Çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşım var. Bir gün camiye namaz kılmaya gidiyor, biraz erkence...Önlerde oturan adam, aniden ona dönüp :
- Sen Kur'an okumayı biliyor musun ? diyor.
- Hayır bilmiyorum.
- Neden bilmiyorsun, neden öğrenmedin bakayım ?
- ....
- Ben sana öğreteceğim,benim işim bu...
Adam arkadaşın yanına gidiyor,özel kartını bastırmış. Ücretsiz Allah rızası için Kur'an öğretilir diye adamın ismi telefonu...Emekli amca,emeklilik zamanlarını bu şekilde değerlendiren muhterem birisi ve arkadaşla sözleşiyorlar,her gün camide.
Şimdi mi, arkadaşım diyor ki, hep içimde bir istek vardı, ne yapsam da Yasin suresini ezberlesem her gün ölmüşlerime göndersem. Şimdi sabah akşam arkadaşım sureyi ezberden okuyor.
Kıssadan hisse alırsak:
1-Yaşın ne olursa olsun,yeter ki iste azmin elinden bir şey kurtulmaz.Hiç bir şey için geç değildir.
2-Niyeti iyi olana,Mevla nasip eder,hayrına ise.
3-İçimizde ne güzel insanlar var,öğreten emekli amca ve öğrenmek isteğinde samimi arkadaşım.
4- Adam sert ifade ile sormuş, paylar gibi ''neden öğrenmedin'' düşünün bu ve buna benzer soruları bize çok yakında kabirde melekler soracaklar.
5-Bu olayı okuduysan, ölmemişsin demektir. O zaman ne duruyorsun,bugün dünün yarınıdır demişler. An bu an.Geçen geçti,gelecek, gelecek mi meçhul. Hayat andır,anları anlara ekleyerek anılar biriktiriyoruz ve Kur'an bize ''zerre miktarı iyiliğin ve kötülüğün hesabının sorulacağından'' söz etmekte.
6-Kur'an salt ölüler ardından okumak için gönderilmiş bir Kitap değil, bilakis dirilere gelmiştir...Dirilere...bu kelimenin altını çiz! Dikkat ederseniz herkese her ibadet nasip olmaz. Mesela takva yaşadıkça, ibadet çeşnisi artar. Zikr, dilden kalbe akar. Ama biraz lakayt olmaya başladığımız zaman,bazı ibadetleri yapamaz hale geliriz.Ve Allah, her ibadeti her kula nasip etmez.Önce ona layık olmak ve samimi bir saygı ile talip olmak gerekir.
Evet Kur'an hayat kitabıdır ve Müslümanların anayasasıdır.Kur'an ve Sünnet (sonra icma ve kıyas) bu dört temel kaynak Müslümanların devlet hukukunu da oluşturur.Osmanlı bu esasa göre kuruldu ve bu esasa göre uygulamalarını sadakatle yaşadıkça cihan devleti olup,ilahi adaleti yedi iklime götürdü.
7-Dua, arkadaş dua hükmünde samimi istemiş. Mevla'da nasip etmiş.Dua yalnızca elleri, duanın kıblesine açmak demek değildir.İçimizde nice gönül kanatlarını açmış,dili kıpırdamaz ama gönlü uyumazlar var ve çok şükür bu millet hala tamamen ölmedi, bozulma hızla sürse de, hala ölmedik ve dünyayı da biraz endişe sardı, Osmanlı diriliyor mu yeniden diye...
8-Arkadaş,''ben sana öğreteceğim'' diyen adama,gurur ya da kibir yapmadan,olumlu cevap verdiği için kazançlı çıkıyor.Aslında orada öğreten adam değil, adamı arkadaş vesile kılan ALLAH, bunu da görmek lazım.Keşke yaşantımızın tümünde bunu görerek Mevla'ya teslim olabilsek.
9-Arkadaşım sebebi ile ölmüşleri de hergün Yasin ırmağından kana kana içmekle şereflenmiş oluyorlar.
10-Eh daha ne olsun,kalan hisseleri de sen çıkart. Bendenizden bu kadar, bereketli cum'alar canlar.