29 Nisan 2016 Cuma

Bilmem anlatabildim mi..?

Eski yazılarımdan birisinde İslam nedir diye sorsalar ''Ölçü dinidir'' derim demiştim.

Şimdi o yazının başlığı nasıldı, hangi tarihte yazılmıştı bilmiyorum.

Bu din, insanlığa ve Müslümana ölçüler getirmiştir. Yemeden-içmeye...aklınıza ne geliyorsa hayatın her saniyesine bu dinin bir bakışı,notu,kuralı,sevabı-günahı-mübahı, ölçüleri vardır.

Evet abartmadım ''her saniyesine,'' zira salise salise insana hayat bahşeden Hayy olan Allah (cc), Yüce Kitabında ve Sevgili Elçisi'nin yaşamında/sünnetinde bunu bize göstermiş ve örneklendirmiştir.

Yemeden içmeye basit misalini söylemiştim. Doyduğun halde hala yemeye devam etmen ''haram'' der İslam...İşte ölçü...Gereğinden fazla konuştun; gülümsemenin üstünde bağıra çağıra kahkaha patlattın,haddinden fazla ağladın...birisine sert ve kötü baktın...sayısız örnekler...

Senin, sende hakkın var. Bunun da ölçüsü var..!

Ruha zarar vermeden bedeni besle,ona bak, sana emanet. Ama ruhu da şişmanlatacak kadar ne ye,ne uyu,ne konuş, ne de  keyif et..!


Bazı insanlar şan-şöhret,alkışa köle...Bazıları koltuk,makam şehvetinde.

Bazıları da paranın kölesi olmuştur. Ölçüleri,biricik kıstasları para olmuştur. Farkında olmadan paraya taparlar !

Paraları ile güya hayır (!) yaparlar ama hayrın sevabını Mevla'dan alamadan, yaptıklarını sandıkları
kuldan, minnet,sürekli ilgi ve yalakalık olarak beklerler.Bunu görmediklerindeyse anında hayırseverlikleri buzun güneş karşısında eriyişi gibi eriyiverir...

Bu tiplerin ölçüsü paradır ! Para ile ödüllendirir ve kendilerini sevdirirler (!) para ile de cezalandırmayı seçerler. Tabi onlar gibi olmayanlar, onların paralarına/zavallılıklarına metelik ilgi göstermezler ve onların bu haline acıyarak dua ederler...

Yapabiliyorsan, sana kötü davrandığı halde, sen iyiliğine devam et. İşte o zaman Allah rızası için verdiğin anlaşılır.

Gönlün görmesi için de, kişinin gözünü paradan çekmesi gerekir. Hırslarımız,öfkelerimiz, bizi adil olmaktan ayırmasın duasıyla...

İyilik zamanında herkes iyi olur,kötülük zamanında er kişi...

Bilmem anlatabildim mi..?


26 Nisan 2016 Salı

heba !


..hebaya gitmiş şiirlerim var benim
heba olmuş emeklerim gibi...


25 Nisan 2016 Pazartesi

Epeydir mektup almıyordum.

Uzun zamandır mail almıyordum.

''İltifat''yazım üzerine iyi geldi.  Bazen insan inanmak istiyor güzel insanların, güzel sözlerine.

Aslan burcunun salt pohpohlanması değil bu; belki de uzun zamandır ihtiyacım olan bir şefkatin tezahürü yalnızca...

Mektup sahibine gönül dolusu teşekkürler, sevgi ve selamlarımla burada saklamak istedim.





24 Nisan 2016 Pazar

İltifat


Çok uzun yazasım yok.

Eskilerin '' marifet iltifata tabidir'' sözü aslında her şeyi özetliyor.

Her canlı hatta nesne iltifat ile iyileşir.

Çiçeklerde bunun denendiğini biliyoruz. Hayvanlar da bile...

Ya insan ?

Ya çocuğumuz ?

Ya eş..?

Genellikle şiddet ve çeşitleri erkeklerden geldiği için, ''erkek şiddetinden'' bahsederiz.

Örneğin, sabahları abus çehre ile kalkan ya da eşini kapıda merdivenlerden kaybolasıya dek, ''seni şimdiden özledim bakışlarıyla'' uğurlamadan kapıyı yüzüne çarpar gibi kapatan kadının şiddeti az mıdır ?

İltifat; dilimizde anlaşıldığı gibi yalnızca (kompliman) olarak karşılığını bulmuyor. Diğer anlamlarından olarak; ilgi gösterme, rağbet etme...

Su yumuşacıktır ama en sert kayalara zamanla şekil verir. Akıllı insan, seven insan su gibi olandır.

Bir zamanlar bir kadın bana sen harika derin bir şairsin dedi, sanırım ona inandım; şaire benzer bir şey oldum...Oysa, o zamana kadar makale ağırlıklı karalardım ve yazar gibi dururdum. O kişiye kadar yalnızca şair ruhlu olduğuma inanırken, şair olduğuma da inandım...Ne de olsa adıma fan sayfası bile açmıştı... Şairsin oğlum sen bak millet kitap çıkaracak mısın diye soruyor :)

Hani üstad Necip Fazıl'a annesi ''şair ol'' demiş, ''ben de oldum'' demiş ya onun gibi bir şey

İltifat etti, rağbet etti, şair eyledi.

