13 Aralık 2023 Çarşamba

Buraya kadar!



Aslında 2024'ün 9 Ağustos'unu seçmiştim (kalbime doğum günü hediyesi) final için ama sürpriz olsun dedim.

Okumayı ve yazmayı seven biri için başarması, uygulaması zor, çok zor bir karardır yazı hayatına, amatörce de olsa bir şeyler yazmaya son vermek...

Öyleyse bu karar için, kendime verdiğim/vereceğim cezalara bir yenisi diyebiliriz.

Daha önce de bahsetmiştim, radyo programı sunmaya, bir gazete veya dergide yazmaya insan kolay kolay doymaz, bıkmaz...Bu, birbirine akraba iki alanda bulunmuş bir müteşair olarak ikisini de çok sevmiştim üstelik bu benim için terapi...

Öyle böyle okur dolduruşuyla bir de kitap bırakıyorum giderken şu faniliğe daha ne olsun...

Dünya kurulalı beri aşk, edebiyat adına yazılacak en güzel naat, şiir, nesir, roman...zaten yazılmış. Bizimkisi onlara öykünüş...Onların aramak için yola çıktıkları izlerde oyalanış. "Bir yudum teselli" 

Yolun başından beri bu adamı ilgi, sevgi ve vefayla takip etmeyi, yazdıklarını değerli bulup, okuyup, paylaşmaktan vazgeçmeyen çok güzel ve özel dostlarım, hepinize müteşekkirim.

Bu satırlar bir yanıyla üzerken, diğer yanıyla kızdıracak biliyorum. Çünkü ben de aynı ruh hali içindeyim kendime...
En sevdiğin uğraşından ne diye vazgeçiyorsun be adam, desem de iyi tarafından bakarsak, taslaklarda yayınlanacak yazı bırakmadan, aniden ölmeden jübile...

Hatıralar arasında kendimi unutuluşa bırakıyorum...

Bir daha ne mail ne bir haber!..
Ne güzel işte, kimse kimsenin ne olduğunu ne zaman öteye geçtiğini bilemeyecek!

Varsa hakkım helal olsun, lütfen sizler de helal edin.

Dibin notu:
• Burada yazma konusunda yine de son sözü zaman söyleyecektir. 


ayrılıklara

Uzaklara, olmazlara, aykırılıklara ayrılıklara...
Ne çare, bahtıma doğmamışsın Rüveyda...




12 Aralık 2023 Salı

Yansımalar 35

"Ne sen geldin, ne de senden bir mektup..."
[Rüveyda'ya Mektuplar,  sh: 38]

Meğer, bir hazanın başıyla sonu arasındaki serüvenimmiş yaşamak sandığım...

Nice mevsimler,  bulutları peşine takmış rüzgârlar gibi gelip geçecekmiş gözlerimden...

Ne vakit sevmeye cüret etsem, kursağımda bir yumru gibi nefesime çöküp, burnumdan getirecekmiş hayat...

Vakitsiz teğet geçmelerin toplamıyla çarpılışımmış umup da umulmayışlarım...

Meğer, mevsim sonu bir durakta kaçırılmış otobüsün ardından üşümek gibi kalakalmakmış buralarda hayat...

Bir hasreti, bir hâyâle sarıp, yapayalnız akıp giden bir ömrü, ufuklara dalarak, biraz küskün, biraz kırgın izlemekmiş...

"Ne sen geldin, ne de senden bir mektup..."

Bu da sana son mektup!..



11 Aralık 2023 Pazartesi

Birgün suçlarsan beni

Birgün suçlarsan beni, 
Aklımı geç, 
O, en başından senden yana değildi, 
Hatta mantık diyerek, bize karşıydı da...
Birgün suçlarsan beni, 
Sözden anlamayan kalbimi suçla, 
O sana, bize hiç toz kondurmadı, 
Dünü, bugünü, yarını bir anda topladı,
Kaygısız, hesapsız, anda seni yaşadı, 

Bazen bahar yağmurları, bazen hazanda fırtına, 
Hep seninle dopdoluydu...
Biliyor musun, 
Gidişimizle de boşalmayacak...



