31 Ağustos 2023 Perşembe

kim ne derse desin

Düşüp kaybolan bir nesne gibi,
Aramaktan yorgun,
Hani hepimiz sevecek yaştaydık?
O zaman bu, bile bile lades niçindi?
Çaresizliğimiz mi, 
Acziyet mi, kabulleniş mi?
Kavuşamayacağımıza başından beri inanmışken...
Parçalı bulutlu vakitlerden, Tamamlanmış gibi gözüken,
Kurban edilmiş nice yirmidört saatler,
Ömrümüzden...
Kim ne derse desin, 
Hebaya giden bir mantıksızlık gibi dursa da
Çok yakışmıştık biz bu hikâyeye,
Rüveyda...



30 Ağustos 2023 Çarşamba

Rüveyda'ya Mektuplar 51 / sesli düet


Farklı bir emek ürünü olmuş. Bu güzel jesti için sevgili arkadaşıma müteşekkirim. 
Yayınlandığı saatten bu yana onlarca mail aldım, çok beğendiğinizi ifade eden. Sizlere de çok teşekkür ediyorum. 






29 Ağustos 2023 Salı

Yansımalar 30


Evet yalnızca ismini, sadece ismini söylemek yetişir, yetişir hazin bir nihayete...

Saydım...
Bu mektubumda,
İsmini 62 izdüşümünde seyretmiş, yaşamışım...

Ebedi susuzluğum,
Yutkunmaklığım,
İçime avazlarım,
Dinmez gözyaşlarım,
Hasta eden ahlarım,
Hüzzam makamım,
Sonbaharım,
Hazan vakti açan baharım,
Uzaklarım,
İyileşmez yaralarım,
Karanlıklarım,
Yenik vedalarım...
   
             dememişim...diyememişim...





Demiş ki

"Nasılmış sevilmeden sevmek, terk edilmek.. sonunda sen de yaşıyorsun işte!"

Tebessüm ettim. Trajikomik çünkü...
Bir yerde, zannedersem facedeyken bir yoruma yazmış olabilirim, "Yalvaran, gitme, beni bırakma, geri dön vb. tarzı şiir, senaryo gereği bile yazamıyorum" demiştim. 

Geçen zamanda bunu aştım, artık yazabiliyorum ve seriye bağladım. Geçmişteki eksikliğimi tamamlarcasına...

Hatta Rüveyda'ya Mektuplar'da dip notta da belirtmiştim. "Gerçek hayatta Murat bir kadına kal diye yalvarmaz ..."diye. 

Sanki yukarıdaki yorumcu sadist bir zevkle, intikam dolu bir hezeyanın içinde. 
Ah kıyamam... 
Gerçek hayatta benden gittiğini zannedeni aslında ben uğurlamışımdır. Ama isteyerek ama istemeyerek üzülerek...

Sana sevineceğin, kendini tatmin edebileceğin bir şey söyleyeyim de sevincin gerçekten yerini bulsun; anneciğim iyi değil, benden önce ölürse, ondan sonra, bu garip ıssız adamı zor zamanlar bekliyor demektir. 
Hırsını kinini o zamana sakla istersen! 

İroniden, mecazdan, nükteden, nüanstan, latifeden anlayanınız çok olsun dostlarım...


28 Ağustos 2023 Pazartesi

Hissiz adam!

Önceki paylaşımım için bir dost;
"Hayırlı ve bereketli haftalar hissiz adam.."demiş. Takılmış ve tabii yazımı okuduğunu ihsas etmiş. 

Hisler...
Duygusallık...
Nerede ve nereye kadar...
Hiç olmaması büyük eksiklik bir insan için...
Aşırı ya da dozunda olmaması da zehir...
Hele de şairler için...
Şiir odaklı yaşayanlar ve hemen her güne yeni bir şiir, metafor/mecaz cümleler üretmeyi handiyse kendisine görev bilen birisi için, melankolik bir hayat oluşur. 

Şiir hüzünden beslendiği için de gün sonunda kalem erbabı o hüznü bir şekilde oluşturur, yoksa şiir doğuramaz...

