Yürüdüğün yerler, çaresiz baktığın duvarlar, duvarda çerçevesini kaybetmiş öylece bir başına manasız duran çivi, haline gizli haldaş, mahcup birer yoldaştırlar...
Sessizliğin, bir meçhule yuvarlandığı andaki, o iç titreten yankısı, insanda bir ömür susmaz...