10 Aralık 2023 Pazar

Hayat kırıklığı

Hiç bir şey tam olmayacak, 
Belki yarım da...
Kalmayacak tadı damağında,
O güzel anlar sadece ruhunda...
Elle tutamaz, başa saramaz,
Tekrar yaşayamazsın...

Hiç bir şey tam olmayacak,
Belki yarım da...
Her şeyden biraz, 
Sonra birden de az...
Sorular doğacak, 
Cevaplar ölecek, muammadan...

Ve her şey geçer insandan...
İnsan bile geçer hayattan,
Geçmeyecek hayat kırıklığı...  

9 Aralık 2023 Cumartesi

Aldırma sen

Vedalardan yorgun, 
İnsanlardan kırgın bir adamım ben...
Her başlangıcın bir bitimi olur,
Sitemlerime aldırma sen...
Bir an olsun anılara dönüp bakma
Yanlış bir adamla doğru bir son yazılamazdı...
Bu matematikle zaten bir sonuca varılamazdı...
Her başlangıcın bir bitimi olur, 
Sitemlerime aldırma sen...
Bir kez olsun dönüp de cevaplama sen...
Bırak sitemlerimiz, kırık hasretlerimiz dağınık kalsın...
Sakın ah edip ağlama sen,
Zor işlerin adamıyım ben;
Onları da ikimiz için 
Son nefesime kadar, solumda saklarım ben...






8 Aralık 2023 Cuma

Uyu sen

Ne güzel yağıyor yağmur...
Sessiz ve sakin...Eski bereketli yağmurlara benziyor. 
Üstelik sokakları da içeri tıkıyor, o haşmetli sessizlik hakim.
Yaz mevsimini berbat eden  gürültüler yok.
Saat 1'e ilerliyor. 
Evlerin pencerelerinde ışıklar birer birer azalıyor. 
Pencereyi açıp yağmuru içime çekiyorum, hazır kükürt kokusu da yok...Yine de bir şeyler eksik...
Hayat yetim bir mahrumluk, mahzunluk zamanlarında...
Uzaklardaki yakınlarımız zulm altında, uzakların çığlığı yastık altında...
Uyumak, huzura uyumak için, zulmü unutmak gerekir, mümkün mü...
Burada yağmur, orada bombalar yağmakta...
Ah, insanlığımız yağmalanmakta!..
İnsanlık büyük sınavda...

Uyu sen...
Uyumanı bile özledim...
Seni çok..ölesim...


7 Aralık 2023 Perşembe

bu final bize yakışmadı

Bahar kokusu,
Kar kokusu..
Ve
Senin kokun...
Sıcacık, yumuşacık...
İpek bir örtü gibi,
Masumiyetin ve şehvetin her tonuyla ört beni...
Hayalin sarsın odamı, yatağımı yastığımı...
"Çok özlüyorum" diyen dudaklarını...
Şarkılarını, kuşlarını, çiçeklerini,
Bulutlarını, güneşlerini,
Kederlerini, sevinçlerini,
Avuçlarımda saklamak istediğim o minik ellerini...
Şiirler yazdıran  gözlerini...
"Seviyorum seni adam" deyişlerini...

Biz ne kadar az anı biriktirdik sevgili,
Böyle bir final bize hiç yakışmadı değil mi...

6 Aralık 2023 Çarşamba

Kör dip / seslisi


Ne çabuk yılın son ayına ulaştık...Ömür hızla akan bir ırmak...
Bu yıla da ne çok acı sığdı...Her geçen günü ararken...





5 Aralık 2023 Salı

Kalbime mektuplar [34]

Yokuşları, virajları, aştım, bitti, hepsi geride kaldılar...
Artık nefes nefese koşmuyor, tırmanmıyorum hayatı...
Kafası demli, relaks bir adam değilim oysa...
Ne de olsa sırada büyük final var, bahsi diğer...
Sadece vitesi boşa aldım, hafif meyilli bir iniş var önümde, ara sıra frenine dokunduğum...
Artık çabalamam gereken bir şeyler, -annem dışında- yok...
Aşk mı, güzeldi, gelmeyişiyle bile!..
Mal-mülk, para çoğaltma hırsım hiç olmadı. Kendi evim bana saray...Bir de bisikletim var, severek kullandığım. Masrafsız fazla bakım istemez...
Keşkelerimle iyikilerimi çarpıştırmıyorum nicedir...
Olması ve olmaması gerekenlere itirazım da kalmadı...
Tevekküle benzer bir şey mi, bilmiyorum...
O "az insan çok huzur" dedikleri şeyin tam da merkezindeyim...
Giderken, kalbimde tek bir ukde kalacak yine de...





