26 Kasım 2025 Çarşamba

Sessizlik [32]

Öyle bir susuş ki bu;
Ne yürütüyor, ne neşelendiriyor, ne de içinde yaşam sevincinden kırıntı kalmış... 
Ve hâlâ yazabildiğime biraz şaşırmıyor değilim... 
Tabii buna da yazmak denirse... 
Aslında susarken insan daha çok konuşuyor. Kızıyor, gülüyor, ağlıyor ve bunları hep susarken konuştukları sebebiyle yapıyor... 

İnsan susmanın tam hakkını verebilse, ilahi rüzgârların fısıldadığı sırlarla mest olarak hayranlığı artıp, bir daha diliyle çıkan seslere şekil ve anlam veremediğine hiç aldırmayacak!..


25 Kasım 2025 Salı

Eskisi gibi okur mektubu paylaşmıyordum!

"...Farklı bir kararktersiniz. 
Her yeni yıl değişen kendinizi bir şekilde farklı yerlerde bulan insanlardan kaçarken bir o kadar onlara tutunma ihtiyacı hisseden, 
yalnızlığı tercih edip kendine kaçmayı bir rutine dönüştüren 
ama kaygıyla da yalnızlıktan korkan üşengeç bir adam görünümünde heyecanları olan çok başka bir adam…
Duygularına yenilen... 
Hezimete uğramaktan bitap düşen, aklıyla kalbini yönetirken çoğu kez şaşan şirazeye yön vermekle kaybolan yıllar…
Çırpınışlarla geçen bir ömür sizinki.
Tutunma çabası…

Ama bir şey var,
İnsan iki şeyi görmüyor:
1.si olmayanı
2.si hep yanında olanı…"

Sevgili okurumun isabet ettikleri var, içyüzünü bilememekten kaynaklananlar var. 
Mesela üşengeçlik. Aslında üşengeç ve tembel insandan hazzetmem ve benim üşenmeyi tercih ettiğim şeyler bir nevi hayata verilmiş mola hükmünde. Daha ilkokulda evde dersler bittikten sonra babasının dükkanında çıraklık yaparak hayatı atılmış biriyim. 

Insan insana muhtaçtır, yeter ki yük olmasın! Bununla birlikte tek başıma yaşama konusunda son derece deneyimli ve çok da şikayetçi birisi değilim. 

Yazdıklarıma bakarak beni tanımanız kolay olamaz bazen şiir icabı farklı şeyler yazabiliyoruz her yazdığım benimle ilintili olmayabilir bunu aklınızdan çıkarmayın. Hele söz konusu şiirse şarkı sözü gibi farklı senaryolar vardır. 
Bir duygu adamının zaman zaman duygularına yenik düşmesi de gayet anlaşılabilir bir şey olmalı değil mi... 

Kimin ömrü çırpınışlarını geçmiyor ki hayat aslında mücadeledir. Kimisi bunu daha çok maddi planda yapar. Kimisi hem maddi hem manevi. Bazılarının dünya hırsı kalmamıştır. Bu da insana büyük özgürlük alanı sağlar. Hırsla peşinden koşulacak mücadele edilecek şeyler yok gibidir artık.  

Mektubunuza teşekkür ediyorum Belki sizin gibi düşünenlere de cevap oldu. 



24 Kasım 2025 Pazartesi

Sessizlik [31]

Sen susturdun dilimi... 
Halim, avazların makamlarından nağmeler devşirmede... 

Gözlerim, sessizliğin parmaklıklarının ardından, mecbur kalmadıkça bakmıyor şu gürültüden ağırlığı günbegün artan
şaşkın gezegene... 

Sen susturmadan önce böyle değildim.
Sessizce yanağıma dokunacak bir gölgeni ne çok aradım bir ömür beyhude yere... 




23 Kasım 2025 Pazar

Yapay zeka!

Telefonumdaki yapay zekaları -şimdilik- kullanmaya ihtiyaç duymuyorym. Bir tane telefonun kendisinin var bir de  WhatsApp'tan  eklendi. 

Başta savaş sanayi olmak üzere teknolojinin her alanında yapay zekanın büyük faydalarını görüyor insanlık...Tabii bunun bir sınırının olması şart ve şimdilerde insanlık dolu dizgin sınırsız gidiyor. Gün gelecek zararı faydasını kat kat aşacak, bilmiyoruz! 