Kadın erkeği onurlandıracak her vesile ile.(Erkek de kadını.) Ortaokulda din dersi hocamız yalan konusu işlenirken, derdi ki, annenize, babanıza hocanıza şöyle yalanlar söylerseniz günah olmaz:

Babacığım sen Cüneyt Arkın'dan daha yakışıklı, kuvvetlisin...Hocam sen çok çok bilgili ve dersi çok güzel anlatıyorsun...(Gülüşmeler.)

Bir eş, eşi tarafından değerli görülmediğini fark ettiği anda, bu itibarsızlaştırılma onu çok farklı duygulara iter. Devamı durumunda 3 şeyden biri olmaktadır:

1- Şiddet, 2- Aldatma 3-Boşanma...

''Marifet iltifata tabidir.''Çok büyük atasözlerimizden.

Hatta, iltifatsız mal zayidir de denmiştir.

Zayi olan emekler, şiirler gibi.

Biri ''siz mükemmel, siz derin bir şairsiniz üstadım'' diyerek, seni iltifatlarla motife eder, diğeri de faraza ''bu işler şiir yazmakla olmuyor'' diyerek...

Şair ne güzel demiş :''Ol mahiler ki, derya içredir,deryayı bilmezler.''

Hayırlı, huzurlu, şiirden, şair gönüllerden anlayanlarla dolu pazarlar diliyorum.



19 Nisan 2016 Salı

çekil köşene!




yine,
yollara düştü içimdeki o keşfedilmemiş çocuk..!
nasıl bir yazgının kahramanısın böyle sen..?
varlığında kıymeti taktir edilemeyen,
yokluğunda yana yakıla özlenen!
sabıkan var dedi bir ses,
sabıkan var!..
bu sebepledir onca çektiğin...
yalnızlık çok sevdi seni diye devam etti ses,
bu yüzden hiç bir insana yâr etmedi...
anla artık!
anla ve kes sesini!
bük boynunu,
çalsın aynı melodi,
al mendili!..






15 Nisan 2016 Cuma

dünyadan geçerken...


İnsanlara çok değer verdim,
Art niyetsiz sevdim,
Ne azıcık değer gördüm,
Ne de incitilmeden sevildim, 
Dünyadan geçerken...





14 Nisan 2016 Perşembe

Teşekkür ederim Sevgili Bilal



Sevgili arkadaşım Bilal, nam-ı diğer Karamsar Korkuluk,  bu acizin bir karalamasına ses vermiş; oldukça içten, hissederek ve duygu yüklü okumuş. Hak etmediğim güzel sözlü sunumuyla da bendenizi mahcup etmiş.

Emeğine ve yüreğine sağlık arkadaşım, teşekkürlerimle...

5 Nisan 2016 Salı

Yine,yeni,yeniden ''üç aylar''a girerken...

Hızla akıyoruz. Sanki zamanın devri hızlandı.

Yeni yıl,ay,hafta...bir çırpıda geçiyor.

Ömrüm, ne çabuk bittin.

Allah nasip ederse 7 Nisan 2016'da yeni bir Regaip Kandilini idrak edeceğiz.

Mübarek Ramazan-ı şerifif'in gölgesi üzerimizde...

*

Eskisi gibi sık sık blog güncelleyemediğimin farkındayım ama zorlama ile yazılmıyor. İklim, ortam, ruh meselesi.

Şimdiden mübarek Regaip Kandilinizi tebrik eder, hepimiz için,ülkemizin huzuru ve akibetimiz için, İslam dünyası ve insanlık için hayırların başlangıcı olması duası ile  mübarek regaip gecesinin önemine ait yazıyı iktibas ediyorum :

''Regâib Gecesi denilince; “çok lütuf ve ihsan dolu, kıymetli ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” manası anlaşılır. Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi olan Regâib Gecesi, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır.

Regaib Kandili Anlamı
Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. 

Nebiler Nebisi, saâdet meclisinde oturuyordu. Mescide bir esir grubu getirildi. O sırada Allah Rasûlü (sas) bir kadının yana yakıla bir şeyler aradığını gördü. 

Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor, sonra bırakıyordu. Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeden onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Rasûlü (sas) bu manzara karşısında iyice doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak parmağıyla yanındakilere bu kadını gösterdi ve: “Şu kadını görüyor musunuz?” dedi. Sahabe cevap verdi: “Evet ya Rasulallah!” Allah Rasûlü (sas) tekrar: “Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?” diye sordu. Sahabe “Hayır ya Rasulallah!” karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine İki Cihan Serveri şu hikmet dolu sözleri söyledi: “Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmak istemez.” 

Çok şefkatli ve merhametli olan Allahu Teala, sene içinde kulları için gönül dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına bazı özel gün ve geceler yaratmıştır. İşte bu gecelerden birisi olan Regâib’i güneşin ilk ışıkları ile uğurladık. 

Regaip Kandilinin Hikmeti;
Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Diğer zamanlarda okunan her Kur’ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte, Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise diğer gecelere oranla kat kat fazladır. Regâib kandilinde yapılacak ibadetlerden birisi de duadır. Peygamberimiz (sas), bir hadîslerinde bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir.''