Şahsen hüznü aramadım hiç...
O zaten benim mayamda var.
Mola günlerinde şiir yazmam gerekmediği halde hüzün gölgemdi.
Bir düğüne de gitsem bu durum pek değişmez. Belki de ruhum hastadır!

Her şeyi komik bulamasam da çevremde ciddi asık bilinmem. Mütevazı, şakacı ve şaka yapılabilir biriyimdir...
Bu hal de belki hüznü peçelemektir...

Şair olmadığımı her vesile ifade ederim. Yazarlık mı, o biraz var. Gazete,  dergicilik tecrübem öyle şehadet ediyor. Ama şiir ve şairlik bambaşka bir şey. Bu yüzden müteşairim diyorum ya...

Konu konuyu açtı.
Tavsiyem, şiir odaklı yaşamayın. 
Şiir mecburen, görev gibi yazılmaz. 
Makaleden farklıdır. 
Şiir odaklı yaşamak, üretme çabası sizi sıradışına iter. Asosyal olup, şiir için yaşar, şiire adanır, hayatı ıskalar, aldanırsınız...


Hayli zaman oldu

Özlemeyi öldüreli hayli zaman oldu...
Çocukluğumla başladı her şey...
Üsküdar'ı özlemeyi bıraktım ilkin...
Üsküdar demek...neyse uzun hikaye...
Sonra...
Babamı, annesini, eniştemi, amcamları, arkadaşları, kuzenleri, dedemi, anneannemi, dayımı...
O kadını, bu kadını, şu kadını...
Masumiyeti, çocukları...
Canımdaki canları...
İçimde ve dışımda ölen ölene...
Giden gidene...
Anlayacağın,
Özlemeyi öldüreli hayli zaman oldu...
Kaybetmek ve özlemeden takılmak...
Adı nasılsa yaşamak...
Kadim bir söz: "Acı patlıcanı kırağı çalmaz."der.
Ha bir eksik, ha bir fazla...
Ha Ayşe ha Fatma...
Dedim ya
Özlemeyi öldüreli hayli zaman oldu canım ya...
Özlemeyi öldüreli hayli zaman oldu...
Yüreğimin o kısımları 
Çoktan nasır tuttu...



27 Ağustos 2023 Pazar

kutlu olsun

Gitmek için 
Eylül'ü beklemeliydik,
Beklemedik...
Ağustos ayı milli zaferlerine,
Yeni bir zafer de biz ekledik!..
Kutlu olsun!..



finalin yakışıklısı

Finalin yakışıklısını kaçırmayacaktık sevgili...
Belki şimdi yaramızda güzel bir tomurcuk boy verecekti...




26 Ağustos 2023 Cumartesi

Kendi denizinde kayboluş

Ansızın gelen ölümü ve ayrılığı hazmedebilecek güçlü ruhlara sahip olmalıyız ki, bu devran bu şekilde dönüyor...

Olan olduktan sonra "buraya kadarmış" cümlesi boğazda kaç boğumda düğüm oluyor, hıçkırık tellerine dokunmamaya çabalayarak, acı bir tebessüme evriliyor, bilinmez...

Kelimelerle mi, kelimesiz vedalar mı daha çok acıtıyor, muamma!

        Her keder kendi kemendiyle    kördüğüm...

Sonra herkes medcezirle geri çekilen dalgaların gidişi gibi, kendi denizinde kayboluyor...


bundan böyle

Bundan böyle,
Hiç
Günyüzü görmemiş,
Hiç
Yazılmamış,
Hiç
Telaffuz edilmemiş,
Hiç
Terennüm edilmemiş,
Kelimelerin, 
Cümlelerin,
Şiirlerin,
Resimlerin
Ve
Şarkıların 
Sırlı yâdındasın...
Artık,
Seni sen bile
Bulamazsın...




25 Ağustos 2023 Cuma

Toz

"Öyle yaşa ki bir yolun toprağı olursan,
Toz konmasın oradan geçen birinin hatırına."
Hafız-ı Şirazi 

Keşke bunu başaranlar zümresinin eşik bekçisi olabilseydim...

Kaç hatırda kaç vebal boynumuzda!..

