Ölüm anını herkes gibi zaten hep merak ediyorum da...
Başka, farklı ve biraz sıradışı meraklar diyelim.
Köpeğin o keskin dişlerini bacağıma geçirip, dokulara bilmem kaç kilo basınçla, off !
Kurşunla yaralanmak!
Benzer şey. Acısını merak etmişimdir.
Donarak ölmek!
Sanki doğal olmayan ölümler içinde en iyisi gibi, uyuyorsun ve ölmüş oluyorsun. Oysa her insan ölümünde melekler olaya dahil. Hayvanların ölümüne Azrail (as) bakmıyor.
Paraşütle tek başına süzülmek...
Özgürlük, kuşlar gibi ama kaygılı...
Savaş jeti ile it dalaşı...
O nasıl bir adrenalin, kontrollü oluştur.
Ata binip dört nala uçmak...
Belki çok uzun bir kumsalda ..
Düşersem kumlara az yumuşak iniş olsun diye, eh hem romantik de olur.
Cumhurbaşkanı ile sohbet...
Başbaşa bir kaç gün, cezasız, sınırsız ama tabii ki saygılı seviyeli aklımdaki her konuda konuşabilme, eleştirebilme dileği/merakı diye noktalayayım.
İlk anda aklıma gelenlerden. Manevi şeyler de var da onlar bana kalsın...
Tabii müteşairliğimi devreye sokup, tuhaf meraklarım halkasına ilaveten
"ve sana dokunmak" demeyeceğim, demedim!..