31 Aralık 2012 Pazartesi

2013'e 7 kala..

Daha dün gibiydi 2000'e girme heyacanı..

Bilgisayarların çökeceği endişesi ile bankalarda parası olanlar birazını çekmişlerdi, hesaplar karışır diye..

Daha dün gibiydi, ama üzerinden koskoca 12 yıl geçti ve ömrü olanlar için 13 başlayacak..

Hep derim, bir şey başlamaya görsün, gerisi gelir.

Eskiler onun için ''her gelecek yakındır'' veciz sözünü söylemişlerdir..

Sırrına eremediğimiz zamanın çarkı, hızla yüzümüze minik minik çizgiler çekerken, bizler 40'lı yaşlardan sonra kendimizi ölüme daha da yakın hissederiz..

Başı dumanlı deli-kanlı çağların yerini, başı durulmuş, başı karlı saçlar almaya başlamıştır çünkü..

Bu beyaz teller konfeti gibi zamanın içinden saçlarımızı süslerken, bir yandan da Hz.Ömer (ra) Efendimizin kendisine ölümü hatırlatan arkadaşına:''Tamam artık sana gerek kalmadı, saçlarıma sakalıma düşen beyaz (nur)lar bu vazifeyi görüp, bana ölümü hatırlatıyor..'' demesi pek manidardır.

Dünyalıların yeni bir yıla girerken, ortak bir hatası da şu: Diyelim bir müsabakaya hazırlanacaksınız, yarışmaya..Bunun öncesinde antremansa, antreman, çalışmaysa çalışma...yapar hatta hantal olmamak için yemeği bile ölçülü, ayarında yersiniz..Ama gezegenimiz insanı ne yapacak bu gece..? Bol bol yeyip mide fesadının yanında bir kısmı da alkol sınırlarını zorlayarak, yeni bir yıla sarhoş ve çalışmayarak, öğlenlere kadar baş ağrısı ile uyuyarak girmiş olacak.Ondan sonra hayır bekle yeni yıldan, dua et, kabul olsun!

Evlerde çam ağacı süslemenin dinden çıkma olduğunu zaten İslam bilginleri belirtmişler, altını kalın çizmişlerdir.

Yeni yıl kutlaması konusunda Avrupa'yı görmüş biri olarak, kesinlikle onları solladığımızı, geçtiğimizi esefle söyleyebilirim.

Kendi Hicri yılından habersiz, haberi olsa da umursuz olanların, batı kültür emperyalizmine böylesine teslim olması ne kadar düşündürücüdür, ait olduğumuz medeniyetimiz adına..!

Alternatif Mekke'nin fethi kutlaması bu gerçeği değiştirmeye yetmeyecek..

2012'de dünya neler yaşadı, kimler artık 13'ü göremiyor, ben bu yılı nasıl geçirdim.Kâr-zarar olarak bilanço nedir, gibi soruların kulak ardı edildiği hengâmede ne yazsak, ne desek, duyan sayısı az olacaktır.

Bir kısım insanların gözü gece 00:00'da gökyüzüne atılan havai fişekler eşliğinde dua (!) etmekte olacaktır.Sanki dinimizde böyle bir şey varmış gibi..

Hele şu başlarına kırmızı noel papaz şapkasını taktığında bu beni dinden çıkarır mı diyecek kadar araştırma yoksunu insanlara ne demeli..

Bir yılı daha geride bırakırken, ahir zaman fitnelerinden sahih (Allah tarafından kabul geçerli) bir imanla cennet sabahına erişmemiz duasıyla..








29 Aralık 2012 Cumartesi

Demedim mi?



Demedim mi bu hasret bitirir seni 
Ay dolanır gider, yalnız kalırsın 
Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın 
Demedim mi yüreğim sevme! 

İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz.... 
Geri dönen hangi güvercinin var? 
Senin hangi çiçeğini sakladı bahar? 
Demedim mi aklım, inanma! 

Bir gün naza çeker kendini demedim mi? 
Görmesen zindana döner bu şehir... 
Görsen, umursamaz, aldırmaz kâfir 
Demedim mi gözlerim bakma! 

Demedim mi bu ürperten sıcaklık... 
Bu taze güzellik kaybolur bir gün? 
Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsün 
Demedim mi ellerim dokunma! 

Demedim mi bir gün susar şarkılar 
Sesine ses veren rüzgar olur... 
İstediğin kadar artık bekle dur... 
Demedim mi kulağım duyma! 

Bir gün çıkıp gideceği belliydi 
Ayan-beyan belliydi anlayamadın. 
Başka bir rüyada şimdi o kadın 
Demedim mi kollarım sarma! 

Bütün çektiklerim senin yüzünden 
Gölge bile geçirmezdin bir zaman üzerinden 
Ah! şimdi paramparça oldun bin bir yerinden 
Demedim mi gururum kırılma!

Yavuz Bülent Bakiler