Başka bir şeye dikkat çekmek istiyorum, şu müzik yapmak için kullandığım Suno programı... 

İman eden Müslümanlar olarak biliriz ki Allah teala olmasını dilediği irade ettiği bir şey için Kün yani ol der ve olur. Dilerse kün demeden de dilediği anda olur... 
Ve bu, Allah için kolaydan da kolay Ona güçlük yok. 
Teknoloji ilerledikçe bunu anlamak biraz daha mümkün hale geliyor nasıl mı? 

Normalde güftesi olan bir eseri bestelemek için üzerinde (bestesi yapıldığı halde, ki bu ayrı bir emek ve zaman) aranje için günlerce uğraşmak gerekiyor ve bunun için birçok insan çalışıyor. Nihayet dinlediğimiz müzik eseri ortaya çıkıyor. 

Yapay zekaya güfteyi verip belli birkaç seçeneğe/tercihlerimize dokunup, yazdıktan sonra, siz tıklar tıklamaz 2-3 dakika içinde iki farklı versiyonla  2 tane eser hop önünüzde!.. 
İnanılmaz muhteşem bir teknoloji. Beğenmediğinizde yeniden üzerine tıklayıp değişiklikler yapabiliyorsunuz, yine iki-üç dakika... 

Yani yapay zeka birçok insanın günlerce üzerinde çalıştığı bir eseri size 2 dakikada olduruyor
Onca insana o kadar zor olan işi yapay zeka 2 dakikada olduruyor. Yukarıda sözünü ettiğim Kün meselesine zannedersem işaret edebildim. Çamaşır makinem bile yapay zeka ile çalışıyor, içine attığım çamaşır ağırlığı, deterjan miktarı yıkama süresine kadar hepsini o belirliyor. 

Ve son bir şey bilgisayarlarımızda sildiğimiz çöpten de yok ettiğimiz şeyleri bugünkü teknoloji yeniden geriye getirebiliyor. Bizim öldürdüklerimiz tabiri caizse yeniden dirilmiş oluyor.
Buradan da ne demek istediğimi anladınız... Kaldı ki ölmek yok olmak değil beden elbisesini dünyada bırakıp Berzah da farklı bir boyutta ruh olarak yaşama devam etmeye ölüm diyoruz. 

Kudreti sonsuz olan Allah'a iman nimeti için sonsuz zerreler adedince şükürler olsun. 

Not: Suno ile farkettiğiniz üzere seri üretimlerim Murat Mesut şarkılarını kanalımda yayınlamaya devam ediyorum. Neden bu kadar aceleciyim Çünkü Suno ilk çıktığında eserinizi video olarak da veriyormuş. Şimdi sınırlı sayıda ses indirebiliyorsunuz. Yarın onu da vermeyebilir tamamen paralı yapabilir o zamana kadar kendimi bir yudum teselli babında oyalamış oluyorum. Dedim ya uzun yaşarsam huzurevinde kendi eserlerimi dinleyeceğim:) 


Şüphesiz

Gaflet denizinde sırtüstü tık nefes yüzmekteyim. 
Gökyüzü ile deniz ikiz gibiler... 
Gökte yıldızlar, burada deniz yıldızları... 
Gök mavisi, deniz mavisini kucaklamış
Şefkatli bir sohbet, sonsuzluğa akar gibi. 
Ve ben
Gaflet denizinde sırtüstü teslimiyetle yüzmekteyim. 
Biliyorum, 
O çok lütufkâr
Ve ummaktayım 
Şüphesiz kerem eyleyecek... 

22 Kasım 2025 Cumartesi

Cantanem

Senin olmadığın sabahlara
Uyanmak istemiyorum
Sesini duymayan kulaklarımda 
Bir kucak dolusu hüzünlü melodi
Kısa günlü mevsimleri seviyorum artık. 
Seni gördüğüm rüyalara meftunum artık
Bu yıl bana zor, bize zordu cantanem
Yoldaşım, beni kime bırakıp gittin
Her yer hatıranla dolu
Gözyaşlarım kurumadı, kurumayacak
Senin olmadığın sabahlara
Uyanmak istemiyorum
Sesini duymayan kulaklarımda 
Bir kucak dolusu hüzünlü melodi
Özlemimi hiç bir kelime cümle anlatamaz
Yangınım azalmıyor, azalmasın cantanem
Kavuşacağımız o günü iple çekiyorum. 
Hadi yine rüyama gel cantanem

https://youtu.be/y71FasdSGXY?si=kwijlkCpXK1hJAXr



21 Kasım 2025 Cuma

Murat Mesut şarkıları

Saymadım kaç video oldu. Teknik alt yapım olsa, az önce yüklediğim "Ne sana sordu ne bana" ismini verdiğim ki şiirini okumuştum, o sesli şiirden ilk başa iki-üç dize ekledikten sonra şarkı girse hoş olurdu. 