4 Aralık 2023 Pazartesi

Kalmayınca

İnsanın,
bekleyecek bir şeyi kalmadığı zaman,
ölüm, 
kapısını çalmış demektir...




3 Aralık 2023 Pazar

3. versiyon

"Şükrü Erbaş'ın; "Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben..."aforizmasına bugün değişik bir versiyon yapmışsınız, beğendim. Tebrikler."

*


Teşekkür ediyorum.  Aslında bir 3.versiyon da olabilir ki, asıl odur, aşk namına, bütün dünya telaşlarından geçilecek...
Tabi bu fakircik bir yudum temas edebiliyor, malum müteşairlik böyle bir şey...Erbabı döktürürdü...

*

Dursun Ali Erzincanlı'nın seslendirdiği; Ben böyle olmamalıydım şiiri bir güzel versiyon aslında...

Onun (sas) manevi huzurunda diz çökerek, boyun bükerek gözyaşlarıyla, mücrimliğimizle,
utana sıkıla, bütün düşme ve sürçmelerimize rağmen, kekeme bir lisan ile:

- Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim Efendim...

..derken o zeytin karası gözlere bir defacık erişememenin mahrumluğuyla, bir hitap gelir de solmaz, eskimez bir sevinci kuşanabilir miyiz ümidi, telaşların efendisidir...



Telaşım


Yine yüksek sesle sustuğum günlerin kontrası az daha fazla bir kopyası...
Güzel demiş şair: "Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben..."
Önceliğini afilli anlatmış. Şık duruyor. 
Demek dünyada dünya telaşı diye bir şey varmış...
Nereden bakıp, gördüğüne bağlı yüklediğin anlam farkı...
Hayatın kişilere özel versiyonları...
Kimi de sevgiliden gayrı tüm telaş sayılanlara kör ve sağırdır...Asıl telaşın yanında, güneş çıkınca görünemeyen yıldızlar misali...

Benim biricik telaşım, kaygım, çözümü olmayan matematiğim, sensin ve senden sonrası diye bir şey olmayacağı için, peşine düşülecek başka bir telaş da yok demektir...

Bu dünya çok şey öğretti bana, bir seni özlememeyi öğretemedi...




2 Aralık 2023 Cumartesi

Nasıl bir aşksın

Nasıl bir aşksın sen adam..?
Kalpler aşkının işgali altında.
Eylül bakışların tutsak ediyor,
Kirpiklerin sineleri deliyor...
Dudaklarda şarkı misali adın.

Nasıl bir aşksın sen adam..?
Arzun yaktıkça bedeni 
Şefkatin sarıyor yüreği...
Değmeden parmakların tene ,
Şiirler yazdırıyor aşkla...

Nasıl bir aşksın sen adam..?
Yıldızlar kadar uzak,
Düşlerde ruha yakın.
Her mevsimi yaşattığın,
Hayatın beşinci mevsimi gibisin...


Kalbime mektuplar [33]

Ayrılıklardan yoruldun kalbim...
Bivefa dünyadır burası
Ve
Ayrılmak için bir araya geldiğimizi bilmezden geliriz, çaresiz...
Zebun olmuş, 
Zayi edilmiş, 
Buruşturulup çöpe atılmış gibi...
Üstelik,
Sitem hakkı da elinden alınmış...
Hak ettik demek ki...
Her defasında aynı düşüş ve kalkarken mırıldanışlarımız;
Geç de olsa, 
Ne yapıyoruz?
İnsanlardan daha bir uzak...
Kendi nefesimizin lisanını,
İçimizin yankılarında,
Sessizce dinliyoruz,
Kalbimin son cümlesini...



30 Kasım 2023 Perşembe

Devam edişim

Hangi martı telaşında unuttun kendini yine ..
gözlerinde bin şehrin susmuş sokak lambaları.. 
ayaklarında eski bir yetimlik.
Bunca darmadağınken bile öylesi güzelsin.

