30 Kasım 2023 Perşembe

Devam edişim

Hangi martı telaşında unuttun kendini yine ..
gözlerinde bin şehrin susmuş sokak lambaları.. 
ayaklarında eski bir yetimlik.
Bunca darmadağınken bile öylesi güzelsin.

Elimi uzatıp dokunsam dudaklarına.. kesiklerimden en çok sen korkacakken neresindesin göğün.. Hangi bulutun küslüğüsün rüzgâra.
Tuzlu bir deniz kadar yakıcısın.. dalgalar kadar da acımasız.
Gözlerine eğilsem.. yansam ve yansam sönmesem bir daha.. ısınamayacak kadar soğudu mu nefesin.

Bak ben hiç değişmeden buradayım.
Alıp başımı gitmemeye inat ederken kuytularından.. 
özlemek diyorum adına.. 
çok özlemek.
İnciniyorum.
Göğsüme çarpa çarpa avuturken denizi ve seni.. anla istiyorum.. hiçbir savaş çocukluğu kadar temiz olmuyor insanın. 
Hiçbir yara geçti diye unutmuyor.
Seni darbelerinle çok seviyorum.

Savrulup biriktiğin koynumda martı çığlıkları.. saçlarımda beyaz bir mevsim.
Ben sonsuz bir başlangıcım hala sen benim devam edişim.
Seni görüyorum, duyorum seni.. seni haykırıyorum sana..
Bunca darmadağınken bile öylesi güzelsin.

Ayakların ellerin olup iliklerken seni yeryüzüne inanıyorum gülümseyeceksin.. gülümseyeceksin ki çukurlarına dolacağım.
Yükselirsen kanatlarım büyür düşersen topraklaşırım.
Korkmuyorum.
Dalgaların buz tutuşu öldürmüyor denizi.

Madam Su (Su Kalemi)



Hatır başka bir şey!

Birlikte iyi geçen zamanlarda iyi olmak kolay iş ve zaten hayatın doğal akışı içinde olması gereken...

Demem o ki, yollar ayrıldıktan sonra da kişinin -insan olarak- bir hatrı (hatırı) kalmalı insanda...
Hem de her şeye rağmen...
Bu hatır sayış, aynı zamanda insanın kendisine de saygısıdır. Eskiler buna kadirşinaslık derlerdi, bu asil haslet de eskilerde kaldı ne yazık ki...

Affedersiniz, öküz öldü ortaklık bitti, anlayışında olan çıkarcı tüccarlar uzak olsunlar naif ruhlardan...

Hatır bilin, insana değer verin, hataları vardı diye kimseyi gömmeyin, kınamayın. Şefkatli ve merhametli olun. 

Çok sevdiğim saydığım çocukluk arkadaşımla, gün geldi dargın düştük. Ama bugün bana ihtiyacı olsa, o kırgınlığımı bir kenara iter, koşarım ona... Bu, vefadan öte hatır bilmektir. 

Başka bir örnek; zaman hırsızı facede samimi dertleştiğim dostlarım vardı. Haliyle hesabımı silince yollarımız ayrılmış oldu.
Vefalı bir arkadaşım orada 3.kez şiir videomu paylaştı. Yine görmezden gelmeler...
Uzattım, sen bunu yapınca, bana değil, kendine (mazideki sana, samimiyetine, dostluğuna) like vermiş oluyorsun...Yoksa orada beğeni sayısı konu/umrum dışı. 

Benim bunu, kırılıp, burada konu edinmiş olmam da hatır bilmekliğimdendir...
(Bir kere daha iyi ki hesabımı silmişim dedim. Az insan, çok huzur.)

Not: Bu vesileyle değerli yorumlarıyla onurlandıran hiç tanımadığım adamlara ve vefalı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ve gerçekten facede ne olup bitiyor bilmek istemiyorum.

