23 Ağustos 2018 Perşembe

Ne olur inan Abi !



Dedi ki : inanmıyorum !
Dedim ki : o zaman ölme..!


 ''O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ÖLÜMÜ ve HAYATI yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.''(Mülk:2)

Ayet önce ölüm, sonra hayat diyor, çünkü asıl hayat ahiret adı verilen sonsuz hayattır...Allah'a inanmayan sen! O Allah bak yine ne buyuruyor :

''Nerede olursanız olun, ölüm sizi bulur; hatta isterseniz sağlamlaştırılmış yüksek kalelerde olun''.(Nisa:4)

Farkında mısın, milyarlarca insan var ama ölüm hiç birini unutmuyor ! Fiziksel olarak yaşlanmadan, hastalanmadan da ölen nice gençler var, dikkat et! Uçak düştüğü halde burnu kanamayan, ecel zamanına kadar yaşayan da...


*

Vaktiyle, beni çok seven ateist bir arkadaşım vardı. Sol görüşlü arkadaşları benimle hiç tanışmadıkları halde, önyargıları sebebi ile aleyhimde konuşmaya kalktıklarında, onlara kükreyerek beni savunacak kadar çok severdi beni. ''O adamı hiç tanımıyorsunuz,ona laf söyletmem!'' dediğini başkalarından da duymuştum.

Her fırsatta beni ziyaret eder etmez, varlık, yaratılmış, yaratan üzerine tartışırdık. Onun tabiri ile ''yine golü yeyince'' tebessümle gider; söylediklerim üzerine düşünür, varsa içinde yeni bir hinlik, soru; elmas bulmuş madenci gibi gelir ve tabi sorduğu soruya aldığı tatminkâr cevap ile giderdi...

Bu git-gelleri sonunda bir gün inanmasının matematik keskinliğinde bir zaruret olduğunu anlayınca, bu defa da: ''tamam dediğin gibi bir güç var, hiç bir şey kendiliğinden olmaz ama o gücün (ben araya girerek Allah diyebilirsin korkma!) benim ibadetime ihtiyacı yok, demagojisine sapardı.

Ben de ona; ''sen sağlam, temiz bir imanla inan da, ibadet kısmı sonra ki iş...'' derdim...Geçenlerde duydum,yaşadığı kentte ölmüş...O kadar üzüldüm ki, ''inşallah, dedim, iman ederek ruhunu teslim etmişsindir...''

Saf, duru şeyler söylerdim ona...Entel olmaktan ziyada,(zaten entel değilim) köylü saffeti.
Bu tonlarca ağırlıktaki bulutlar, baktığın zaman, buhar gibi bir şey, uçakta içlerinden geçiyoruz ama yağmuru görmüyoruz...(Aklımızı göremediğimzi gibi!) Kim, hangi güç onları bir araya toplayıp, suya dönüştürüyor ve bardaktan boşanır gibi de değil, süzgeçten akar gibi, bir birine değmeden yeryüzüne hayat kaynağı yapıyor. Bazen İslam ülkelerinde kuraklık olur ve görürsün, yağmur duasına çıkarlar, daha amin derken yağmur yani rahmet yağar...Evet anlamında başını sallar, susar ve sessizce giderdi...

Ya kar taneleri, kristaller, tıpkı parmak uçlarımız gibi, biri birine benzemiyor, hem de milyarlarcası...Bunu çizen kudret, bizden bazı insanları bize elçi olarak (Peygamberler) görevlendirip, varlığından ve varlığımızın amacından haber veriyor ve isimlerinden birinin de Allah olduğunu bildiriyor...

O Allah, kainatı, güneşleri,gezegenleri, ışığı bize halen ulaşmamış yıldızları,dünyamıza lamba gibi astığı ayı yarattığını bildiriyor.

Var mı, kar tanelerini ''ben yaptım''diyebilen bir başkası, itiraz eden..?
Var mı gece ile gündüzü, mevsimleri ''ben yaptım'' diye itiraz edebilecek bir başkası...
İnsanı da sevgiyle o yarattı ve kendisine muhatap alma keremini gösterdi.

Allah'a inanmamız için her gördüğümüz şey şahitlik ederken, her şey mucize gibi O'nu dillendirirken, senin inanmadığını söylemene de ben inanamıyorum, derdim...