Elimi uzatıp dokunsam dudaklarına.. kesiklerimden en çok sen korkacakken neresindesin göğün.. Hangi bulutun küslüğüsün rüzgâra.
Tuzlu bir deniz kadar yakıcısın.. dalgalar kadar da acımasız.
Gözlerine eğilsem.. yansam ve yansam sönmesem bir daha.. ısınamayacak kadar soğudu mu nefesin.

Bak ben hiç değişmeden buradayım.
Alıp başımı gitmemeye inat ederken kuytularından.. 
özlemek diyorum adına.. 
çok özlemek.
İnciniyorum.
Göğsüme çarpa çarpa avuturken denizi ve seni.. anla istiyorum.. hiçbir savaş çocukluğu kadar temiz olmuyor insanın. 
Hiçbir yara geçti diye unutmuyor.
Seni darbelerinle çok seviyorum.

Savrulup biriktiğin koynumda martı çığlıkları.. saçlarımda beyaz bir mevsim.
Ben sonsuz bir başlangıcım hala sen benim devam edişim.
Seni görüyorum, duyorum seni.. seni haykırıyorum sana..
Bunca darmadağınken bile öylesi güzelsin.

Ayakların ellerin olup iliklerken seni yeryüzüne inanıyorum gülümseyeceksin.. gülümseyeceksin ki çukurlarına dolacağım.
Yükselirsen kanatlarım büyür düşersen topraklaşırım.
Korkmuyorum.
Dalgaların buz tutuşu öldürmüyor denizi.

Madam Su (Su Kalemi)



Hatır başka bir şey!

Birlikte iyi geçen zamanlarda iyi olmak kolay iş ve zaten hayatın doğal akışı içinde olması gereken...

Demem o ki, yollar ayrıldıktan sonra da kişinin -insan olarak- bir hatrı (hatırı) kalmalı insanda...
Hem de her şeye rağmen...
Bu hatır sayış, aynı zamanda insanın kendisine de saygısıdır. Eskiler buna kadirşinaslık derlerdi, bu asil haslet de eskilerde kaldı ne yazık ki...

Affedersiniz, öküz öldü ortaklık bitti, anlayışında olan çıkarcı tüccarlar uzak olsunlar naif ruhlardan...

Hatır bilin, insana değer verin, hataları vardı diye kimseyi gömmeyin, kınamayın. Şefkatli ve merhametli olun. 

Çok sevdiğim saydığım çocukluk arkadaşımla, gün geldi dargın düştük. Ama bugün bana ihtiyacı olsa, o kırgınlığımı bir kenara iter, koşarım ona... Bu, vefadan öte hatır bilmektir. 

Başka bir örnek; zaman hırsızı facede samimi dertleştiğim dostlarım vardı. Haliyle hesabımı silince yollarımız ayrılmış oldu.
Vefalı bir arkadaşım orada 3.kez şiir videomu paylaştı. Yine görmezden gelmeler...
Uzattım, sen bunu yapınca, bana değil, kendine (mazideki sana, samimiyetine, dostluğuna) like vermiş oluyorsun...Yoksa orada beğeni sayısı konu/umrum dışı. 

Benim bunu, kırılıp, burada konu edinmiş olmam da hatır bilmekliğimdendir...
(Bir kere daha iyi ki hesabımı silmişim dedim. Az insan, çok huzur.)

Not: Bu vesileyle değerli yorumlarıyla onurlandıran hiç tanımadığım adamlara ve vefalı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ve gerçekten facede ne olup bitiyor bilmek istemiyorum.