Evim evim güzel evim. Bloğum yani 😌 
Uzun zamandır istatistiklere bakmıyorum. 1656... Bugün tarihi rekor olmuş... 
Hayat ne zaman incitse, tesellisi de hazırdır iç cebinde...
 Teşekkürler 🌹



29 Kasım 2023 Çarşamba

Kimse sana benzemesin



Bu gece şairlere de söylesim var!
Onlar harlıyorlar hasretin ateşini,
"Şimdi sen gidiyorsun ya 
Herkes sana benzeyecek"
Benzemesin! 
Kimse sana benzemesin!
Kim-se sa-na ben-ze-me-sin!
Seni şarkılarda, şiirlerde, ufuklarda, Gördüğüm yetişir, boşluklarda, duvarlarda...
Benzemesin! 
Hiç bir kadın sana benzemesin!
Sen, hiç bir kadına benzemezdin...
Delirtir bu şairler adamı!
Kimse kimseye benzemesin dedirtecekler illa...
Hatta, onlara kalsa, 
Herkes sevsin ama kimse kavuşamasın, 
Yoksa biz kalemsiz, siz şiirsiz kalırsınız diyecekler...
Ama şarkı güzel,
Bak dinle;
"Benzemez kimse sana 
Tavrına hayran olayım
Bakışından süzülen
İşvene kurban olayım."

   Kimse sana benzemesin Rüveyda 

28 Kasım 2023 Salı

Kalbim acemi, korkak bir çırak


Dünkü yazdıklarıma gelenlerden birinin ekranıyla, şuraya bir kaç cümlecik iliştireyim...

Kırılmışlıklarımda adil olmak ve vicdani muhasebemde galip geldiğim anlar çabuk geçer ve yine kendimi yermeye başlarım.  

Zaten bir kırgınlıkta kimin haklı olduğunun pek bir önemi kalmıyor...Keşke o kırgınlığın sebebi olmasaydım diyorsunuz...

İç hesaplaşma, bunu sürekli yapan biriyim. Hele hakkım olmayan bir şeye zafiyet, meyil alameti kendimde gördüysem...

İyiliklerim beni sevindirir, kötülük cinsinden (birini incitmek gibi) şeyler çok üzer...

Beklediğim yok ki beklediğimden gelsin!..
Rüveyda kitabın içinden çıkabilir mi?

Neyse ki günler kısa, aylar aceleci, yıllar telaşlı da tahammül mümkün oluyor, şu dünya sürgününe...

Sevildim mi diye sormuştum ya dün...
Onda bile şunu sorarım kendime;
Gönlümce sevmenin gereğini yerine getirdin mi ki, sevilmeyi dillendiriyorsun...

Şu kesin; varlığında kıymeti bilinmeyip, yokluğunda arananlar listesinin başında bu adam var!..

Peki kıymeti bilinmek nedir, değil mi...
Bir de...
Vakti geldiğinde, tam vaktinde  vazgeçmeyi bilmeli insan...
Dilim vedada usta, kalbim acemi, korkak bir çırak...
Belki de ben, ne sevmeyi becerebildim, ne de gitmeyi...
Ah işte gördünüz!
Yine başladı kendim kendimi suçlamaya...

27 Kasım 2023 Pazartesi

Sormayın, nasıl diye

İlla ki sevilmişim, sevmişimdir...
Lakin sevilmeye yüklediğim anlam sanki biraz farklı...
Sevmek ne de olsa gönülde...
Sevilmek,
Sanki biraz daha derin...
Sanki biraz da tarife sığmıyor...
Sormayın, nasıl diye... 
Cevabı bende de yok henüz...
Fikri olanları sahneye alalım...
Alkış!..


Aşk olsun tabii


Burada sürekli takip edenler biliyorlar, siz ilk defa tevafuk ettiğiniz için haliyle anlamlandıramadınız  

Cevabı çok kısa aslında:Sesli şiirlerimin çok bilinmesini istemiyorum...Artık hiç seslendirmeyeceğim diye kendime verdiğim sözü de elbet bir gün tutacağım:)

Bir kaç özel emekçi dosta kendi sayfalarında yayınlamaya izin vermiştim. 

Sesli şiirlerimin instagramda yayınlanması beni rahatsız eder  çünkü herkes orada...

Burayı tekrar okumazsınız diye  özelden de mailinize cevap verdim.

