleyen  Rüveyda'n...






25 Ekim 2018 Perşembe

Ben hep çocuktum çocuk öldüm / videosu


''Ben hep çocuktum çocuk öldüm.''  Bir şiirime daha ses vermiş oldum...

Dinlemek isteyenler için işte linki :

https://www.youtube.com/watch?v=XYFEwQMiVD8





Uyandığımda...


Uyandığımda gözlerimi gözlerinde açamadığım,
kokulu kokulu sarılamadığım,
burnuna bir busecik konduramadığım, 
sesinle b'aşka bir mevsime akamadığım 
bir sabaha, 
ha güneş açmış, ha yağmur yağmış, 
fark etmiyor be sevgili...



24 Ekim 2018 Çarşamba

Severim çiçekleri


severim çiçeklerin her türlüsünü.
ister saksıda, ister bahçede,
isterse bir kaldırım kenarında...
çiçek dedim de;
bir de kadınların yüzünde açan çiçekler vardır,
gülüşlerinde mesela...
göz bebeklerinde...
ve gamzelerinde...
gamzeler bir kadının yüzünde açan güllerdir mesala,
tomurcuk tomurcuk...
yaşam sevinci,
yaşamak gibi...
severim çiçekleri vesselam...



22 Ekim 2018 Pazartesi

senin bir adın da hüzün olsun...



..sen hüzünlü şiirlere,
naftalin kokulu şarkılara yakışırsın...
senin bir adın da yalnızlık olsun.
garların gri rengi,
ıssız limanların nefesi sensin...
sen, kızıl renkli akşamlara,
yalnız içilen kahvelere yakışırsın...
senin bir adın da hüzün olsun...




21 Ekim 2018 Pazar

Berhava bedava...

Bedava yaşıyoruz,bedava;
Aşk acısı çekmek bedava!
Göz yaşı bedava,
Yatakların soğukluğu,
Duvarların alayı bedava...
Bir aşka dokunmak değil ama;
Bir kadını hayal etmek bedava.
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Kalan ömre teselli şiir berhava...


BEDAVA
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
                   Orhan VELİ

18 Ekim 2018 Perşembe

Aşık olmak zor değil!


Aşık olmak zor değil. Zor olan ondan sonrası!

Saçına-başına, tuvaletine özeneceksin!

Sevgiline gidişlerde titizlikle hediye arayıp bulup seçeceksin! Beğenmezse endişesi ile kıvranacaksın!

Hata yapmamak için, kılı kırk yaracaksın!

Seni beğenip, kabul etsin diye, kalbinin kapısında yatacaksın!

Triplerine katlanıp, atarlarına ve belki de yalanlarına, saatler süren alış-verişlere sabredeceksin!

Sevgilinin değişen saç model ve rengini, senin için aldığı yeni elbisesini,takılarına kadar fark edeceksin!

Şiir yazamıyorsan yazılmışını fısıldayacaksın. Şarkı söyleyecek, fıkra serpiştirecek onu neşelendireceksin.

Başka şehirde diye üşenmeyecek, sık sık gidecek,mazeret üretmeyeceksin!

Aşık olmak zor değil azizim!

Zor olan, o aşkın ateşini ilk günkü gibi canlı tutabilmek!

Nene lazım senin aşk, sevgili...

Yaz şiirini sen; olmayan, hiç olmamış ve seni hiç üzmemiş ve hep güzel sevmiş Rüveyda'na.

Kapat aşka ve yaşamana bak!


17 Ekim 2018 Çarşamba

Okuyanlar şiir der...



Şiirden şiirler doğar...
Bazen bir kelime, bir melodi, bir ses, bir sessizlik, bir güzel söz, bir güzel yüz...
İlham olur şiire, geceye, bir ömre...
Ağlayamadıklarını, avazlarını dökersin hece hece...
Kayıplarını,imkânsızlıklarını,sızılarını, acılarını, yangınlarını...
Aradıklarını, hasretlerini, kimliksizliğini,gecelerini, gerçeklerini, ümitsizliklerini,sevilerini...
Ruhunun saçmalıkları adına ne varsa, kelime kelime serpersin....
Okuyanlar şiir der, sen tebessüm edersin...



15 Ekim 2018 Pazartesi

''Bir kere'' şiirinin seslisi


Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz, keyifli dinlemeler...

https://www.youtube.com/watch?v=ul-8NNxaT28&feature=youtu.be



Sizden gelenler (15 ekim 2018)


  Şiir sesli adama

Merhaba, Şanslı Rüveyda'nın bahtsız şairi
Ne kadar oldu bilmiyorum ama
Her gece sesinle uyuyor
Her fırsatta seni dinliyorum
Sesin içimi ısıtan bir dost gibi
Duygularımın kelimelere bürünmüş hali

Söylesene şiir seslim
Kime bu yazdıkların?
Oda dinliyor mu benim gibi
Oda senin ah deyip iç çektiğin yerlerde
Nefessiz kalıyor mu ben gibi?

Hani mısralar arasında iç çekip duruyorsun ya
Hissediyor musun tam sol yanına elimi koyup
Öpüyorum sesinden seni...