Evim evim güzel evim. Bloğum yani 😌 
Uzun zamandır istatistiklere bakmıyorum. 1656... Bugün tarihi rekor olmuş... 
Hayat ne zaman incitse, tesellisi de hazırdır iç cebinde...
 Teşekkürler 🌹



29 Kasım 2023 Çarşamba

Kimse sana benzemesin



Bu gece şairlere de söylesim var!
Onlar harlıyorlar hasretin ateşini,
"Şimdi sen gidiyorsun ya 
Herkes sana benzeyecek"
Benzemesin! 
Kimse sana benzemesin!
Kim-se sa-na ben-ze-me-sin!
Seni şarkılarda, şiirlerde, ufuklarda, Gördüğüm yetişir, boşluklarda, duvarlarda...
Benzemesin! 
Hiç bir kadın sana benzemesin!
Sen, hiç bir kadına benzemezdin...
Delirtir bu şairler adamı!
Kimse kimseye benzemesin dedirtecekler illa...
Hatta, onlara kalsa, 
Herkes sevsin ama kimse kavuşamasın, 
Yoksa biz kalemsiz, siz şiirsiz kalırsınız diyecekler...
Ama şarkı güzel,
Bak dinle;
"Benzemez kimse sana 
Tavrına hayran olayım
Bakışından süzülen
İşvene kurban olayım."

   Kimse sana benzemesin Rüveyda 

28 Kasım 2023 Salı

Kalbim acemi, korkak bir çırak


Dünkü yazdıklarıma gelenlerden birinin ekranıyla, şuraya bir kaç cümlecik iliştireyim...

Kırılmışlıklarımda adil olmak ve vicdani muhasebemde galip geldiğim anlar çabuk geçer ve yine kendimi yermeye başlarım.  

Zaten bir kırgınlıkta kimin haklı olduğunun pek bir önemi kalmıyor...Keşke o kırgınlığın sebebi olmasaydım diyorsunuz...

İç hesaplaşma, bunu sürekli yapan biriyim. Hele hakkım olmayan bir şeye zafiyet, meyil alameti kendimde gördüysem...

İyiliklerim beni sevindirir, kötülük cinsinden (birini incitmek gibi) şeyler çok üzer...

Beklediğim yok ki beklediğimden gelsin!..
Rüveyda kitabın içinden çıkabilir mi?

Neyse ki günler kısa, aylar aceleci, yıllar telaşlı da tahammül mümkün oluyor, şu dünya sürgününe...

Sevildim mi diye sormuştum ya dün...
Onda bile şunu sorarım kendime;
Gönlümce sevmenin gereğini yerine getirdin mi ki, sevilmeyi dillendiriyorsun...

Şu kesin; varlığında kıymeti bilinmeyip, yokluğunda arananlar listesinin başında bu adam var!..

Peki kıymeti bilinmek nedir, değil mi...
Bir de...
Vakti geldiğinde, tam vaktinde  vazgeçmeyi bilmeli insan...
Dilim vedada usta, kalbim acemi, korkak bir çırak...
Belki de ben, ne sevmeyi becerebildim, ne de gitmeyi...
Ah işte gördünüz!
Yine başladı kendim kendimi suçlamaya...

27 Kasım 2023 Pazartesi

Sormayın, nasıl diye

İlla ki sevilmişim, sevmişimdir...
Lakin sevilmeye yüklediğim anlam sanki biraz farklı...
Sevmek ne de olsa gönülde...
Sevilmek,
Sanki biraz daha derin...
Sanki biraz da tarife sığmıyor...
Sormayın, nasıl diye... 
Cevabı bende de yok henüz...
Fikri olanları sahneye alalım...
Alkış!..


Aşk olsun tabii


Burada sürekli takip edenler biliyorlar, siz ilk defa tevafuk ettiğiniz için haliyle anlamlandıramadınız  

Cevabı çok kısa aslında:Sesli şiirlerimin çok bilinmesini istemiyorum...Artık hiç seslendirmeyeceğim diye kendime verdiğim sözü de elbet bir gün tutacağım:)

Bir kaç özel emekçi dosta kendi sayfalarında yayınlamaya izin vermiştim. 

Sesli şiirlerimin instagramda yayınlanması beni rahatsız eder  çünkü herkes orada...

Burayı tekrar okumazsınız diye  özelden de mailinize cevap verdim.

Nadiren bazı şiirler bir akıntıya kapılıp rağbet görebiliyor. Kanalımda yüzbini aşmış bir şiiri de bunun gibi kapatmış bir müteşair olarak, sempatik mail ve bulma çabanıza teşekkür ediyorum. Benden de size sevgiler, saygılar.

Ah evet aşk olsun tabii, onsuz ne anlamı olurdu dünya sürgününüzün...