Yaşlanacak kadar yaşarsam, aklım da başımda olursa, balkonda (belki de bir huzur evinin bahçesinde) kulaklıkla Murat Mesut Şarkıları dinlermişim. Gülmeyin! Şahsım için ayrıcalık. 

Hatıralarla ölüme yürür yaşlı insanlar, annemden biliyorum... 


20 Kasım 2025 Perşembe

Biz böyle de yaşarız

5 Ekim 2023 tarihinde Biz böyle de yaşarız, demişim. 

Bugün Suno ile o kelimelerime de müzik kattık ki zaten herkesin duyamayacağı kendilerine has melodileri vardır kelimelerin... 

Bu da fena olmadı, albümü tamamlayınca yılbaşında piyasaya çıkar dermişim.:) 

İnternet, kaset ve CD işininin de fişini çekti. Konserden falan kazanamayan kendisini dizilere attı. 
Aslında çok nankör ve vefasız bir dünyadır oralar. Hele az unutulmaya gör... Bir sanatçı için büyük üzüntü. Para onlar için ikinci planda kalır. Şöhret afyon gibidir. Bir köşede unutulup, eski film ve arşivleri ile çöküp gidenler az değil. 

Şu kelimelerimi şarkı işini umarım dozunda bırakır ya da yaparım. Bugün 2.eserimi kanala gönderdim;) 
Beğeneceğinizi umuyorum. 
Ben beğenmesem zaten sizlere sunmam;) 
Buyurunuz:



19 Kasım 2025 Çarşamba

Bahane

İlk kez 9 Ekim 2021de şarkı sözü düşüncemi sizlerle paylaşmışım. 

Yazdıklarımın kitap olarak duygusunu yaşamak nasip oldu..(Gazete, dergicilik) Sesimle radyo stüdyosunu, derken güftelerim kendi sesimden olmasa da şarkı olarak dinleme keyfi de ayrı güzel. 

Tabii Suno'da dört başı mamur tam istediğim gibi yapamasam da...
Aranje kabiliyetim var, biraz anlarım. Neyse olana bereket. 

İşlek saatte yayınlayayım fazla izlensin derdim yok. Bize özel,  okurlarım bilse kâfi. 

Youtube'da sizlere hatıra bırakma serisinin son "eseri" dediğim tarihte yazdığım şarkı sözü ile sizleri başbaşa bırakıyorum. 



Vakitsiz


Bu sonbahara girerken, bir faniye ait hâyâllerimle de vedalaştım. 
Bazı şeyler ben istemeden beni bıraktı, bazılarını ben... 
Kimi tam vaktinde, kimisi de hep mi vakitsiz!.. 


18 Kasım 2025 Salı

Gece olunca sen



gece olunca sen,
iki kat daha güzelsin...
esir alıyor silüetin beni,
uykularımın katili... 
ömrümü işgaline verdim... 
dilediğince...
sarsın gülüşlerin... 

gece olunca sen,
iki kat daha kadınsın...
bütün dileyişler senin... 
nefesinle yık bentlerimi!
ömrümü işgaline verdim... 
dilediğince...
sarsın gülüşlerin... 

gece olunca sen,
iki kat daha benliğimdesin,
firari nefeslerimdesin, 
delice özlenmektesin...
ömrümü işgaline verdim...
dilediğince... 
sarsın gülüşlerin... 

*
Not: Eski bir şiirdi, denk gelmem iyi oldu, yeniden elden geçirdim. Eskisi kimde varsa lütfen yok ederse minnettar kalırım. 





17 Kasım 2025 Pazartesi

Suno'da şarkı videoları yapıp kanalıma yüklüyorum.


Yollara düşmüş isimli şiirimi Suno'ya verdim. Suna kız hadi bunu besteleyelim dedim. Tabii ilk acemi işi fazla müdahil olmadım. 

Yapay zekâ iki dakikada besteledi. Bir de remix yaptık. Onu da yükledim. 

