11 Mayıs 2015 Pazartesi

Facebook sen çok yaşa !

Modern zamanlarda (!) hepimiz yalnızlığımıza çekildik.

Akraba,komşu,arkadaş...ne varsa el etek çektik!

Nasılsa bir sürü bahaneler de üretmiştik !

Sanal diye diye saman oldu beyinciklerimiz !

Facebook mu, fitnebook mu nasılsa vardı ve takipçilerimizle, beğenenlerimizin sayısının çokluğu,egomuzu şişiriyor;mutlu yatıyorduk sabaha karşı yataklarımıza..!

Bir ses başucumuza gelip fısıldıyordu : ''seni takip edenler ediyor,bırak Allah'ın melekleri ''beğen'' kondursun sayfalarına..!'' diye.

Ama onu duyamayacak kadar sarhoş ve vazgeçemeyecek kadar bağımlısıydık internetin...

Evde,mutfakta,yolculukta,sokakta...Gözlerimizin nuru sürekli ekranlarda,yüzümüzde tebessümler,işte yeni paylaşım,yeni beğeniler,artan takipçiler...

Dışarıdaki güneşten ve bu havalarda kırlarda yürümekten,toprağa temas etmekten,konu-komşuyla halleşmekten bihaber olarak.

Tanıdıklarımız sosyal medyada ise, hastaneye yattıklarını oralardan öğreniyor, çoğu kez de oradan geçmiş olsun diyorduk.

Kandil akşamları camiye gitmeye gerek yoktu,büyüklerden en önde gelenler dışında, bir sürü dini mesaj yayınlayıp gecenin ehemmiyetine iştirak ediyorduk !

Hani mümkün olsa, namazımızı da sanal kıl diyen bir hocadan fetva alsak, her şeyimiz dört başı mamur;yeterki bilgisayar başından kalkmayalım. At iki kare namaz kılıp,dua eden bir foto tamam...

Partnerlerine kızanların,partnerlerinden intikam almak isteyenlerin hançeri facebook sen çok yaşa !

Kitap yerine laptoplar,tablet ve telefonların ardındaki gizli kahraman facebook sen yok yaşa !

Boşanma sebepleri arasında bile reklamını gururla yapmayı başaran facebook sen çok yaşa !

Aslında adının soy adında ne b*k bir bela olduğun ayan beyan iken, vazgeçilmezliğin zirvesinde şeytani kahkahalar atan facebook sultanlığının altındaki cümle sayfalar,siz çok yaşayın !

SOSyal medya,aile yapımıza ve kişiliğimize SOS verdireli çok oldu ama artık zehir kanımızda..!

Bu sebeple, işbu yazım hükümsüzdür !