Keşke, keşkeleri az, iyikileri çok biri olarak göçebilseydim...

Sadi-i Şirazi derince demiş yine. Derince demiş ki, yol oğlu olmayanlar, okuyup geçeler, derununu kavrayamayalar...

Her şey nasiple, nasip de kaderle, cüzi irademiz ile içiçe...


Teşekkürlerimle


"Mola/tatil uzun sürdü.." diyen mektuplarınız ve (yazdıktan sonra içimden "okusa"diye geçirdiğim hüznüme ses) arkadaşıma da çok teşekkür ediyorum.


Malum bir müteşair olarak bendeniz şiir yazamıyorum, benimkiler hüzün...
Şiir yazmak için prens adalarından birinde yaşamak lazım. 

*
 Hep böyle olacak




19 Ağustos 2023 Cumartesi

Bir süre mola


Taslaklarda yayınlanmayı bekleyen bir şey kalmadığına göre, yazarak saçmalamaya bir süre ara veriyorum.

Tatildeyken bile yazıdan uzak durup kendimi soğutmaya, mümkünse de ruhuma iyi gelen bu terapiyi başka uğraşlarla gidermeyi deneyeceğim.

Blog yazmanın çoktan unutulduğu şu zamanda bendenize katlanan siz çok kıymetli dostlarıma çok teşekkür ederken bir şeye de yeniden açıklık getireyim; "kim terk etti seni hocam, böyle bir şey mümkün mü, aşk acısı çekiyorsun..." gibi soru sahiplerine bir türlü yazmanın, hele şiirimsi şeyler yazmanın, şiir icabı, şarkı sözü gibi farklı senaryoları olduğunu, illa ki yazanla birebir ilintili olması gerekmediğini izah edemedim gitti. 

Okuduğunuz edebiyat olarak keyif veriyorsa bloğu takip edersiniz, yoksa gereksiz merak ve sorgulama zaman kaybınız olur!

Herkese sağlıklı huzurlu zamanlar diliyorum. 

*
 
"İki güneş geçti bir gece
Biraz yağmur yağdı bana
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Anlatmak istemiyorum ama
Ben seni burada çok özledim"

Ceyhun YILMAZ


Kalbime mektuplar [27]

Artık sevmeyeceğim dediğim gün,
Artık sevmeyecektim!
(Böyle bir şarkı da var.)
Hep kalbimin suçu,
Yine söz dinlemedi...
Bir kıvılcımı yangına çevirdi,
Sevdi, sevildi, iyi hak etti!
Şimdi küllerinin arasında oynarsın!
Hatta o küllere oklu kalp de çiz!
Otur ortasına bir de avaz avaz zırla!
Hiç mazeret üretme ve sus!
Sana dedim, ihtar ettim, 
Yine üzülen sen olursun dedim,
Dinlemedin...
Şimdi git nerede hıçkırırsan, 
Sümüklerini silersen sil,
Bana bir şey duyurma!
Hatta işine bak, 
Kalp gibi yalnızca kan pompala!..
Ya da o da lâzım değil hatta!
Senin neyine lan sevmek!
Gerzek!



18 Ağustos 2023 Cuma

Islak bir güzellik


Şair iyi demiş:
''Biten bir aşk için  
Söylenecek söz şu olmalı:  
- Güzeldi yine de ''  

Kavuşmadıkça bir aşk biter mi bilinmez lakin biz şöyle diyelim:

Uğurlanan bir sevgili için 
Söylenecek söz şu olmalı:
 - Gidişi de güzeldi...

Aslında bu her zaman böyle olmaz. Gelişlerin aksine gidişler hemen bütün ilişkilerde sorunlu ya da üzüntülüdür. 

Yok yok, o bildik ''Ya benimsin ya toprağın'' iğrenç barbarlığından söz etmiyorum. Bir ilişki (evlilik vs) yürümeyince, bizim coğrafyamızda erkek -istenmemesine rağmen- inatla ve arsızca ilişkinin devamına diretiyor, sözü geçmezse de o çok sevdiğini söylediği kadının canına kıyabiliyor, kıyamazsa da dünyayı ona dar ediyor. 