*


Bu sayfayı da çok kıymetli bir dostum yönetiyor. 


Ve tabii bu sayfayı da bir başka sevgili dostum yönetiyor.

Bunun dışında benim bildiğim; Pinterest'te, Facebook'ta ve 1000kitap sitesinde bu fakire kıymet veren dostlar var, hepsine selam olsun.


26 Kasım 2023 Pazar

Çabuk geçiyor

Aldanıp, alışıp, kanma..!
Güzel anlar çabuk geçiyor...


Öyle işte, 
Bir şey olamamışların hikâyesi 
Böyle işte...


Öldürmekten yorulmuşlardı!
4 gün dinlenip, 
Kaldıkları yerden
Vuracaklardı!..




25 Kasım 2023 Cumartesi

23 Kasım 2023 Perşembe

Şarkı sözü yazdım [6]

Göğsünde uyut beni,
Çocuk gibi sev beni,
Ninnilerin şiir olsun,
Gülüşlerin şarkı...
   Göğsünde uyut beni,
   Sözlerinle büyüt beni...
   Göğsün gülistan olsun,
   Gülistanında der beni...
Göğsünde uyut beni,
Irmaklarına kandır beni,
Geceleri uzat e mi,
Sır gibi sakla bizi...


22 Kasım 2023 Çarşamba

Yansımalar 34

"Bu eylül bakışlı adam gözlerinin altına yuva yapmış hüzünlerle, can taşıyan herkese karşı şefkatli, merhametli, sevgi doluyken; ömrünce beklediği kadını acaba nasıl severdi?"
[Rüveyda'ya Mektuplar, sh:38]

İstediğim hep başka türlü bir şeydi...Aşkın da sevilmenin de başka türlüsü...
Belki de sızısı içimde sürekli en imkânsızı istemek benimkisi...

Tensel temastan fersah fersah uzakken, ruhen içiçe, kenetlenmiş...Uzakları yakiyn eylemiş. Orada elini kanatsan, burada anında kalbim kanayacak...

Aynı şeyleri gören, aynı şeylere gülüp, ağlayan...Aynı şeyleri anlayan ve tarifini de dilsiz, bakışlarla açıklayan...

Belki de bir olmazı istediğim için bu kitap doğdu...

Eylül bakışlı adamın gözbebeklerinde saklı kaldı, sırlar, hasretler, içe atılmış seviler, beklentiler...Ve kaç kişi görebildi ki o gözlerin içindeki dünyayı sahte kahkahalarla peçelemişken...

Böyle anları sorgulamak bu adama iyi gelmiyor...

Zaman bana pasif sevmeyi öğretti...
Hiç bir eylemi, aktivitesi olmayan pasif sevmeler...

İçten, sessizce, belirgin bir sıfatı olmayan, feri içine çekilmiş, flu, varla yok arası...Yollara düşmeyen, dilini kıpırdatmayan, ithamlara itiraz etmeyen, savunmasız, hazan yaprağı gibi...

Gidenin ardından el sallamayan, gitme, özledim demeyen, diyemeyen...Kendi içindeki hapishanenin hücresinde son nefesini bekleyen bir müflis gibi...

Zaten masum bebeklerin, çocukların, annelerin, insanların zalimce katledildiği bir dünyada, hangi aşk pasif olmayı bırakabilir ki...




en azından...

Kendi gerçeğine toslamadan inmeyi başarsaydın o gemiden ilk limanda...
Uçurumlarla tanışmana belki de gerek kalmadan, o yamacın kıyısındaki bir dala tutunabilecektin...
Adı yine de yaşamak olmayacaktı ama en azından gündelik işlere mecalin kalacaktı....



21 Kasım 2023 Salı

19 Kasım 2023 Pazar

Yeni bir sevmek olsun / seslisi

 


Emek ve değer verişinize her zaman müteşekkirim. 

Yeni bir sevmek olsun




Dünya güzeli olsan!


Karşımdaki dünya güzeli olsa, ne kadar zaafım varsa, hepsini onikiden vursa, bir gün ayrı kalmaya tahammülüm olmasa... 

Ve fakat...

Yalan dilinde sakız olmuşsa...

Ve bir kaç kez de yakalanmışsa...

