Veysel Karani hazretleri gibi,mana aleminde aşık olduğuna yanmaktır çöller dolusu...
Kapısının eşiğine gidip de anne sözünü çiğnemeden seller gibi ağlayıp,hıçkırıklarla kumlarda güller bitirmektir...
Hane-i saadete geldiği anda huş-u cüruş ile : ''Burada Rahman'ın kokusu var'' demektir,uzaktan en yakınca sevmek...
Onu gören gözü,göz yaşından ileri,gönülden öpmektir, kokusunu içe çeke çeke ve sonra Hırka-i şerifini hediye göndermektir ardı sıra...
Uzaktan sevmek, şu zamanda Ol Resulü (sav) cismen görmediği halde, gece rüyalar dolusu görüp,katıla katıla ağlamaktır hasretten...Benden sonra beni görmediği halde beni sevip izimde olacak kardeşlerime selam olsun demektir...
Uzaktan sevmek; Allah'ın veli kulunun kürsü de aşktan söz ederken, mübarek eline konup oracıkta can veren bir kuş olmaktır.
Uzaktan sevmek,mekân olarak uzaklarda ama ruh olarak en yakını yaşamaktır.
O'nun (sav) karpuzu ne şekilde yediğini bilmediğinden bir ömür karpuza göz değdirmemektir.
1400 yıllık mesafede, Uhud anıldığında dişlere sancı,Taif denilince ayaklardan gönle kan düşerek,
''fedake ebi ve ümmi Ya Resulallah sav'' Anam-babam sana feda olsun Ey Allahın Resulü diyerek,O'nun için dünyadan vazgeçmektir.
Uzaktan sevmek;gece dünyaya yumulan gözleri,O'na (sav) açabilme hülyası ile yastığa iki damla göz yaşı ekmektir...
Uzaktan sevmek belki Hz.Vahşi (ra)'nin derin pişmanlıkla,sütunlar ardında katıla katıla içe ağlayarak,''zeytin karası'' gözlerle temas kuramadan, büyük yaralamaya rağmen ilahi taktir eseri olarak yine de Müslümanlık nimetinin bahşedilmesinin şükründen acziyet içinde haşyeti yakalamaktır.
Uzaktan çok yakın sevmek, bir güle, kelebek kanadına dokunur gibi dokunurken, kimselere belli etmeden salavatlarla O'nun elini öpüşteki haleti ruha çekiştir belkide...Bir yudum teselli olsun diye...
Ve uzaktan sevmek,can verecek kadar divane olduğu halde; sükûtun dipsiz kuyularında, dili lâl eyleyip,hayâ renkli aşkından zerre ipucu vermeyip,şehit olarak ölmektir.
Seven sevdiğine öykünür, sevdiğini tek lider,tek önder,tek rehber bilmenin ötesinde;sevdiği gibi yaşama gayretinde olur. Dilimizde olanın olmasının bile şu zulmet zamanda cana nimet ve fakat eyleme,yaşama dökülmemiş,nefsani zayıflıklar derekesinden sıyrılamamış, yalnıza ''Kişi sevdiğiyle beraberdir'' müjdesinin kapı eşiğine sığınmışlıkla Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed, sonsuz zerreler adedince...
________________________
Sevmenin ne olduğunu bilmeyen Murat'a bu tür şeyler yazdırıp,riyakar etmeyin bari...