Bir kere seni istememiş bir kadını zorla koynuna alsan o kadın sana mı ait oluyor! Hiç mi onurun, gururun, kişiliğin yok be adam kişisi...

Neyse uzun mevzu. 
Ahmet Telli şiiri ile başlamıştık.
''Güzeldi yine de...''diyerek noktalayalım...


hiçbir şey olmadığında, 
hiçbir şey olmadığında 
duvardaki saatin tiktaklarından başka
anladım birden yolum yok 
yolum yok 
yolum yok
çılgınca sevmekten başka

bir pencere yeter bana
bir tek pencere
bilince ve bakışa ve suskunluğa
..
Fürug Ferruhzad


Artık gelmeyeceğini bilmiyorum!

Gelmeyeceğini bile bile beklemek
Gelecek olan sen olduğun için tarifsiz güzeldi...
Artık gelmeyeceğini bilmiyorum!..
Gözlerim yumukken seni daha iyi görebiliyorum...
Ben şimdi güne ne için gözlerimi açacağım? 


17 Ağustos 2023 Perşembe

Yansımalar 29

"Sensizim çok sensiz..."
[Rüveyda'ya Mektuplar, sh:31]

Biz ne çok sevdik, ne çok özledik, ne çok hasret kaldık birbirimize...

Biz ne büyük aşık olduk Rüveyda...

Daha önce hiç sevmemiş gibi coşarak sevdik, hiç sevmemiş gibi gözyaşlarıyla sevdik...

Biz kelimelerle sevdik, mesafelerce sevdik, hayallerle sevdik, hissedişlerle...

Sevdik biz...
Sevdim seni...

Ruhumuza, kalbimize her istediğimizde mesafe engelini aşarak dokunduk...Bir gölgeye, bir hayale dokunur gibi...

Biz gözgöze, elele sevemeyeceğiz.
Sen üşüdüğünde ben seni ısıtamayacağım. Teninin kokusunu her gün bir çiçeğe benzeteceğim. Senin sana has kokun olduğunu bile bile, seni kokular arasında arayacağım.

Düştüğünde kaldıramayacak, ağladığında gözyaşlarından öpemeyeceğim...
Seni seviyorum diye kulağına fısıldayamayacak, oraya sıcak bir buse bırakamayacağım.

Sabah güneşi hiç bir zaman ikimizin üzerine birlikte doğmayacak. 
Her gece seni görmek için içinde kaybolduğum yatakta dualar edeceğim...

Sensizim çok sensiz...Kimsesiz, kimliksiz, yetim ve öksüz...
Yolda kalmış bir şaşkın. 
Gülmeye anlam yüklemeye çalışan bir taklitçi...

Sensizim Rüveyda, çok fazla sensiz...

Hiç...

16 Ağustos 2023 Çarşamba

Ben o gün / Seslisi







Ben o gün

Ben o gün 
Kurban ettim özlemeyi...
Çırpınarak, titreyerek mecnunca sevmeyi...
Yoksa bu günlere çıkamazdı ruhum...
Artık kelimeler can çekişsin, 
Şarkılar ağlasın, şiirler düşünsün.  
Ben o gün 
İçimin yangınını gözyaşı selinde söndürdüm...
Ben o gün 
Vazgeçtim, 
Bir aşk masalına Kerem olmaktan...
Ben o gün,
Anıları, resimleri topluca yaktım!
Ben o gün,
Beklemeyi de evine gönderdim...
Ben o gün,
Kalbimi bir mabede kapattım!..
Ben o gün...
Ben o gün...


15 Ağustos 2023 Salı

Severim bu şarkıyı

Koca bir ömür geldi geçiyor
İçimde mutsuz bir çocuk ölüyor!
Şarkılar vedadan dem vuruyor,
Şiirler mecalsizce savruluyor...




Bir muammanın ortasında

"Uçuyorum sanmıştım,
Meğerse 
Düşüyormuşum..."diye yazdıktan sonra aforizma olarak daha önce yazılmıştır diye arattım, varmış...
Benzer acılar, benzer şeyler yazdırabiliyor insanlara...