Buna rağmen utanıp, sıkılmamışsa...

İşbu zaaflarımın vazgeçilmezi kadından buz gibi soğurum...

Ruhum fersah fersah uzaklaşır.

Kalbimde kendi evime taşınma telaşı çoktan başlamıştır...

Üzüntü ve kırgınlık valizlere tıkılıp, bir aşk hikâyesinin kapısı çarpılıp, noktalanmıştır...


Karşılık beklemedim

Ben karşılık beklemedim aşktan...
Pazarlık gerektiren bir alışveriş değildi zira...
Verirsin almak şartıyla değil...
Verirsin kalbini...
Verdiğin kalpte olamasan da aşk gibi o en nadide duyguyu yaşıyorsun ya...
Yaşıyorsan, karşılıksız da diyemezsin...
O duyguyla, o özlemle anlamı artıyor nefeslerimin, güzelleşiyorsun...





sen güzel sevdikçe...



Adımı öyle güzel telaffuz ediyorsun ki, sanki sen bir orkestra şefi, ben dudaklarından kalbe düşen bir beste,güftesinde bana huzur veren ritmin ile.. 

Güzel seviyorsun yâr. Sen güzel sevdikçe, güzelleşiyorum; dikenlerim geri çekiliyor,güle benzeyeceğime daha bir inanasım geliyor... 





18 Kasım 2023 Cumartesi

17 Kasım 2023 Cuma

Evet sanırım öldürdüm!

"Küsmüşsünüz..
Tüm kadınlara..
O şiirler nasıl yazılıyor bilmiyorum ama..
Siz gerçekten artık kendinize yazıyorsunuz…
Duygularınızı heyecanlarınızı öldürmüşsünüz.."

*

Doğru, küstüm ya da küstürüldüm...

O şiirimsi şeyler nasıl yazılıyor...Çünkü onlar şiir değil, hüznümün ifadesi, hüzün damlacıkları...

Ve son cümlenizdeki tespitten dolayı sizi tebrik ediyorum...
Karikatür de konumuza çok uygun diye buraya aldım. Aslında başlıbaşına cevap olarak kâfi...
Davulun sesi gibi...uzaktan...

Hayatımda nadir zamanlarda "şarkı söylüyorsa mutludur" modunda olmuşumdur. 

Müzikle de ilişkim, hüznümü beslemesinden...

Serde müteşairlik varsa, biriyle sevgili olmanız gerekmiyor anlayacağınız...
Kelimeler bir yudum teselli...

Bekleme gelmiyeceğim.
Hiçbir raslantı karşılaştırmayacak gözlerimizi,
En sevdiğimiz kitabı seçerken
Çarpışıp yere düşürmeyeceğiz.
En sevdiğin şarkıyı dinletmeyeceğim sana,
En güzel rüyanı dinlemeyeceğim.
En güzel şiirlerini kendine ayır.
Çünkü hiç dinlemeyeceğim...
Bekleme gelmiyeceğim.
Bak Eylül 'de geçti.
Ekim geldi.
Kapılarını sıkı kapa.
Üşümeyesin.
Hiç uğramasın sana sevgim.
Ne olur azıcık aklına gelmeyeyim.
Bir şiirinde bir mısranda.
Zahmet edip beni geçirmeyesin...

Bekleme gelmiyeceğim.
Çayını bensiz yudumla.
O çok sevdiğin lambanı yak.
Ve nergisleri bensiz kokla.
Sana olan sevgim.
İnanır mısın mapusta.
Öyle çok üzüleceksin ki;
Kelimelerimiz bile değmeyecek birbirine,
Ve özleyeceksin.
Delice...

Bekleme gelemiyeceğim.
Ne karada ne suda ne de havada.
He bu bahar ne sonbahar da.
Dün de bugün de yarın da.
Bence en son selamımı.
Kalbine sakla...

Süeda


Günlerden bir gün,
Sevilen yanlarımıza sancılar girdi.
Oysa ne çok sevmiştik birbirimizi.
Ayı sevdim
Güneşi
Maviyi
Gözlerini...
Sen sevdin diye sevdim sevdiğin herşeyi...
Ne çok tuttum ellerini
Defalarca öptüm bileğini, avcunu,yüreğini...
Ne çok sevmiştim ne çok seni
Ne çok sevmiştik birbirimizi...

