26 Şubat 2012 Pazar

Seven kıskanır..

''Seven Kıskanmaz mı? başlıklı yazısına yazar; önce, elbette kıskanır diyerek örnekler verdikten sonra, şu tuhaf batı tipi kıskançlık anlayışı ile son vermiş:

''Amerika'da Holly'ye elbise almaya gittik. Babası da yanımızda.. Bir miniler, bir yırtmaçlar, bir dekolteler.. Beğeniyor, giyiyor, bize gösteriyor.. Babasından çıt yok. Ben "Harika" diyorum.. Holly alıyor..
Sonunda Fred dayanamadı.. Holly gene bir elbise denemek için kabine girince "Sen bunları eşine giydirecek misin, Türkiye'de" dedi. Baba olarak kıskanmış, belli.. "Niye giymesin" dedim. Beğenmiş, almış.. Gördün çok da yakışıyor.." 
"Peki ülkende bakmazlar mı?.."
"Bakarlar.. Ben de gurur duyarım.. 'Bu bayıla bayıla baktığınız kadın benim eşim' diye.."
Fred "Sen yanlış meslek seçmişsin dostum" dedi.. "Gazeteci değil, filozof olmalıymışsın.."
Oldum sonunda.. Elimde fener, kapının zilini çalmamı önleyecek birini arıyorum, 30 senedir!..''

Yazının başı ile sonu arasında öyle iki zıt insan ve görüş hakim ki, bunu da ''ılımlı'' geçişle sağlamış. 

Gurur duyarmış..!!

Yıllardır bize dayatmaya çalıştıkları ahlak anlayışının son sürümü..!

Başta seven insanın kıskanması gereği vurgulanıyordu.Hani seven kıskanırdı? 

Demek ki, şimdi bay yazar için eşini sevmemiş mi diyeceğiz? 

Başta bir Türk modeli seven, sonda batılı bir seven modeli..

Burada bile (Avrupa) bizden öğrendi kefereler kıskanmayı..

Onlar bile eskisi gibi bu tip aydın (!) yazar  modunda değiller! 

Bizim erkekler, onlardan ve her erkekten  eşlerini/sevgililerini kıskandıklarını gösterdiklerinden, adamlar fesatlıklarından mı nedir, sakınmaya başladılar..

Fesatlık da olsa, kuralsızlık gibi, kıskanmayı da az az öğrenmeye, benimsemeye başladılar..

Darısı medyamızın  medar-ı iftiharları bazı yazarların başına..

Fred ''yanlış meslek seçmişsin'' deyince ne yalan şimdi hakaretamiz bir cümleyi yapıştıracak yazarın suratına dedim..

Sonuçta belki adam son anda ortam bozulmasın diye lafı çevirmiştir..

Bizi bile geçtin.......diyecekti belki de..