Yavuz Bülent Bakiler, İsmet Özel...
Bu iki dev çınarın tramvayda, metrobüste ayakta çekilmiş fotoğraflarını görünce, ''ve şiir de ölür!'' diye manşet attım içimde..!
Konu tramvay ya da metrobüs ile bir yerden bir yere gitmeleri değil.
Bilakis bu taktir edilesi bir fiil.
Kaldı ki halkın içinde olmayan, yazar ve şair eksik kalır, halkın gönlünde olamaz.
Onlara ait şiirleri, sözleri sayfalarında paylaşanlar, onları bir metrobüs içinde oturdukları yerde, yok sayabilecek derekeye nasıl düşebildiler, konu bu!
''Şiirleriniz/sözleriniz bizim ağzımızda sakız, sizi tanımıyoruz!'' demekten başka nedir ki bu!
Hiç tanıyan çıkmadı denilirse, yaşı 70'i aşmış insanlar, yaşları sebebiyle bile hürmet göremeyecekler mi?
Güzel sözler, şiirler gırla gidiyor, kitap okuma oranımız da eskiye göre artarken; bunca hoyratlığı, merhametsizliği, şefkatsizliği, kabalığımızı ne ile izah edeceğiz?
Büyüklerine hürmeti, küçüklerine sevgiyi unutmuş bir topluluğun kitap okuma oranı artsa neye yarar, şiirler, sözler paylaşsa ne anlamı kalır!
Güzel sözler çok da, güzel insanlar tramvay ve metrobüslerde ayakta!