"Söylenmedik sözün hasreti dudağımda"¹ değilse de daha önce yazılmış bir şeyi, kalemimdenmiş gibi sunma yanılgısı da beni çok üzer. 

"Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım."²

Bense aynı benzer şeyleri, farklı ruh iklimi ve duygu atmosferinde söyler gibi yaparak kendisini oyalayan  avare bir müteşair... İddiasız kendimden kendime kendimce...

Ne göçebildim ne konabildim.
Bir muammanın ortasında kendi gölgeme tosladım..

Hani İbrahim Ethem hazretlerinin, bazı zamanlar söküğünü dikip tekrar söküp diktiğini gören birine verdiği cevap gibi: "Nefsimi oyalıyorum."
Bir yudum teselli anlayacağınız...

İnsana kelimeleri ve okumayı öğreten Rabbimizin merhametine sığınarak...

¹ Necip Fazıl Kısakürek
² Hz. Mevlana (ks)



13 Ağustos 2023 Pazar

Hep böyle olacak!

Sen uzakların kadını,
Saçların bayrak gibi uzaklarda dalgalanacak,
Uzakları yaşatacaksın...
Hep böyle olacak!
Hiç değişmeyecek bir yazgıda,
Ben yalnızlığımın burçlarında,
Dua dua ıslak avuçlarımda,
Kendi soluğumdan notalar yazacağım.
Hep böyle olacak!
Hasret rengi bir ayrılık, 
Rüzgârlarla pencerelerimizde uğuldayacak,
Suçluymuşuz gibi, kalbimizden vuracak...
Hep böyle olacak!
Sevenler kavuşamayacak...
Sonra birimiz önce öteye geçecek!
Kalan 'hep böyle yalnızlık işte' diye ağlayacak...


11 Ağustos 2023 Cuma

Sermayem adındır

Sermayem adındır,
Söyleyemediklerim de 
Söylediklerim de 
Orada saklıdır...
Adına sığdırdım, 
Şu mahzun kalbimi. 
Çöl yangınında, 
Sağanaklarımı...
Şimdi de öyle,
Ne söylesem yarımdır,
Yaralıdır, yârdandır...
Kelamın fazlası yalandır.
Yalnız adını fısıldasam,
Tamamdır...
Visal de orada firak da...
Sermayem adındır... 
Sermayem yâdındır... 










10 Ağustos 2023 Perşembe

el değmemiş hüzünlerim var benim

El değmemiş, göz görmemiş hüzünlerim var benim...
Ne kâğıt haberdar, ne de kalem..!
Gün batımında ayyuka çıkan, gecelerin sessizliğine melodi olan,
Sancılı sabahlara yapayalnız eren hüzünlerim var benim...

Rüzgârın bile geçerken makamını duyan,
Duyduklarını, duymayanlardan gizleyen,
Sırlarıyla harman dalı oynayan,
Gönül değmemiş hüzünlerim var benim...

İçimde sızıntısı şefkat ırmaklarının,
Kimi zaman kan, kimi zaman göz yaşı karışımı.
Bir ah çekecek olsam, düşüp de öleceğim,
Ölümcül hüzünlerim var benim...

Bakmayın siz soyadımın Mesut göründüğüne !
Mutluluk bir yanımdan değsin diye...
İçimde susturamadığım avazlarımla,
Çocuksu hıçkırıklarla sakladığım hüzünlerim var benim...

Bir yudum sevgiydi bir ömür aradığım,
Kelimelerle çizilmemiş bir aşka adandığım.
Yüzü gül, dili diken dilbazları dilber sandığım,
Bu yüzden aldanmış hüzünlerim var benim...

Dünya hapishanesi dar gelir ruhuma,
Kayıtlara, bendlere gelemem, kanatlanasım var !
Ötelerin merakı her dem derttir içerimde.
Kazanmaktan yana hüzünlerim var benim...

*

[Bu şiiri 31.03.2015'te yazmışım. O zamanlar renkli harf sitili de kullanırdık. Değiştiremeyince silip buraya taşıdım.]


"Hüzün lütuftur"

Dün, doğum günümde, nasibime öyle güzel bir gündü ki, sanırım bugün de öyle olacak.