Nadiren bazı şiirler bir akıntıya kapılıp rağbet görebiliyor. Kanalımda yüzbini aşmış bir şiiri de bunun gibi kapatmış bir müteşair olarak, sempatik mail ve bulma çabanıza teşekkür ediyorum. Benden de size sevgiler, saygılar.

Ah evet aşk olsun tabii, onsuz ne anlamı olurdu dünya sürgününüzün...

*


Bu sayfayı da çok kıymetli bir dostum yönetiyor. 


Ve tabii bu sayfayı da bir başka sevgili dostum yönetiyor.

Bunun dışında benim bildiğim; Pinterest'te, Facebook'ta ve 1000kitap sitesinde bu fakire kıymet veren dostlar var, hepsine selam olsun.


26 Kasım 2023 Pazar

Çabuk geçiyor

Aldanıp, alışıp, kanma..!
Güzel anlar çabuk geçiyor...


Öyle işte, 
Bir şey olamamışların hikâyesi 
Böyle işte...


Öldürmekten yorulmuşlardı!
4 gün dinlenip, 
Kaldıkları yerden
Vuracaklardı!..




24 Kasım 2023 Cuma

değil mi ki

Hani bir zamanlar bir utanç duvarı vardı, yıkıldı...
Bir daha utanılacak şeyler görmez dünya diye umutlandığımız...
Ardından nice masum kanlarını kuruttuğumuz!..
Bir de ağlama duvarı var, çocukları anneleri ve vicdanları ağlatanların ağladığı(!)
Ahların arşı âlâya yükseldiği etrafı mübarek kılınan coğrafyadan...
Değil mi ki bebekler, çocuklar, kadınlar ölüm listesinde yalnızca birer istatistik,
Değil mi ki insanlık değerlerinden böyle hayasızca soyunmuş...
Değil mi ki adalet enkaz altında...
Vah bize, yuh bize, utanç bize!..





23 Kasım 2023 Perşembe

Şarkı sözü yazdım [6]

Göğsünde uyut beni,
Çocuk gibi sev beni,
Ninnilerin şiir olsun,
Gülüşlerin şarkı...
   Göğsünde uyut beni,
   Sözlerinle büyüt beni...
   Göğsün gülistan olsun,
   Gülistanında der beni...
Göğsünde uyut beni,
Irmaklarına kandır beni,
Geceleri uzat e mi,
Sır gibi sakla bizi...


22 Kasım 2023 Çarşamba

Yansımalar 34

"Bu eylül bakışlı adam gözlerinin altına yuva yapmış hüzünlerle, can taşıyan herkese karşı şefkatli, merhametli, sevgi doluyken; ömrünce beklediği kadını acaba nasıl severdi?"
[Rüveyda'ya Mektuplar, sh:38]

İstediğim hep başka türlü bir şeydi...Aşkın da sevilmenin de başka türlüsü...
Belki de sızısı içimde sürekli en imkânsızı istemek benimkisi...

Tensel temastan fersah fersah uzakken, ruhen içiçe, kenetlenmiş...Uzakları yakiyn eylemiş. Orada elini kanatsan, burada anında kalbim kanayacak...

Aynı şeyleri gören, aynı şeylere gülüp, ağlayan...Aynı şeyleri anlayan ve tarifini de dilsiz, bakışlarla açıklayan...

Belki de bir olmazı istediğim için bu kitap doğdu...

Eylül bakışlı adamın gözbebeklerinde saklı kaldı, sırlar, hasretler, içe atılmış seviler, beklentiler...Ve kaç kişi görebildi ki o gözlerin içindeki dünyayı sahte kahkahalarla peçelemişken...

Böyle anları sorgulamak bu adama iyi gelmiyor...

Zaman bana pasif sevmeyi öğretti...
Hiç bir eylemi, aktivitesi olmayan pasif sevmeler...

İçten, sessizce, belirgin bir sıfatı olmayan, feri içine çekilmiş, flu, varla yok arası...Yollara düşmeyen, dilini kıpırdatmayan, ithamlara itiraz etmeyen, savunmasız, hazan yaprağı gibi...

Gidenin ardından el sallamayan, gitme, özledim demeyen, diyemeyen...Kendi içindeki hapishanenin hücresinde son nefesini bekleyen bir müflis gibi...

