Yıllardır içlerindeydi, bazılarına yakın akraba, hatta yeğen idi,bilinen idi,sevilen idi, hatta en güvenilen ''el emin'' idi...
Kanıksanmış, alışılmış, üstün meziyetleri çoğu kez onlar için olağan ve belki de zaten olması gereken gibi algılanmıştı...Ne de olsa yıllardır içlerinde yaşayan biri idi..!
Bu kör sebeple, bir çoğu O'na (sav) iman etmedi...
Ve ebedi körlüğü seçtiler!
*
İktidarlarda da benzer şeyler olur. Adam gelir, koskoca bir milleti bataktan çıkarır, refah artar; eski zor zamanlar unutulmaya ve sürekli tepede olanı, o bildik nankörlük aşındırmaya başlar...
Gün gelir, iktidar/şartlar değişir, işler o unutulmuş eski günlere dönüşünce, gidenin kadr-ü kıymeti yeniden keşfedilir!..
Ne çare, o eski atmosfer de bir daha yakalanamaz !
*
Adam şairdir, Şairler Sultanı ödülü bile alır, ama dinci diye ömrü mahkemelerde geçer!
Adam sanatçıdır,başka dilde şarkıya atıfta bulunduğu için, ülkesine hasret gurbet ellerde ölür!.
Adamların san'atına ve her şeyden önce insan oluşlarına bakılmaz, o iflah olmaz ''ideolojik uyum''a göre muamele reva görülür!..
Ve çoğu zaman, bizim olanı, bizden olmayanlar övdükleri zaman, aklımız başımıza gelir gibi olur!
*
İyi bir eş, iyi bir babadır. Vakti ve nakdi ile her şeyini ailesine harcar. Evcimendir, sevecendir. Temiz, tertipli ve yardımseverdir. Zeki ve romantiktir. İnce ruhlu ve adildir...Artıları eksilerinden fazladır.
Yıllardır bu özellikleriyle ailesinin içinde olduğundan;
Kanıksanmış, alışılmış, üstün meziyetleri çoğu kez onlar için olağan ve belki de zaten olması gereken gibi algılanmıştır...
Komşudaki, haberlerdeki o dehşet örneklerden dolayı şükre değer bir şey akla gelmez!
Bu körelmiş alışkanlık, bu kahreden kanıksanmışlık sebebiyle, adam kıymetinin bilinmediği, değer verilmediği, hatta zaman zaman hakaret gördüğü düşüncesi ile, vurdu tekmeyi ayağının altındaki iskemleye!..
Ölümü bile fark edilmemişti!..