Çağdaş demokrasilerde, ''herkesin kendi hayatı'' vardır ve kendisi kendisini yaratmışcasına, işbu
hayata dışarıdan kimseler müdahale edemez!
Başkalarının özgürlük alanlarına dahi sirayet edebilen geniş özgürlük anlayış ve kullanımı söz konusu olduğu için; fikri temelini Weber'ler, Adam Smith'ler düşünce ahlakını kurumsallaştıracaklar ve modern insan Bacon ile tüme varacak, olmadı kanuni olarak ölecektir!
Sonra gelsin Martin Luther'in fitilini ateşlediği laik sistem ve laik ahlak ve anlayış biçimi...
Buna göre yine başa dönelim; ''herkesin kendi hayatı'' vardır ve dışarıdan bireyler onu eleştirme hakkına, hele hele baskılama/sınırlama hakkına zinhar sahip değillerdir.
Bu ara dolaşımda olan bir yazıyı şuraya ekleyeyim ve devam edelim.
Peki İslam'da böyle midir ? ''Emri bil maruf, nehyi anil münker'' şeklinde orijinali olan, ''iyilikleri emretmek, kötülüklerden sakındırmak'' diye Kur'an ve Sünnette geçen çok önemli bir kavram, hukuk ve fıkıh mevcut.
Bugün kişinin en yakınına ailesine, kızına, eşine bile pek icra edemediği bir ödev...Konuyla ilgili onlarca ayet ve hadis ile yazıyı uzun tutmak istemiyorum, aslında kitaplık çapta bir konu.
Demokrasilerde buna hakkınız yoktur, kimseyi (özellikle dini alana giren) kötü bir fiilinden dolayı ikaz edemezsiniz, ancak kanunen suç olan bir durumda, dilerseniz ''vatandaşlık görevi'' olarak ihbar edersiniz. Bunun dışında yumruğu gözünüzün üzerine yersiniz..!
Bu anlayışın bizi getirdiği nokta sebebi iledir ki, camide cuma kılarken bile konuşarak vaazı katledenlere, kibarca ''susar mısınız, dinleyemiyorum,'' ya da hutbe okunurken ''elde cep telefonu ne menem şeydir'' diyemiyorsunuz. (Hutbe zaten namaz gibidir, konuşmak hatta sesli amin demek bile olmaz.)
En sevdiğinize, en yakın arkadaşınıza, oğlunuza, eşinize dinen farz olan güzellikleri söyleme ehliyetinin kaybedildiği modern zamanlara biz ahir zaman diyoruz. Kimselere gözünün üzerinde kaşının olduğunun söylenmediği asabi zamanlar...
İslam dünyası bu hale ille de Fransız ihtilali sonrasında icad olunan laik ahlak ile gelmedi, sekülerleşmenin tarihi daha eskiye dayanır ve dünyaya meyil, tamah, hırs ile tohumları atılalı uzun yüzyıllar olmuştur.
Güya çok kısa özetle yalnız işaret edecektim.
Diyeceğim o ki dostlar!
Adımız Müslüman, inşallah ruhumuz kalbimiz de kalıbımız gibi Müslümandır!
Hani şu meşhur rivayet gibi.
Bir gün tabiinin büyüklerinden Hasan-ı Basri hazretlerine (ra) :''Efendim siz sahabeler gibisiniz...'' dediklerinde çağlara mührünü vuran şu müthiş cevabı verir :
- "Vallahi, yetmiş Bedir’liye yetiştim, çoğu kez giydikleri sof idi. Eğer siz onları görseydiniz deli sanırdınız. Onlar da sizin iyilerinizi görselerdi 'bunların ahirette bir nasibi yok' derlerdi. Kötülerinizi görselerdi, 'bunlar hesap gününe inanmıyorlar' derlerdi."
Bizim ''iyilerimize'' ne oldu? Hangi dağın ardına kaçıp saklandılar?
Neden kötülük yapanlara engel olamaz olduk da kötülükler bu kadar çok arttı ve yayıldı.
Adam TV'de, çok affedersiniz karısını pazarlamış olarak suçlanmış ve yüzü kızarmadan orada milyonların önünde eşiyle karşılıklı suçlamalarla oturup, kıytırık savunma yapabiliyor.
Adamın karısı kendini aldatmış, telefonla yayına bağlanıp, eşine hakaretle yenisini (!) öve öve bitiremiyor. İki hafta geçmeden pat kadın ekranda, kocası onu affetmiş!
Caddelerde açıktan bu mübarek aya ve böylesi ciddi ibadet yapanlara, oruca saygı göstermeyi akıllarının ucundan geçirmeyen insanlar kim? (Sadece yeme-içeme de değil, mesela mümkün mü, bari bir ay mini etek giymesen, o göğüslerini gözümüze sokmasan diye fikir beyan etmek, anında sapık ilan edilir, özgürlüklere müdahaleden yargısız infazla linç edilirsin!)
Eskiden azınlıklar Ramazan gelmeden çocuklarına tembih ederlermiş ''yarın ramazan, sakın dışarıda bir şey yeyip içtiğinizi duymayayım, görmeyeyim!''
Neyi kaybettik, neyi kaybettirdiler bize?
Kimiz biz,bize ne oldu, neyi kaybettik?
Kur'an bize, bizde olan her şeyin Allah'ın emaneti olduğunu, ölümü ve hayatı yaratanın Allah olduğunu ihbar ve ihtar etmektedir. Yani senin hayatın değil, Allah'ın sana sınav için verdiği bir dosyadır sende gözüken ve bir müddet sonra bu dünyada sona erecek olan hayat vesselam.