Zaten masum bebeklerin, çocukların, annelerin, insanların zalimce katledildiği bir dünyada, hangi aşk pasif olmayı bırakabilir ki...




en azından...

Kendi gerçeğine toslamadan inmeyi başarsaydın o gemiden ilk limanda...
Uçurumlarla tanışmana belki de gerek kalmadan, o yamacın kıyısındaki bir dala tutunabilecektin...
Adı yine de yaşamak olmayacaktı ama en azından gündelik işlere mecalin kalacaktı....



21 Kasım 2023 Salı

20 Kasım 2023 Pazartesi

"Bana sorma"

 


"Bu üçüncü mailim, bir soru sordum yanıtlamadınız Murat bey!" 
*
Facebok'a geri dönmeyeceğimi, bu kararımdan pişman olmadığımı burada en az iki kere yazmıştım, özelden cevap verince polemik, ilave sorularla mailleşmeye de zamanım yok, mazur görün lütfen. 
*
Videodaki şarkı son zamanlarda sıkça dinlediklerimden...




19 Kasım 2023 Pazar

Yeni bir sevmek olsun / seslisi

 


Emek ve değer verişinize her zaman müteşekkirim. 

Yeni bir sevmek olsun




Dünya güzeli olsan!


Karşımdaki dünya güzeli olsa, ne kadar zaafım varsa, hepsini onikiden vursa, bir gün ayrı kalmaya tahammülüm olmasa... 

Ve fakat...

Yalan dilinde sakız olmuşsa...

Ve bir kaç kez de yakalanmışsa...

Buna rağmen utanıp, sıkılmamışsa...

İşbu zaaflarımın vazgeçilmezi kadından buz gibi soğurum...

Ruhum fersah fersah uzaklaşır.

Kalbimde kendi evime taşınma telaşı çoktan başlamıştır...

Üzüntü ve kırgınlık valizlere tıkılıp, bir aşk hikâyesinin kapısı çarpılıp, noktalanmıştır...


Karşılık beklemedim

Ben karşılık beklemedim aşktan...
Pazarlık gerektiren bir alışveriş değildi zira...
Verirsin almak şartıyla değil...
Verirsin kalbini...
Verdiğin kalpte olamasan da aşk gibi o en nadide duyguyu yaşıyorsun ya...
Yaşıyorsan, karşılıksız da diyemezsin...
O duyguyla, o özlemle anlamı artıyor nefeslerimin, güzelleşiyorsun...





sen güzel sevdikçe...



Adımı öyle güzel telaffuz ediyorsun ki, sanki sen bir orkestra şefi, ben dudaklarından kalbe düşen bir beste,güftesinde bana huzur veren ritmin ile.. 

Güzel seviyorsun yâr. Sen güzel sevdikçe, güzelleşiyorum; dikenlerim geri çekiliyor,güle benzeyeceğime daha bir inanasım geliyor... 





18 Kasım 2023 Cumartesi

17 Kasım 2023 Cuma

Evet sanırım öldürdüm!

"Küsmüşsünüz..
Tüm kadınlara..
O şiirler nasıl yazılıyor bilmiyorum ama..
Siz gerçekten artık kendinize yazıyorsunuz…
Duygularınızı heyecanlarınızı öldürmüşsünüz.."

*

Doğru, küstüm ya da küstürüldüm...

O şiirimsi şeyler nasıl yazılıyor...Çünkü onlar şiir değil, hüznümün ifadesi, hüzün damlacıkları...

Ve son cümlenizdeki tespitten dolayı sizi tebrik ediyorum...
Karikatür de konumuza çok uygun diye buraya aldım. Aslında başlıbaşına cevap olarak kâfi...
Davulun sesi gibi...uzaktan...

Hayatımda nadir zamanlarda "şarkı söylüyorsa mutludur" modunda olmuşumdur. 

Müzikle de ilişkim, hüznümü beslemesinden...

Serde müteşairlik varsa, biriyle sevgili olmanız gerekmiyor anlayacağınız...
Kelimeler bir yudum teselli...

