29 Mayıs 2015 Cuma

Aynı be ya..!

Trakya bölgesinde meşhur hal-hatır sorma şekli, Seksenler dizisinde sevimli tiplemeler eşliğinde canlandırılıyor.

''Aynı be ya...''

Çoğu zaman aynı olmaktan, günleri ve zamanı ''aynı'' yaşıyor olmaktan şikâyetleniriz.

Hep aynıdır ve bu aynılığın, kadrini, kıymetini ancak-Allah vermesin- bir dert,keder,hastalık başımıza geldiği zaman anlarız.

Aynı kalmanın aslında bir huzur olduğunun meçhulünde, yeterince şükür edemeden, sıkılır dururuz.

İyi gitmeyen işler,kesada uğramış kazanç,işten çıkarılma,arkadaş akraba küsmeleri,aile içi huzursuzluk,boşanmalar,aniden beklenmeyen bir sağlık problemi ile kalitesi düşen yaşamımız,sevgiliden ayrılık...daha bir çok bize uğramayan sıkıntılar için ''aynı be ya'' dediğimizin ''...her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır.''
aslında bir yanıyla nankörlük olduğunu bilmeden, sıkılırız.Oysa ''beterin beteri'' vardır ve


Yukarıda saydığım her olumsuz olayın daha kötüsü vardır. Mümkün olsa söz gelimi bir boşanmaya
üzülen taraflara, boşanmayla bitmeseydi, cinayetle bitebilebeceği;iflas eden bir iş adamının, iflas etmediği ve işlerinin çok iyi olduğu dönemde soygun ve gasp eylemiyle karşılaşıp ağır travmayla kalan hayatını yaralanmadan sebep yatalak geçireceği, sevgilisinden ayrılmayıp evlenecek tarafların son derece uyumsuz/huzursuz yıllar ve çocuklar ardından boşanabilecekleri...bildirilmiş, gösterilmiş olsaydı, aynı kalmaya, ne çok şükür ederdik.

Geleceği görmenin mümkün olmadığı ve basiretli insanların hızla tükendiği modern zamanlarda, bizim gibi basit insanların başvurması gereken en güzel prensipler;
Danışma,
Düşünme,
Kanaat,
Acele etmeme,
Allah'a dayanıp, tevekkül etme şeklinde itidalli bir hayat tarzı olursa, çok şükür aynı be ya, demek işten bile değildir.
Allah biz kullarına : ''Ne az şükrediyorsunuz !'' ikazında bulunur.

Hele sağlık...

Kanuni gibi cihan padişahının Muhibbi mahlası ile yazdığı ünlü şiiri ile noktalayalım:

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi
Ko bu ıyş u işreti çün kim fenadur akıbet
Yâr-ı baki ister isen olmaya tâat gibi
Olsa kumlar sagışmca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çarh içre bir saat gibi
Ger huzur itmek dilersen ey Muhibbî fârig ol
Olmaya vahdet cihanda kûşe-i uzlet gibi.

Günümüz Türkçesi  :

Halkın gözünde iktidâr gibi, zenginlik gibi değerli bir şey yok. 
Halbuki şu cihânda bir nefes sıhhat gibi hiç mutluluk olamaz.
Saltanat dedikleri sadece bir dünya kavgasıdır. 
Bu kavga, gürültüden uzak yalnızlık gibi büyük saâdet ve baht açıklığı olamaz.
Bu eğlenceyi yeme içmeyi bırak, sonu kötüdür. 
Eğer ebedî bir sevgili istiyorsan ibâdetten ayrılma.
Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız ve hesapsız olsa bile, 
O, şu dünyâ içinde bir saât gibi geçip gider.
Ey Muhibbî, eğer huzûr içinde olmak istersen, ferâgat sâhibi ol, dünyâdan vazgeç. 
Yalnızlık köşesi gibi dünyada huzûr olmaz.