Kavurucu yaz nerede, sonbahar taklidi yapan serin ve püfür püfür esen rüzgârla yer değiştiren yağmurlu hava nerede...

En sevdiğim iki mevsimden biridir biliyorsunuz sonbahar...

''Hüzün lütuftur''demişti bir yazar.
Gerçekten biz hüzün üzerine de pek kafa yormayız, hatta hüzünden, kederden kaçar gibi kaçarız! 

Kederli/üzüntülü, kahırlı/dertli olmakla, hüzünlü olmak apayrı şeylerdir. 

Ve elbette bunlar uzak olsun bizlerden, sevdiklerimizden, insanlardan ama hüzün...
Şımarmaya, nankörce kibirlenmeye son derece müsait şişman egolarımızın dizginidir hüzün...

Hani görünce görmezden geldiğimiz bir hadis ''Lezzetleri yok eden ölümü çok anın!''diye bizi uyarır ya..Bu bile hüznü besler, şımarıklığa panzehir olur.
Ve ayet vardır ya:''Her nefs/can ölümü tadacaktır.Sonra bize döndürüleceksiniz.'' 

Hatta şehirlerin meydanlarına, pazarlara AVM'lere bu ve benzeri levhalar asılmalı. 
Zabıta çarşı-pazar gezip, ''dürüst tüccarın'' kandırmayan, aldatmayan, yalan söylemeyen tüccarın/insanın cennette ''şehitlerle birlikte olacağını'' anons ederken ''Aldatan bizden değildir'' ve Müslüman sayılmaz mealli hadisleri de hatırlatmalı. 

Yetmez! TV'lerde, internet kanallarında buna benzer hatırlatmalarla (kamu spotlarıyla) bizi silkelemeli, en azından firenlemeli, düşünmeye sevk etmeli.
 "Bu gidiş nereye?"dedirtmeli. 
Yeniden iyi insanların arasına katılmaya teşvik etmeli...
Belki o zaman bu sevgisizlik saygısızlık ve şiddet biraz azalır.
Yoksa hep birlikte deldiğimiz gemi yakında sular altında kalacak!

*

Not: Hüznü yazmak için yola çıkmıştım, parmaklarım yine beni dinlemedi. 


9 Ağustos 2023 Çarşamba

Bir doğum günü daha


Amin. 

Ne kadar unutturmaya çalışsam da dostlar unutmuyor. Yıllar önce bugün doğmuşum.

Biliyorsunuz özel günlere prensip olarak alerjim var. Neyse ki bu yıl hediye konusundaki duruşum kavrandı... 

En güzel hediye sevgi dolu o hak etmediğim mis kokulu cümleleriniz. 

Onları da burada paylaşmayacağım...
Yukarıdaki hepiniz adına kafi.

Asosyal yaşamayı seçmiş ruhumun kısa dünya hayatındaki yol arkadaşlarım; seviyorum sizleri...
Ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 
Asıl iyi ki sizler varsınız.




Zamanın bir yerinde


Zamanın bir yerinde, bir kadın, ömrünün sonlarında, ellerinden tutsun diye bir çocuk doğuruyordu...

Zamanın bir yerinde, biraz bilinmişken, bir adam, yavaş yavaş ortalıktan kayboluyordu...

Zamanın bir yerinde, bir adam, uykuları ninnilerle uyuturken, o da yorgun dünya gibi, geceleri nefes alabiliyordu...

Zamanın bir yerinde, bir adam kaderine razı, kendisine küs, zamanın değirmenine su olup akıyordu...

Zamanın bir yerinde, bir adam, kendi mezarının üzerine toprak atıyordu...



8 Ağustos 2023 Salı

ben seni

Ben seni özgürce, dilediğimce sevemedim.
Kelimeleri ayıklamadan, daraltmadan, altını kısmadan sevemedim.
Doya doya ve kaygısızca sevgilim diyemedim.
Ben seni özgürce, dilediğimce...
Ben seni...



7 Ağustos 2023 Pazartesi

Kalbime Mektuplar [26]

Sevgili Kalbim,
Kimsenin kimsenin hatrını gözetmediği hoyrat zamanlara kaldık!