Bekleme gelmiyeceğim.
Hiçbir raslantı karşılaştırmayacak gözlerimizi,
En sevdiğimiz kitabı seçerken
Çarpışıp yere düşürmeyeceğiz.
En sevdiğin şarkıyı dinletmeyeceğim sana,
En güzel rüyanı dinlemeyeceğim.
En güzel şiirlerini kendine ayır.
Çünkü hiç dinlemeyeceğim...
Bekleme gelmiyeceğim.
Bak Eylül 'de geçti.
Ekim geldi.
Kapılarını sıkı kapa.
Üşümeyesin.
Hiç uğramasın sana sevgim.
Ne olur azıcık aklına gelmeyeyim.
Bir şiirinde bir mısranda.
Zahmet edip beni geçirmeyesin...

Bekleme gelmiyeceğim.
Çayını bensiz yudumla.
O çok sevdiğin lambanı yak.
Ve nergisleri bensiz kokla.
Sana olan sevgim.
İnanır mısın mapusta.
Öyle çok üzüleceksin ki;
Kelimelerimiz bile değmeyecek birbirine,
Ve özleyeceksin.
Delice...

Bekleme gelemiyeceğim.
Ne karada ne suda ne de havada.
He bu bahar ne sonbahar da.
Dün de bugün de yarın da.
Bence en son selamımı.
Kalbine sakla...

Süeda


Günlerden bir gün,
Sevilen yanlarımıza sancılar girdi.
Oysa ne çok sevmiştik birbirimizi.
Ayı sevdim
Güneşi
Maviyi
Gözlerini...
Sen sevdin diye sevdim sevdiğin herşeyi...
Ne çok tuttum ellerini
Defalarca öptüm bileğini, avcunu,yüreğini...
Ne çok sevmiştim ne çok seni
Ne çok sevmiştik birbirimizi...

Günlerden bir gün
Sevmedin ellerimi.
İçine bakarken deryaları gördüğün
Görmedin gözlerimi...
Sevdiğim sesine karalar girdi.
Saramadım yüreğini...
Sırf gitmek için birbirimizden.
Acıyla ezdik sevgimizi...
Ne çok ağlamıştık ne çok
Ne kadar çok kahrettik kendimizi...

Günlerden bir gün.
Acıya doyunca gel!
Bahçendeki çiçekler güneş göremeyince.
Ellerin soğuktan büzüşünce
Sesin kesilip şiirler sensizlleşince.
Özlersen özlemeyi gel!
Ne çok bekledik ne çok birbirimizi.
Senin nefesin ben kokar,
Kimseler anlamazsa seni,
Korkma aşka gel,
Gökyüzüm sen olana kadar
Beklerim seni...

Süeda



Aşka ihanet olur

Tam seni unutmaya karar vereceğim, 
Aşka ihanet olur diye vazgeçiyorum.



16 Kasım 2023 Perşembe

masalıma çocuk oldum

Anıların ardından dalgın bakan bir çift yorgun göz oldum...
Kayboldu kalabalıklar, ıssızlığa yaren oldum...
Gelmeyeceğini bile bile, ayaklarına yol oldum...
Seni, kendime anlatmanın ağırlığına terazi oldum...
Çaresiz zamanlarda, sana çarpan saat oldum...
Sermayesini harcayamamış, fakir bir tüccar oldum...
Sevilerim içimde büyüdü, içime gömüldü, kendime mezar oldum...
SevdimSeni, gerçek miydin bilemeden, masalıma çocuk oldum...
Ah bu kızıl ikindiler, sizin müptelanız oldum...
İmkânsız bir hikâyeye aşk oldum...
Aşk diye diye aşka aşık oldum...

Göz oldum, yaren oldum, yol oldum, terazi oldum, saat oldum, tüccar oldum, mezar oldum, çocuk oldum, müptela oldum, aşk oldum, aşık oldum...
Ben böyle vuruldum...