Sahi sen neredesin şiir seslim?
Hangi sokak, hangi şehirdesin?
Ben de orada mıyım
Mesela sahili var mı o şehrin..?
Ben kulağımda senin sesinle yürürken,
Sen aynı sahile dalıp yeni şiirler yazıyor musun?
Söylesene be adam sen de beni hissediyor musun?



12 Ekim 2018 Cuma

Sen Ey!..



Hadis-i şerifte Efendimiz -Aleyhissalâtü Vesselam- :
''İlim, Din'dir. 
Namaz din’dir. 
Bu ilmi kimden aldığınıza (iyi ) bakınız 
ve namazı nasıl kıldığınıza dikkat ediniz ! 
Zira kıyamet günü sorumlu tutulursunuz !'' 
buyurmuştur. (Deylemi, İbn-i Ömer (RA)'dan rivayet etmiştir.)

 "Bu ilim, din(inizi öğrenmeye bir alet)dir. 
Dininizi kimden aldığınıza iyi bakınız." (Hakim'in Enes ibni Malik'den (RA)'den)

*

Hastanede pansumancılık yapan bir adam, beyaz gömlek giyiyor diye ameliyata girerse, hastayı ya sakat bırakır, ya öldürür!

Sen Ey!

Kendisini pansumancı gömleği ile doktor sanan bir adama canını teslim etmezken; felsefecilere, sosyologlara -onların kitaplarını okuyarak- dinini,imanını nasıl teslim edebiliyorsun?

Geniş ufuklu, çok kültürlü olacağım diye, o bozuk adamlar gibi düşünmeye başladın haberin yok !

Caner Taslaman'mış!...Hadi oradan evrimci felsefeci !






10 Ekim 2018 Çarşamba

Bu şiirime daha ses verdim : ''yağmur yüreğim''

 Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır bakışları...
Nisan'dır gülüşleri,
Eylül'dür gözleri...
Bahara çalar gülüşleri...

Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır yanışları...
Titretir bakışları.
Nisan'dır isimleri,
Eylül'e çalar cisimleri...

Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır kelimeleri,
Yangın yeridir özleri.
Sıcacıktır sesleri...

Yağmurludur bazı kadınların geceleri
Ve
Üşümektir kaderleri...




7 Ekim 2018 Pazar

''yağmur yüreğim''


Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır bakışları...
Nisan'dır gülüşleri, 
Eylül'dür gözleri...
Bahara çalar gülüşleri...

Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır yanışları...
Titretir bakışları.
Nisan'dır isimleri,
Eylül'e çalar cisimleri...

Yağmurludur bazı kadınların yüreği,
Islaktır kelimeleri,
Yangın yeridir özleri.
Sıcacıktır sesleri...

Yağmurludur bazı kadınların geceleri
Ve
Üşümektir kaderleri...



6 Ekim 2018 Cumartesi

giderken bile


Gülüşlerine dizilirdi en naif melodiler. 
Hani şairin ''çocuksun sen'' dediği o çocuk sendin.
Ah nasıl da muzip gülerdin. 
Mızıkmalarına bile alışmıştım. 
Yüzünün göklerinde kanat çırpardım...
Hiç konuşmasak, 
Öylece dalsam gözlerine, 
Zaman nasıl akıp geçmiş saçlarından, anlamazdım...
Sen, giderken bile asildin.
Ne incittin, ne de incindiğini belli ettin...




4 Ekim 2018 Perşembe

''bir kadın çizeceksin''


''bir kadın çizeceksin'' (*)
''yağmur bakışlı'' olacak,
bakışlarında ıslanacaksın
sırılsıklam...
ne usandıracak, ne de solduracak...
''bir kadın çizeceksin,''
onunla zaman dursun diye dua edeceksin...
doymayacak, doyamayacaksın...
''bir kadın çizeceksin,''
sana adamlığını dibine kadar yaşattıracak...



(*) Manga şarkısı.

https://www.youtube.com/watch?v=fgzB3IicIGg




3 Ekim 2018 Çarşamba

Duymasını, görmesini bilene!...



Allah, merhametlilerin en merhametlisi...
Kuluna, kuluyla konuşur...
Rüyalarda, olaylarda hep konuşur...
Kuşların sesiyle, güneşin sıcaklığı ile, batışı ile, hep konuşur...
Peygamberleri ile, kutsal Kitabı ile, velileriyle hep konuşur...
Hazanda sararıp beli bükülerek toprağa düşen yapraklarıyla,
ama ilkbaharda yeniden dirilen toprak ile, hep konuşur...
Ben varım der, bana yönel der, yönel ki, sana sonsuzluğun tükenmez nimetlerini de ikram edeyim...
Duymasını, görmesini bilene...


2 Ekim 2018 Salı

sesimden / mecaz aşklara


30.03.12'de karaladığım bir nesir yazısına denk geldim geçenlerde, bir yazımı ararken...Fena yazmamışım dedim, https://1000kitap.com/murat_mesut da yayınladım ve istek üzerine seslendirdim.

Keyifli dinlemeler, sevgiler.

https://www.youtube.com/watch?v=54fLuAwsgPU&feature=youtu.be