Tabii bu eğlence, bu yeni zaman hırsızı, video olarak indirme butonunu göremedim, yalnız sesler indi, sonra video yaptım. Ama kendim dinlemek için yalnız ses indirme çok zahmetsiz. 
Artık fotoğraflar da oynatıldığına göre ;) 
Oldu olacak bir resmimle şarkıyı söylermiş gibi... Sonra yutub reklam gelirine iban verip köşeyi dönmece:))

Yalnız bir şey daha yapmalılar; mesela ben güfteden iki dize okuyacağım, o sesimle şarkının tamamını söyletecekler, tabii bu isteğe bağlı bir seçenek olmalı. 

2025 kahır yılını, sona yaklaşırken, bendenizden size hatıra diyelim... 





16 Kasım 2025 Pazar

Ancak Müslüman olarak ölmek için!

Ortaya karışık yani! 
Bizde de Mamdani gibi çok var! 
Hem sosyalist, hem demokrat, hem Müslüman olunabiliyor mu? 

Daha açık ifade ile sonu "ist" li "izm" li biten bir ideoloji/felsefi düşünce ile İslâm yanyana, kolkola, barışık, birleşik, olabiliyor mu? 

Daha da açalım; bir izme bağlı olan kişinin imanı Allah katında onay alıyor mu? 
Mesela darwinizme evrime, maymundan geldiğine inanan biri aynı zamanda Müslüman kalabilir mi? Diğer izmleri, ist'leri buna kıyaslayabilirsiniz! 

Ölürken cennete geçiş vizesi, imanı sahihtir kaşesi alması için, kişi yaşarken nasıl iman etmelidir? 

La ilahe illalah diye Müslüman olurken, işbu (La) ile önce neleri reddediğini, reddetmesinin şart olduğunu biliyor mu? 

Son derece basitleştirerek kısa tuttuğum paylaşımı tek bir ayet meali ile bitiriyorum, tefsirine bakabilirsiniz: 

"....ve ancak Müslümanlar olarak ölün."(Ali imran;102) 

Maliyet

Bazen 
bilmemenin cehaleti, 
bilmenin maliyetinden 
evlâdır...

15 Kasım 2025 Cumartesi

Bizimkisi ütopya olarak kaldı...



Aşk, kavuşmakla vedalaştı
Ve
Bizimkisi ütopya olarak kaldı... 


Yine de... 


İki

İki fincan
İkisi de dolu... 
İkisi de sıcak
İki kişiye işaret!.. 
Sevgiye
Şehvete
Şevkate
Saygıya
Sarılmaya
Sadakate
İki, bir çatıya
Bir masaya
Bir yorgana
Bir hayata 
Birlikte bir yazgıya işaret... 


14 Kasım 2025 Cuma

Batı tefekkürü ve İslam tasavvufu

Eser Üstad Necip Fazıl'ın kendi kaleminde belirttiği gibi "en başa alınması en önce okunması gereken verimlerinden biri" 

Yine kendi ifadesiyle eser "kısa ve kalın hatlarıyla Batı ince ve mahrem çizgileriyle de Doğu" yani dünyalar arası kıyas, murakabe sebep sonuç ilişkisine giden yolda tarihi şahsiyetlerden örneklerle fikrini temellendirmiş oluyor. 

Son sayfasından bir paragraf aktarmadan edemeyeceğim:

"Bugün İslamiyeti içeride müdafaa etmek dışarıda müdafaa etmekten zor hale gelmiştir. Ben bu davayı eğer Avrupa'da, Amerika'da, Afrika'da, hatta kutuplarda müdafaa etmiş olsaydım belki bir anlayış istidadı, bir 'acaba' merakı olsun bulabilirdim. Burada ise, her şeyin anlaşılmış olduğunu zannetmenin, sadece kabuktan ibaret kalmanın ve böylece her türlü nefs muhasebesinden mahrumluluğun düzelmez akameti vardır." (Sh:226) 

Yıllar sonra 3.kez okumam gerekiyor. Eserden etkilenip bir köşesine şöyle yazmışım;
''İlim, özbenliğinde tatbik ettiklerin, 
bilgi, beyin kütüphanende biriktirdiklerindir.'' 

Her düşünceden insanın mutlaka okuması ve okurken de ufkunda bilgi ve düşüncelere dalacağına inandığım nefis bir eser... 