15 Kasım 2023 Çarşamba

Boğuk avaz

Antik çağdan kalma değil bu putlar! Semâvi dinlerin âyinlerinden değil! Kimin dilinden tutuşturulmuşsa ateş, söyleyin içimde büyüyen dağları kül etsin. 
Şu boğuk avazım, içime gömülü mâi, kepenek sevdasına berdel ettiğim obam, obarım, yârim! 
Asma bahçelerinden kursağıma düşen haram şıradandır! 
Kısa bacaklı bir hülyaya yesir olmuşluğumun vebâli, yaban nefsimin şerrindendir...

Kanarya Banu Dağ 

14 Kasım 2023 Salı

Son nefesten de öte

Tesadüfle tevafuk arası 
Bir gökkuşağının basamaklarında,
Kendi ellerimle severek 
Kalbime ektiğim bir dert bu...
İyi halim rızadır, 
İndirim istemem, 
Müebbete talibim 
Ey Hakimler Hakimi...
Vuslat da istemem, 
Yeter ki derdimi baki kıl...
Son nefesten de öte...

12 Kasım 2023 Pazar

Kalbime mektuplar [32]

Evet Kalbim,
Tuhaf...
Kentpark'ın yerini teras mı aldı..?
Benim gibi dünya malına metelik vermeyen biri, terası mı özlüyor..?

Terasta Senfoni'nin arka plânında olan şey ne..?
Orada bir başıma radyo ya da seçtiğim şarkılara sarılırken...
Bir şeyler yazarken...
Bir şeyler yaşarken...
Orada her kızıl ikindilerde, gurup eden güneşle -belki son kez- duygusuyla vedalaşırken...
Orada esen rüzgârda salınan saçların kokusunu mu arıyorum...

Bordo bir kanepem var orada... 
Bir başımayım sanıyordum, bu flu hâyâl de ne..?
Hayır, hayır! 
Kentpark ile aramı açmışken, şimdi daha yakınımda, her günümde, her sessizliğimde...

Evet,
Tuhaf...
Terasa ilgimi annem bile fark etmiş. 
Badana, yağlı boya, temizlik, düzen...
"- Bu gidişle oraya taşınacaksın galiba oğlum."
Gökyüzü, özgür kanat çırpan kuşlar, uzaklarda tepeler, rengi kırmızıya çalan güneş; desenler, yollar çizen bulutlar ve çağlayan şarkılar...

Bir yudum soluk oldu bana teras...
Herkesten uzak, herkesten azade...
Bir başıma kendimle dertleşerek...
Özlemenin ve mahrumluğun zirvesinde...

Kalbim!
Bunları ne ben sorup, söyledim sana, ne de sen duydun...


11 Kasım 2023 Cumartesi

Kör dip


Kördüğüm sandığın yerde, 
Çözülüşe diz çöküyorsun...
Kopmaz dediğin anda, 
Bir hâyâl oluyor, sarılamıyorsun...
Bulutlara uçup yükselirken, 
Uçurumlara çakılıyorsun...
Gülüşlerinde çoğalmışken, 
Yalnızlığın dibinde azalıyorsun...



9 Kasım 2023 Perşembe

can yangısı bu

can yangısı bu, 
şifasız bir gam bu...
kelimelerin çırpınışı gibi, 
bir hasrete can çekiliş bu...
ne desem acizlik, 
ne etsem tarifsizlik, 
nasıl sussam belirsizlik...
ömrün sonu, 
mutsuzluğun dibi gibi,  
can yangısı bu...



imkânsızdı

Seni mısra mısra şiirlerce anlatmak isterdim, fakat bu imkânsızdı...
Ne sen şiirlerle anlatılabilirdin, ne de ben bu kabiliyette bir şairdim...

~ ~ ~

Filistin'deki bu soykırım sebebi ile müteşairlikten de her an istifa edebilirim...
Ömrümde ilk defa yazmak ile de aramızda bir soğukluk yaşanıyor. 
Ya geçici bir durum ya da finale doğru uygun adım marş...
Eh yani yıllardır bana katlanan dostlar da rahat ederler...
Taslakları boşaltınca, bunu tekrar düşüneceğim. 


8 Kasım 2023 Çarşamba

"Giderse, bunu hatırlamak öldürecek beni..."

"Bir kadının en güzel hali şudur, bilmem şudur, o olmazsa kesin şudur," diye bir sürü şey söylüyorlardı. Ben, seni saçlarını toplarken gördüm. O zaman içimden demiştim işte; Giderse, bunu hatırlamak öldürecek beni."