İncelikleri gören o ince fikirli, naif insanlar sanki hep birlikte dünyadan göç ettiler...

Kimse kimseye saygı duymuyor.
Kutsallara saygı duyulmayan bir dünyada, insana saygı duyulabilir mi ve böyle bir dünyada huzur, bereket olabilir mi?

Şehirler gürültüden yorgun...
Şehirler merhametsizlikten suskun...
Ve şehirler öfke yumağı olmaktan ölgün...

Tek tesellin şu kısa dünya hayatında bir kaç zarif gün ve insan görmüş olman. Yad edeceğin bir şeyler, teselli...

Sevgili Kalbim,
Bir süre daha üzülüp, incineceksin.
Sabret, 
Çoğu bitti,  azı kaldı...


6 Ağustos 2023 Pazar

Seni annen...



Ancak pahalı şampuanlar okşayabilirdi saçlarını,
Ünlü kremler dokunabilirdi narin tenine...
O marka rujdan başkası öpemezdi dudaklarını...
Ucuza alışkın gözler, 
Zinhar dalıp kaybolamazdı,
O paha biçilmez gözbebeklerinde...
Sevecek gönül varsa da
Yapacak bir şey yoktu.
Seni annen benim için doğurmamıştı!




Zaman geçtikçe

Zaman geçtikçe, o eski deli dolu hallerinden, hayata ve zamana karşı ısrarından, risk almaktan, sevmekten korkmayan, yeni bir idealin peşinde koşma isteğinden, kaybetsen de vazgeçmeyip azimle direnen senden eser kalmıyor...


5 Ağustos 2023 Cumartesi

Sürekli hatırda olan/Seslisi


 Emeğinize, sesinize, kıymet verişinize çok teşekkür ediyorum.




rivayetler

Rivayetler,
 sana aşık olduğum konusunda;
 ispat edemeyiz ama 
 yemin edebiliriz 
diyorlar...


4 Ağustos 2023 Cuma

Gerçek aşkın kanıtı


Bir önceki yazımla ilintili bir Milan Kundera aforizması...

Ne kadar derin değil mi?
Hak etmeden sevilenlere gelsin!..

Kalbe söz geçmez diyerek Şeker Portakalına şerh düşmüş idik...

Kalp, karşılık hesabı yapmadan, matematikten azade sever, aşık olur. Bu sevgiyi, sevdayı muhatabı hak etmese bile...

Ne acaip iş değil mi?
Karşıdaki kalp aşkla yanarken, muhatap olan kalbe aynıyla sirayet edemeyebiliyor... O yangından bir kıvılcım düşmüyor...
Duruma saygı, hissediş ve empatiden öte bir cevabı olmuyor, olamıyor. 

Aşk tam da bu...

Sen bana aşıksın diye ben de sana aşık olamayabilirim...Çünkü bu kalp işi...İrade dışı...

Sen benim için o kadar muhteşem hisler yaşayan ve cevabını aldığında beni inanılmaz mutlu edecek kişisindir lâkin meçhul perdesinin ardında olduğumuz için çoğu kez ya geçmişten kalma korku ve endişelerimize yenik düşeriz ya da bizim kalbimiz de başka bir kalp için benzer bir yangın içinde olduğundan başka yangınları görecek hali ve arzusu yoktur...

Hatta bazen bizim aşık olduğumuz kalp de bunun kıymetini idrakten uzak olabilir... 

Ne ilginç, tuhaf, garip kaotik bir döngü, paradoks, labirent değil mi...



3 Ağustos 2023 Perşembe

mutlu-umutsuz

Bazen, o hep istenen rüya denizinin dalga sesleri arasında, hep mutlu...
Bazen de denizin dibindeki o gri karanlıkta hep umutsuz...



2 Ağustos 2023 Çarşamba

Birini sevmeyi bırakmak!


Birini sevmeyi bıraktığında (nasıl olacaksa) için ölür....

Sevmek bırakılacak bir şey midir? 
Sevgiliden, bir anlaşmazlık sebebi ile ayrılırsın da sevmeyi bırakmak ne demek?