13 Kasım 2025 Perşembe

Yollara düşmüş

Geceyi ince boynuna asmışlar, 
Ceylanlara haber salmışlar,
Mecnunu kalpten vurmuşlar... 
Leyla yollara düşmüş...

Samanla mürekkebi karıştırmışlar, 
İpe un yerine gözyaşı sermişler, 
Şairlere haber salmışlar, 
Ozan yollara düşmüş

Sevdada had bellemişsin, 
Boyun posun hesap etmişsin, 
Civanmert ve pek sevmişsin, 
Kısmetin yollara düşmüş...

Sevmek yolun kolay kısmı 
Hasrete tahammül ister yiğidim, 
Öl dese hemen ölürsün de
Ayrılık yollara düşmüş...

12 Kasım 2025 Çarşamba

Fırtına

Vara vara, 
Sonunda, 
Öyle bir yere vardık ki, 
Artık birbirimizi severken, 
Kelimelere ihtiyaç duymuyoruz... 
Sen orada derin bir nefes alıp versen, 
Buralarda fırtına... 


11 Kasım 2025 Salı

Hapsindesin

Hangi günahın sebepti;
Yine Yaradan kıyamadı da
Ev hapsindesin... 

Nasıl bir sevda ki bu;
Nöbetinin sadığı olmuşsun, 
Ufuk hapsindesin... 

Tevbekâr bir kul da olsan
Nefsinin pususunda
Göz hapsindesin... 

Yâre verilmiş sözün mü vardı da
Islak zamanların hasretinde, 
Ömür hapsindesin... 

Dünya hayatıdır, bu da geçer, 
Ahını kahrına katınca, 
Kabir hapsindesin... 



10 Kasım 2025 Pazartesi

Hâyâllerle umutlar

Var herkesin bir hâyâli... 
Hatta bir çok canlının, belki de her canlının... 
Tabii hâyâller de biraz kişinin haline uygun mu olsa ne! Şu resimdeki kedi bisiklete mi binmek için yanıp tutuşuyor? Kuşlarla uçmak varken(!)
 
Hâyâllerle umutlar kolkola çıkarmış yola... Hani şu yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar meseli gibi... 

Önce hangisinin yüzü buruşmaya, dudakları bükülmeye başlarsa, diğeri onu teselli ile ikna yerine aynı haleti ruh içine girermiş... 

Pek rastlanmamış, umudun, kırık bir hâyâle "her şey yolunda, saçmalama" dediği... 
Kanatlannaksa birlikte, ağlamaksa birlikte... 

O zaman sorumuz şu:
Bir insanın hâyâlleri mi, umudu mu daha kuvvetli olmalı ki, yolda kalmasın? 

Belki de soru gereksiz. 

Her kuşa iki kanat gerekir uçabilnek için... 



Bir avazı gömdüler dün gece!

Vehimler, rüyalarla çarpışıyor, 
Olurlar olmazlarla yarışıyor! 
Hakikatin başı dik, erişilmez gibi... 
Susku oturmuş şah damarına, 
Bir umudun üzerini örtüyorlar,                        Geçmişten geleceğe... 
Bir avazı gömüyorlar gecenin dibine...
Bir adamı gömdüler dün gece!..

9 Kasım 2025 Pazar

Geç kalmıştık

Geç kaldık! 
Geç kalmıştık zaten... 
Geç kalmada bulmuştuk,
Belki de
Esrarlı ve cazip, 
Sevdiğimiz, 
Vazgeçilmez ne varsa... 

101.günde

Bu pazar 101.gün...
Annem varken onun etrafında, merkezinde yani bu evde sosyalleşilirdi... 
Gelenler, çalan telefonlar... 
Hiç biri olmasa biz iki kişilik dünya idik. 
Annemin ardından... 
Buralar hızla sessizleşti, sönükleşti. 
İşin kötüsü kendimden bu kadar berbat bir ahval beklemezdim. Sonuçta hani hepimiz ölümlüyüz, bir gün herkes herkesten ayrılacak ya!.. 
Kardeşlerimin yoldaşları var... 
Vee
Bu ara hepsi bana ağız birliği etmişcesine:
- Evlenmelisin, böyle ıssız olmaz! diye tutturdular. 
Acaba uzun yaşar da onlara yük mü olurum diye bir zan yapamam, zaten yakın yaşlardayız... 
Uzun yaşarsam, evli de değilsem (ki umarım) zaten bakımevleri var.
Tabii uzun ömürlü, huzurlu, bereketli evlilik yaşayıp, elele yaşlılığa adım atan çiftlere de ayrıca imrenmişimdir. 