Halis Karabenli / Aklımda güzel kal

*
"Giderse, bunu hatırlamak öldürecek beni..."

Hatırdan çıkmayan, hatıralarda saklı ne çok kare var ömrümüzde değil mi?
Bazıları bir hançerden damlayan kan renginde hem de...
Bir daha geri gelmeyecek günler yaşarken, kimimiz yalnızca anı yaşar, kimimiz çoktan kitabın son sayfasının son satırının son harfinden ânâ dönüp yanar...
Sonra her şey bir hâyâl olacaktır ve yarını düşünmeden mi ânı yaşamalı, yarın endişesi ile mi, sorusunun kıskacında zaman su gibi akacaktır...

Gitti ve hatıralar hep diri kaldı, ben öldüm...



7 Kasım 2023 Salı

cansuyum...


ve sen gittin,
şehir boynu bükük ve ıpıssız kaldı,
kuşlar suskun,
renkler ölgün,
kaldırımlar puslu,
oysa,
göremesem de,
varlığını bilmek yetiyordu,
voltalar atarken,
hâyâlinle gezdiğim caddelerde...
bir çiçeğe can suyu gibiydin,
ruhuma, 
cansuyumdun
canımdın...
ve sen gittin,
şehir ağlıyor...



6 Kasım 2023 Pazartesi

Alışmayacaktık

Her gün, her saat, törpülene törpülene insanlığımız, yıprandı...
Azaldık...
Derken izleye seyrede alıştık...
Alışmayacaktık ama alıştık!..
Nasılsa gözlerimizde yaş tükenmişti...
Ağlamayı da pek sevmezdik.
Umut dokunulmazdı, son durumu, onu da hükümsüz kıldı...
Bir günün bir iki saatini aşan acılar bize tersti, uzaktı. 
Yakınımızın cenazesinde bile darlanır, o günü (kendi egomuz adına tabi) zayiattan sayardık...
Merhamet, vicdan gibi  ince işleri asgari miktarda kullanmaya alıştırılmıştık...
Ekranlarda izlemeye bile sonunda son verip, kanal değiştirmeye başlamıştık...
Araya bir iki ürün boykotuna verdiğimiz SMS desteği, tamamdır(!)

Bir şeye hiç değilse dinamik bir direncimiz olmalıydı, yapamadık!..
Zulme, zulümle canlar kaybetmeye asla alışmayacaktık!..







5 Kasım 2023 Pazar

hep sen



her çağırdığımda,
sen gelsen,
sen söylesen, 
sana söylesem
sen dinlesen, 
şu yalan dünyanın,
gürültüsünden uzak,
biz, 
birlikte dinlensek,
kalbim yalnızca,
sana söylese...
her anışımda 
sen çağlasan,
aksan damarlarımda...
hep sen gelsen
ömrüme...
hece hece
hep sen...

4 Kasım 2023 Cumartesi

kor

İlk dinlediğim andan itibaren:
"Kül olur kalbindeki zamanla
Yana yana, yana yana"
İçim şiddetle itiraz etmişti. 

Haliyle keskin bir vedanın yarası sızlayınca neticenin kül olması mümkünlerdendi.
Ne de olsa umudun rengi kayboluyordu...

Keskin bir veda nasıl bir şeydir, galiba ben bilmiyorum.
Sevdiklerimden nefreti de bilmez bu adam... Kin, istesem de tutamam...
Kahve tadında bir merhaba, kırk değil bir ömürdür bende.

İçimde hep o itiraz. 
O kül dedikçe ben kor diyordum...
Kavuşmaya dair umudun rengi gri olsa da, kaybolması imkânsızdı. 

Kalpte bir yerde bir orman yanar ve kora evrilerek hep yanar, bir ömür y'anarsın ve hasretin rengi o korda  minnacık umudu yaşatır, yaşatırsın...