Benim elim, benim gözüm, benim yüzüm; peki o ''ben'' dediğimiz nerede ?
Kendi içimizden kendimizle konuşuruz, içimizdeki şey ne (ruh) ve o onca yıl özenle bakıp,süslediğimiz bedenimizi terk edince, neden en sevdiğimize de ait olsa da, bozulmaya başladığı için, toprağa bırakıyoruz...

Sen inan abi diyordum, inanmaya gayret edersen, O sana yollarını açar. Senin bir adım atmanı bekliyor, bunun için beni sana konuşturuyor, söyleyene değil, söyletene bak...Sen bir adımcık at, O sana on adım atacak ki, benimle aslında yine ilk adımı o attı sana...Ne olur inan abi...(ağabey)

Hz. Ali'ye senin gibi inanmaz biri itiraz edince aralarında şu konuşma geçmiş. Hz. Ali (ra) efendimiz o ateiste demiş ki; ''Benim iddia ettiğim gibi, kesin olarak Allah var, ölümden sonra dirilme, cennet, cehennem var. Ben bu imanla, ibadetlerimi yapıp, çalmadan,hak yemeden dürüst ve temiz yaşar ölürüm. Dediğin gibi haşa Allah yoksa benim zararım da yok ! Ama, ya varsa-ki var- senin halin nice olur ?''

Abimin yüzünde hafif bir terleme...İhtimaller hesabı bile Allah'a götürüyordu...

Ünlü Mona Lisa tablosunu gördüğünden övgüyle söz ediyorsun, ressamı kim dediğimde, muzip bir
gülüşle ''anladım'' dedi ve ekledi; ''bir tablonun bile ressamı varken, insan ve kainat tablosu nasıl ressamsız, ustasız olsun..?''
Sonra o bildik sapma : ''Tamam da, o gücün benim ibadetime ihtiyacı yok!''

O'nun hiç bir şeye ihtiyacı yok abi, benim, senin, O'na sayısız nimetlerine karşı, bir teşekkür borcumuz var, bunun da adı O'na kulluk anlıyor musun, sen önce şeksiz, şüphesiz iman et, kullukta eksik kalsan da, o iman zerre bile olsa, sonsuz hayatta cennetlerden birinde mutlu olursun demiştim...

Çok şeyler konuştuk onunla, felsefeler, (varoluşculuk,maymunculuk,dinsiz Allah inancı...) Egsiztansiyalizm, Rasyonalzim, Ampirizim, Ateizm, Deizm,Dogmatizm, Darwinizm....vs. abinin entellektüel hacmi iyiydi, dünyadan, yazarlardan haberi vardı. Belki de yanlış arkadaşlar (kitaplar) seçerek içindeki vaktinde oluşmuş şüphe tohumunu onlara yeşertmiş, kara çalı gibi bağrına ekmişti..!

Hayatım boyunca,insanları ideolojileri, parti, mezhepleriyle kategorize etmedim...Kutsalıma hakaret etmeyen, iyi niyetli herkesle arkadaşlık yaptım, yaparım.

Abi, iyi biriydi, harbi ve mertti...
İlk zamanlar beni kutsalım hakkında taciz ettiğinde sesim-ister istemez-tartışma heyecanı ile yükselince,''beni kovsan da senden kopmam'' derdi, bu cümlede ağlıyorum şu an ve ekran bulutlandı...Abi, inşallah iman etmişindir, inşallah zerre imanla da göçtüysen, seninle cennette kaldığımız yerden sohbet ederiz, inşallah...

___________

Bu yazıdan bir kaç sene sonra o abiyi ayrı ayrı iki kere rüyamda görmek nasip oldu. İnşallah imanla ölmüş ve çok sevindim. 
İlk rüyamda mahşer yeri, az yüksek sahneden imanını kurtaranlar geçiyor, bir bakıyorum o...
Sesleniyorum "Abi kurtarmışsın!" Sadece tebessüm ediyor. 
Yine uzun aradan sonra ikinci rüya,  bu defa konuşuyor: "Bana bu kadar yer verdiler, arkada az bahçem de var..."diyor.
İnşallah rüyamın Hak olduğuna inanıyorum.  Allah hayır etsin. (2023)