"Kimseye yük etme beni Allah'ım!" Bu yıl rutine kattığım dualarımdan... 

Ne garip hayat! 

Bir zaman uzaktan bir manzarayı, bir hikâyeyi seyreder gibi baktığın şeylerin, an geliyor, tam merkezinde başrol oynuyorsun... 


Bekliyorum

Çok uzak yol 
ve tarifsiz zamanlardan geldim... 
Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum..! 

8 Kasım 2025 Cumartesi

Melankoli

Gelsen sevinemeyecektim, 
Gittin, yine sevinemedim... 
Ne kadar da bu Araf'ı yurt bellemişim! 
Zaman hep böyle sürsün mü istemişim? 
Fazla melankolikmişim... 
Gelsen mi, gitsen mi? 
Hangisi birazcık, azıcık fark ederdi? 
Artık bunu bilmenin bir anlamı yok değil mi? 
Araf'ım tarumar, yurtsuz kaldım! 
Gelsen sevinemeyecektim, 
Gittin, yine sevinemedim... 
Gelsen... 


7 Kasım 2025 Cuma

Berzah-ı Gamze


Ömrüme;
berzâh olmuş gamzelerin,

Divit mahçup,
şerh ü beyana sığmaz o nazlı bakışların...

Kalem utangaç,
mürekkeb titrek;
her harf bir âh,
her nokta bir hicran.

Gözlerinle başlar 
kıyamet -i suğra,
kirpiklerinle biter
âlemin nizamı.

Bir bakışınla 
yedi iklim dört bucak,
bir gülüşünle 
bin yıllık çöl çiçeklenir.

Söz sustu,
suskunluk konuştu;
arada yalnızca 
senin adın yankılandı.

Dudaklarının kıvrımı
bir ayet gibi iner,
her hece bir secde,
her sessizlik bir duâ.

Saç tellerin 
geceyi ipe dizmiş,
yıldızlar kıskanır 
o karanlık ışıltıyı.

Elinin değdiği yer
zamanı durdurur,
parmak uçlarınla 
yazılır kaderin en gizli satırı.

Nefesin 
baharı müjdeler,
göğsümde açan 
her çiçek senin adını fısıldar.

Gölgen bile
aydınlık bırakır 
varlığınla dolar
boşlukların en kuytusu.

Bir anlık terk edişin 
kıyameti büyütür,
dönüşünle dirilir 
ölmüş bütün umutlar.

Ve ben,
seninle başlayan 
her cümlede kaybolur,
seninle biten
her nefeste yeniden doğarım.

Şerife Şahan ✍️

6 Kasım 2025 Perşembe

Perhiz bozucu virüsler!

Şu sıralar özlemek duygusunu başka bir forma, kalıba dönüştürmenin yolunu arıyorum... 

Özlemeyi, şiddetini azaltarak, başetmesi kolay bir formülle izah ederek, çaresizlik ufkunda kanat çırpıp, yorgun ve umutsuz yere yığılmayacak bir formül... 

Etken maddeleri bir bir ele alıp, etkisiz kılacak antitezlerle, özlemeye meydan okumaya hazırlanıyorum. 

Gitmiş; kim gitmiyor ki hikâyenin bir yerinde... Her şeyin bir vadesi ömrü yok mu! O an bu andı işte... Eninde sonunda olacaktı, biliyordun... 

Göresin, sesini duyasın, sarılasın var. Hem de burcu burcu, buram buram... Böyle ifadeleri değil dillendirmek, içinden bile söylemek yok. O gitti, ben de normal yaşamıma döndüm, formül böyle, etken madde.. 

Birlikteliklerin de her şey gibi bir ömrü var ve bu, madem her canlı için geçerli kural, özlemeyi de her gelen günle azaltarak normal hayatın devamına imkân sağlayarak kendi kul hakkına da riayet etmiş oluyorsun. 

Özlemeyi şarkı ve şiirlerle canlı tutmazsak, ateşini harlamazsak işimiz kolaylaşacaktır. 

Kesin olan bir şey var; edebiyat ve melodi perhiz bozucu virüsler. 
Önce onlardan başlamadığın sürece... 