Günlerden bir gün
Sevmedin ellerimi.
İçine bakarken deryaları gördüğün
Görmedin gözlerimi...
Sevdiğim sesine karalar girdi.
Saramadım yüreğini...
Sırf gitmek için birbirimizden.
Acıyla ezdik sevgimizi...
Ne çok ağlamıştık ne çok
Ne kadar çok kahrettik kendimizi...

Günlerden bir gün.
Acıya doyunca gel!
Bahçendeki çiçekler güneş göremeyince.
Ellerin soğuktan büzüşünce
Sesin kesilip şiirler sensizlleşince.
Özlersen özlemeyi gel!
Ne çok bekledik ne çok birbirimizi.
Senin nefesin ben kokar,
Kimseler anlamazsa seni,
Korkma aşka gel,
Gökyüzüm sen olana kadar
Beklerim seni...

Süeda



Aşka ihanet olur

Tam seni unutmaya karar vereceğim, 
Aşka ihanet olur diye vazgeçiyorum.



16 Kasım 2023 Perşembe

masalıma çocuk oldum

Anıların ardından dalgın bakan bir çift yorgun göz oldum...
Kayboldu kalabalıklar, ıssızlığa yaren oldum...
Gelmeyeceğini bile bile, ayaklarına yol oldum...
Seni, kendime anlatmanın ağırlığına terazi oldum...
Çaresiz zamanlarda, sana çarpan saat oldum...
Sermayesini harcayamamış, fakir bir tüccar oldum...
Sevilerim içimde büyüdü, içime gömüldü, kendime mezar oldum...
SevdimSeni, gerçek miydin bilemeden, masalıma çocuk oldum...
Ah bu kızıl ikindiler, sizin müptelanız oldum...
İmkânsız bir hikâyeye aşk oldum...
Aşk diye diye aşka aşık oldum...

Göz oldum, yaren oldum, yol oldum, terazi oldum, saat oldum, tüccar oldum, mezar oldum, çocuk oldum, müptela oldum, aşk oldum, aşık oldum...
Ben böyle vuruldum...




14 Kasım 2023 Salı

Son nefesten de öte

Tesadüfle tevafuk arası 
Bir gökkuşağının basamaklarında,
Kendi ellerimle severek 
Kalbime ektiğim bir dert bu...
İyi halim rızadır, 
İndirim istemem, 
Müebbete talibim 
Ey Hakimler Hakimi...
Vuslat da istemem, 
Yeter ki derdimi baki kıl...
Son nefesten de öte...

12 Kasım 2023 Pazar

Kalbime mektuplar [32]

Evet Kalbim,
Tuhaf...
Kentpark'ın yerini teras mı aldı..?
Benim gibi dünya malına metelik vermeyen biri, terası mı özlüyor..?

Terasta Senfoni'nin arka plânında olan şey ne..?
Orada bir başıma radyo ya da seçtiğim şarkılara sarılırken...
Bir şeyler yazarken...
Bir şeyler yaşarken...
Orada her kızıl ikindilerde, gurup eden güneşle -belki son kez- duygusuyla vedalaşırken...
Orada esen rüzgârda salınan saçların kokusunu mu arıyorum...

Bordo bir kanepem var orada... 
Bir başımayım sanıyordum, bu flu hâyâl de ne..?
Hayır, hayır! 
Kentpark ile aramı açmışken, şimdi daha yakınımda, her günümde, her sessizliğimde...

Evet,
Tuhaf...
Terasa ilgimi annem bile fark etmiş. 
Badana, yağlı boya, temizlik, düzen...
"- Bu gidişle oraya taşınacaksın galiba oğlum."
Gökyüzü, özgür kanat çırpan kuşlar, uzaklarda tepeler, rengi kırmızıya çalan güneş; desenler, yollar çizen bulutlar ve çağlayan şarkılar...

Bir yudum soluk oldu bana teras...
Herkesten uzak, herkesten azade...
Bir başıma kendimle dertleşerek...
Özlemenin ve mahrumluğun zirvesinde...

Kalbim!
Bunları ne ben sorup, söyledim sana, ne de sen duydun...