16 Kasım 2012 Cuma

Ben Böyle Olmamaliydım



Ben, böyle olmamalıydım.. 
İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma. 
İçime bir ateş düşmeliydi 
Ayaklarımın feri kesilmeliydi. 
Kendimden geçmeliydim sonra... 
Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda. 
Ama bunu kimse duymamalıydı, 
Seni, mahşere kadar saklamalıydım. 

Ben böyle olmamalıydım.. 
Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur 
Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa, 
Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
Gece yıldızlarını serpince göre 
Seni görmek için uyumalıydım.
Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan 
Ben hep sana yormalıydım. 
Şarkılar kime söylenirse söylensin, 
Sana diye dinlemeliydim. 
Türküler dolmalıydı odama, 
Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım, deyince bir ses 
Selvi boylu yâr sen olmalıydın. 
Kömür gözlüm ateşine düşeli, 
Senin için söylenmiş söz olmalıydı.
Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice, 
Bir keman, incecik çığlık olmalıydı 
Ama bunu kimse bilmemeliydi, 
Seni mahşere kadar saklamalıydım. 

Böyle olmamalıydım, 
Kelimeler Taif'i taşıyınca kulaklarıma 
Daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı, 
Taşların izi çıkmalıydı yüzümde. 
Uhud anılırken, dişlerime sızı düşmeliydi. 
Haremde bir ikindi vakti 
Kem gözler çevrilince sana 
Ve vefasız eller uzanınca yakana 
İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi. 
Sen ötelere hazırlanırken, 
Öteler senin için süslenirken, 
Son kez baktığın pencerede hayal edip seni, 
Perdenin son kez kapanması gibi, 
Kapanmalıydı gözlerim. 
Sonra içime doğru gerilip, 
Seni bize lutfedenin ismini haykırıp, 
Allah (c.c.) deyip, 
Düşmeliydim yere. 
Ama bunu kimse bilmemeliydi. 
Seni mahşere kadar saklamıydım. 
Ve mahşer günü... 
Uzaktan seni seyretsem. 
Sana yakın olmak için can atsam. 
Beni engelleseler, 
Sen kim yakınlık kim, deseler. 
Ben ağlamaktan konuşamasam. 
Gözlerini çevirsen bana. 
Benim cennetim bana bakan gözlerindir. 
Ve tebessüm etsen. 
Ama bunu kimse görmese, 
Seni ebede kadar saklasam.


Dursun Ali Erzincanlı