5 Kasım 2025 Çarşamba

Derindeki duygular

"İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler." - Andrey Tarkovski

İstemeyiz... 
En derinlerimiz bazen en deliliklerimizdir... 
Duygularımız... 
Bazen en zayıf tarafımızdır. 
Acınmak istemeyiz... 
Ya da
Korkularımızı sakladığımız mahzenimizdir... 
Bilinsin istemeyiz. 
Özelimizdir o kadar ki, kendimize bile söylemeyiz... 
Aynayadaki gözlerimiz söyleyecek olursa, uzaklaşırız. 
Bunun ille aşırı uç bir suç/günah olduğu vehmine kapılma! 
Bizi üzen, ömrümüze mâl olan olası hatalarımız olabilir. 
Kaybettiklerimiz, özlediklerimiz olabilir. 
Bir konuda ilk düğmeyi yanlış iliklememiz olabilir.. 
İnsanlar bunları tabii ki konuşmak istemez, ne diye üzüntüler tazelenip kalp aynı konuya tekrar üzülsün... 

İnsanları, konuşmak istemedikleri konularda sakın zorlamayın! 





4 Kasım 2025 Salı

Soranlara

Soranlara "iyileştim, iyiyim, yaşandı bitti geçti" diyeceğim... 
İçimden geçmemeni dileyecek ve her günüme bunun için bileneceğim... 
Seni bir kitabın sayfalarının arasında kurutulup saklanan yaprak misali, şu yaralı kalbimde saklayacağım, son günüme kadar... 





3 Kasım 2025 Pazartesi

Tutmadan, tutunmadan

Tutmadan, tutunmadan sevmeyi öğretmediler bize. 
Düşsek kaldırdılar, 
Ağlasak sarıp sarmaladılar.
Yağmura şemsiye, soğuğa sıcak oldular. 
Açsak doyurdular. 
Toksak yatak verdiler. 
Sendelesek hemen baston misali bir el hazırdı... 
Tutmadan, tutunmadan sevmeyi öğretmeliydiler bize... 
Öğrenmeliydik ki, böyle havalarda havamız bozulmasındı... 
Belki o zaman ayrılıklar bize mezar olmazdı! 
Tutmadan, tutunmadan... 
Vedalarda ayarımız bozulmadan, 
Yeniden başlayacak, 
Yeniden hayata tutunacak kadar... 
Tutmadan, tutunmadan sevmeyi öğrenemedik... 
Tutmadan, 
Tutunmadan... 






2 Kasım 2025 Pazar

Aşeka/ Mavi

 

Seni sana miras bıraktım
Ve dahi olmazlarına,
Kucağında taşıdığın buruk bir vedaya.
İnecek yük taşım inecek vefaya.
Söylemlerini susturdum avazımda.
İçimden duyulan koca çığlıklarla...
Seni sana yarım bıraktım
Ve dahi almazlarına,
Ortasında çekirdek misali
Yasak bir meyvenin zehrisin.
Ne kadar terlese nefsin.
O kadar ötedesin...
Seni sana sonsuz bıraktım.
Ve dahi gidişlerine,
Arkasında deve yükü hayaller
Mevsimler ah o mevsimler!
Ne kadar gelseler de,
Beni sana getirmeyecekler...

Süeda

MAVİ

Şimdi şiir susarım ben,
Ellerin deniz olur 
Kokun kıyıma vuran seher yeli
Gözlerinde demlerim gözlerimi.
Görmezden gelirim tüm resmiyetini.
Halinden anlarım sevmişsin sen.
Küsmemişsin dalındaki sevdaya
Henüz boy vermemiş umudun,
Üşümemiş zemheride ruhun...
Şimdi şiir susarım ben,
Esmer bir geceye ve tenine inat
Vesvese versin yüreğim,
Aşkının yokluğuna..
Pencereden süzülüyor bedenin
Saksıda begonviller
Göğsünde atıyor kalbim
Gökyüzü kadar sevmişsin...
Şimdi şiir susarım ben,
Rengarenk ipekler
Arasında koskoca bir yedi sene,
Yine gelecek yine sevdirecek bize.
Ben mısra olacağım sen dize
Aşkımı boyayacaksın maviye
Bir yudumda içeceğiz bizi,
Hiç susamayacağız birlikte...

Süeda


1 Kasım 2025 Cumartesi

Yorgun ayrılıklar

Yorgun ayrılıklardan geliyorum, 
Daha fazlasına nefesim erişmez...