25 Kasım 2025 Salı

Eskisi gibi okur mektubu paylaşmıyordum!

"...Farklı bir kararktersiniz. 
Her yeni yıl değişen kendinizi bir şekilde farklı yerlerde bulan insanlardan kaçarken bir o kadar onlara tutunma ihtiyacı hisseden, 
yalnızlığı tercih edip kendine kaçmayı bir rutine dönüştüren 
ama kaygıyla da yalnızlıktan korkan üşengeç bir adam görünümünde heyecanları olan çok başka bir adam…
Duygularına yenilen... 
Hezimete uğramaktan bitap düşen, aklıyla kalbini yönetirken çoğu kez şaşan şirazeye yön vermekle kaybolan yıllar…
Çırpınışlarla geçen bir ömür sizinki.
Tutunma çabası…

Ama bir şey var,
İnsan iki şeyi görmüyor:
1.si olmayanı
2.si hep yanında olanı…"

Sevgili okurumun isabet ettikleri var, içyüzünü bilememekten kaynaklananlar var. 
Mesela üşengeçlik. Aslında üşengeç ve tembel insandan hazzetmem ve benim üşenmeyi tercih ettiğim şeyler bir nevi hayata verilmiş mola hükmünde. Daha ilkokulda evde dersler bittikten sonra babasının dükkanında çıraklık yaparak hayatı atılmış biriyim. 

Insan insana muhtaçtır, yeter ki yük olmasın! Bununla birlikte tek başıma yaşama konusunda son derece deneyimli ve çok da şikayetçi birisi değilim. 

Yazdıklarıma bakarak beni tanımanız kolay olamaz bazen şiir icabı farklı şeyler yazabiliyoruz her yazdığım benimle ilintili olmayabilir bunu aklınızdan çıkarmayın. Hele söz konusu şiirse şarkı sözü gibi farklı senaryolar vardır. 
Bir duygu adamının zaman zaman duygularına yenik düşmesi de gayet anlaşılabilir bir şey olmalı değil mi... 

Kimin ömrü çırpınışlarını geçmiyor ki hayat aslında mücadeledir. Kimisi bunu daha çok maddi planda yapar. Kimisi hem maddi hem manevi. Bazılarının dünya hırsı kalmamıştır. Bu da insana büyük özgürlük alanı sağlar. Hırsla peşinden koşulacak mücadele edilecek şeyler yok gibidir artık.  

Mektubunuza teşekkür ediyorum Belki sizin gibi düşünenlere de cevap oldu.