~ ~ ~ 

Not: Taslaklarda yazdan kalma bir karalama...
Yoksa zalimlerin mazlumlara yaşattıkları, şiirimsi iklimi de yok etti...
WhatsApp durumda Gazze dışında bir şey paylaşmadığım için eş dosttan bazıları sıkılmış olmalılar ki bu ara sıvıştılar! 





yollar


Bu akşam ne çok yollar gördüm gökyüzünde...
Hiç biri sana varmıyordu...


3 Kasım 2023 Cuma

İngiltere'den mektup var

"Biliyormusunuz, herkes burada Kur'an alıyor okuyor..arkadaşlarım deli gibi Kur'an araştırıyor inceliyorlar..

Burada İslâm yayılıyor bu Allah'ın mucizesi gibi nasıl oluyor herkes aynı zamanda fikir değişiyor en çok da Gazze halkının inancından dolayı etkileniyorlar..her taraf yıkılmış herkes 'Allah büyük' diyor.."

*

Aslında yorumsuz sayfamda saklanacak bir mektup.
İngiltere'den...

Ayet var biliyorsunuz: 
"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saff, 61/8)

Ambargolarla, mobbinglerle, yasaklarla, c'ezalarla, soykırımlarla bu nur asla sönmez. 

Allah dünya sahnesinde halife seçtiği insanın/Müslümanın sebeplere sarılarak kendi rızası uğrunda çabasını bekler, yardım ondan sonra...

Şer gördüğümüzde hayrı saklayan Allah'ın şanı pek yücedir. 

Hendek savaşında, Sevgilimiz Peygamberimiz (sav) İstanbul'un fethini müjdelediği tarihte, Müslümanlar Gazze kadar bile yoktular ve İstanbul, o zamanın ABD'nin elindeydi. Bu müjdeye şaşkın bir alaycılıkla gülenler kaybetti, iman edenler gerçeğine kavuştu.

Bu süreçte dünyanın vicdanını yitirmemiş halkları, ABD- İsrail ve destekçilerini (siyonist olmayan  yahudiler de dahil) protestolara devam ediyor. ABD-İsrail ve destekçileri halkların nefretini kazandılar...

Mektup sahibi dostumuza teşekkür ederek iktibasla bitirelim.

"Kışın arkasından yazı, gecenin karanlığından gündüzü her sene ve her gün getiren; bulutlarla kapanmış gök yüzünü bir anda açıp güneşi her yerde gösteren Allah, bu küfür gecelerini, sefahet bulutlarını ve çirkinliklerle dolu kış mevsimini de bir anda gündüze, güneşe ve yaza çevirebilir. Yeter ki bizler o güzellikleri hak edelim. Onun rahmet ve bereketine itimat edip güvenelim.

Ümitsizlik hem büyük günah, hem de insanı yiyip bitiren bir hastalıktır. Bundan Allah’ın rahmetine iltica etmeliyiz. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (Rusya)'nın yıkılacağını kim tahmin edebilrdi; hem de böyle kolayca. Bu nedenle işimize bakalım. Allah ne yapacağını en iyi bilendir...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet"


2 Kasım 2023 Perşembe

özlemler biriktirdik


Birbirine benzeyen akşamlarda,
Birbirine benzemeyen özlemler biriktirdik...


1 Kasım 2023 Çarşamba

hafakan


Yıldızlar nerede? 
Bu gördüğüm her zamanki ay değil, başka bir şey... 
Üzerimi örttüğüm yorgan değil, hicap!
Ah bu ekmek hem de taze mi? 
Ne o, sular da akıyor, soğuk, sıcak...
Üstelik üşümek, korkmak da yok...
Anneler ağlamasın, olacak şey değil!..
Kimse uydurmasın, çocuk ölümleri ortaçağ salgınlarında kaldı...Tıpkı savaşlar gibi...
Artık kimse daha fazla toprak alıp, saltanat gururu peşinde değil.
Yirmibirinci yüzyıldayız beyim, herkesin güvenli bir evi, adil bir dünya var artık...
Huzur o kadar yaygın ve alışılmış bir şey ki, neredeyse cennetteyiz diyeceğiz.. 
İyi de yıldızlar nerede?
Ay neden sırtını dönmüş bize...
Beni neden kimse duymuyor?
Hey! 
Kime söylüyorum..?