Sevmek senin elinde mi? 
Severken kalbin sana mı sordu da sen sevdiğine küsünce kalbin de "pekâla ben de şu andan itibaren aşık bir kalp, seven bir kalp değilim ve sevmiyorum"mu diyecek? 
Dünyada bunu diyebilecek bir kalp varsa o kalp değil kan pompasıdır!

Kalbi kişinin iradesine ram olsaydı, yeryüzünde aşktan söz edilemezdi.
Arka plânı menfaate dayalı mekânik bir sevme biçiminden başkaca bir şey yaşanmazdı. 

İyi ki kalplerimize henüz yapay zekâ enjekte edemiyorlar. Yoksa bu namussuzlar, gıdaların yaratılış kodlarını bozup insanlığı hakiki lezzet ve nimetlerden mahrum ettikleri gibi aşktan da ederlerdi...

"Birini sevmeyi bıraktığında, içinde ölmeye başlar."

Bu mana üzerinden de gidelim, ne de olsa Zeze'nin hatırı var. 

Ölecekse de içimde ölsün, kabri kalbimde olsun. 

Her sabah yine ona açarım gözlerimi, ziyaretine gitmek gibi bir eyleme gerek kalmaz, o zaten içimde.

Hatırlamak diye bir şey de muhal olur. Kalpte olan, kalbe yerleşmiş olan unutulmaz ki...

Gün içinde derince çekilen bir ah dışında konuşmam da gerekmez. O ah nasılsa hasretin zirvesinde her şeyi telaffuz eder. 

Yunusca: 
"Ölen hayvan olur,
Aşıklar ölmez." 

Bunu bilir aşk ölmez diyerek sevgilimizden -fiziken- ayrı düşsek de sevmeye devam ederiz. Öyle ki ayrılırken sarf edilen kırıcı sözlerimize daha o an kalbimiz acıyla itiraz ve isyan eder. 

Kalp bir kere sevmeye görsün, sonrasında olumsuzluk adına ne yaşanırsa yaşansın sevmenin üzerini çizemez. Bunu akıl ya da nefs yapar ama kalp yapmaz, yapamaz... 

Kalbin işi sevmektir, sevmektir, hep sevmektir. Ona zorla nefreti öğretmek, kalbi üzmektir. Kalp sever ve incinir. Nefretse  egonun işlerindendir. 

"Birini sevmeyi bıraktığında, içinde ölmeye başlar."

İçim ölür, sulanması unutulmuş, güneş yüzü görmeyen bitkiye döner kalbim. 
Hayat renklerini kaybeder. 

O biri, beni sevmeyi bıraktığını ve gittiğini söylerse, işte o zaman belki içimde ölmeye başlar, yine içimde...

Ah adam! 
Derin seviyorsun...



1 Ağustos 2023 Salı

telaşsız günler lazım bize


Telaşsız bir gün lazım bize,
Korkusuz, kaygısız, endişeden uzak,
Gözbebeklerimize doyasıya bakacağımız,
Saçlarına dolanacağım,
Kör düğümler atacağım,
Teninin kokusunda kaybolacağım, 
Telaşsız günler lazım bize...
Ellerini avuçlarımda saklayacağım,
Avuç içlerinden öpeceğim,
Sımsıkı sarılacağım, 
Göğsümde uyutacağım,
Telaşsız günler lazım bize...
Telaşsız günler lazım bize,
Sevdiğimiz şarkılarla dans edeceğimiz,
Pencereden bizi ayıran denizi seyredebileceğimiz, 
Doru atlar gibi nefes nefese,
Telaşsız sevişler lazım bize sevgilim...
Telaşsız günler lazım bize,
Kayıp yılları telafi niyetine,
Her saniyenin kıymetiyle,
Birlikte hazırlanan kahvaltı saatlerinde,
Geç gelen mutlu tebessümlerde,
Telaşsız gülüşler lazım bize...
Telaşsız günler lazım bize sevdiğim,
Gecikmenin suçuna ceza diye, 
Muhteşem bir ev hapsinde,
Müebbete hüküm giymiş, 
Sevmiş, sevilmiş, sevişilmiş,
Hâyâlden, şiirden, hasretten fazlası, 
Telaşsız zamanlar lazım bize...