Bursa'dan çok samimi olduğum eski bir arkadaşım geldi..
Neşeli, çocuk ruhlu, samimi biridir.
Geçen sene yaptığı kazayı anlattı.
Arabası virajda takla atarak ters dönünce içinde bayılmış.
Ayıldığımda, diyor, kafamı bir yere vurdum..Gece karanlık, bir şey görmüyorum..Dedim ben öldüm, mezara dizilen tahtalara çarptım kafamı.
Bir büyük korku ile sindim..
Gelecek sorgu meleklerini bekliyorum heyecanla...
Acaba ne soracaklar, nasıl soracaklar...
Derken bir ışık geçti.. (*)
Geliyorlar dedim...
Korkumu tarif edemem, kalbimin çarpmasını.
O anda koluma yağmur damlaları düşmeye başladı..
Sevincimi anlatamam, ölmemişim diye sevinçle kendimi arabanın penceresinden dışarı attım..
Otlara sırtüstü yatarak şükürler ettim..
Ölmemiştim ve bana yeni bir süre verilmişti.
Namaza başladım yeniden.
__________________________________
(*) O geçen ışığın daha sonra uzaktaki bir arabanın farı olduğunu anlamış.Kazayı sıyrıklarla bu dersi/ihtarı alarak atlatmıştı.