14 Haziran 2021 Pazartesi

Kitaplar üzerine...

 

Önceleri zengin sayılabilecek bir kütüphanem vardı! 
Altı çizilmiş cümleler, dip/kenar notu düşülmüş kitaplarımı özledikçe elime alır, çizip not düştüğüm yerleri tekrar okurdum. 
Kitaplar benim, ekseriya önünde diz çöktüğüm üstatlarım, hocalarımdılar. 
Okumalarım gerekli saygı ve hassasiyet atmosferinde olurdu. 
Kuvvetli bir sevgi bağı...
Sonra bir gün öleceğimi ve kitaplarımdan da ayrılacağımı düşündüm! 
Belki lâyık olmayacakları ellere düşeceklerdi! 
En iyisi dedim sağlığımda onları baş göz edeyim! 
Kitap sevdalısı insanlara denk geldikçe vedalaştım onlarla...
Belki artık içeri girdiğimde mis gibi kitap kokulu bir odam yok ama o kitaplara benden daha layık insanlar var. 
''Birilerine altı çizili kitaplarınızı vermek, 
yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma'' demiş ya Nazan Bekiroğlu...
Bir bakıma da neye ne kadar önem verdiğinizin göstergesidir. 
Kitaplar bizi müelliflerine götüren davetiyelerdir. 
Kitaplar zaman makinesinde bizleri gezdiren, bu günü ve dünü kuşbakışı bir rakımdan görmemizi sağlayan ''iyisi'' en güzel en iyi dostlarımızdır. 
Sizler de kitap okurken bir işaret ekleyin, altını çizin, not düşün! Bu hem sizin kitabı daha bir rikkat ve dikkatle okumanıza, zihninizin uyanık kalmasına sebep hem de sizden sonra okuyacakların dikkatine ipuçları verir. 
Eskiden yakın dostlarım altını çizdiğim kitaplarımı benden sonra okumaya can atarlardı! 
Selam olsun onlara ve onlarla geçen güzel anılarımıza...

_____________

Not: 1981 basımı Necip Fazıl Kısakürek'in Çile şiir kitabını görsel olarak çektim.