Allah azze ve celle, zatının nurundan,hiçbir şey yok iken, ilk önce ''Sevgilim'' buyurduğu, Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimizin nurunu yarattı.
Hiç bir şey yokken...Ne güneş,ne gezegenler, ne galaksiler,ne yıldızlar. Hiçbir şey yok iken altını çizelim.. Sonra O'nun sallallahü aleyhi vesellem nurunu yarattı ve O nurdan kalemi yaratıp emretti yaz. Kalem La ilahe illallah Muhammedün(r) Rasülullah yazdı.Diğerleri sonra yaratıldı. Hiç bir şey yok iken O'nun nuru ve adını Allah celle kendi ism-i şerifinin yanına yazdı sallallahü aleyhi vesellem...
Sonra levlake levlak vema halaktül eflak buyurdu. Seni yaratmayacak olsaydım, seni yaratmayacak olsaydım, bu alemi, eflaki yaratmazdım. Her şey O'nun yüzü suyu hürmetini, O'nun hatırına, O'nun aşkına sallallahü aleyhi vesellem. O olmasaydı biz olmayacaktık, alemler olmayacaktı.
O, sallallahü aleyhi vesellem rebiül evvel ayının pazartesi gününde dünyamızı şereflendirdi. Bu yüzden biz pazartesi günlerini -cum'a gibi- ayrı severiz. O sallallahü aleyhi vesellem neyi sevmişse severiz, neyi sevmemişlerse sevmeyiz. Çünkü biz O'nu sallallahü aleyhi vesellem örnek ve önder biliriz. Kur'an bunu bize böyle bildirdi.
Başkalarını minicik beyinlerimize -inadına- işledikleri için, O'nun kadr-ü kıymetini çok kere idrak de edemedik.Edemediğimiz için de,eridik,azaldık,dağıldık..!
Hz.Musa ve Hz.İsa (as) O'nun sallallahü aleyhi vesellem Allah nezdindeki kıymetini bildikleri için, Peygamber olmalarına rağmen, ümmeti olmak için dua ettiler. Hz. İsa (as)'ın duası kabul edildiği için, henüz mübarek bedenleri yerde değil,gökte,ahir zamanda geleceği günü bekliyor.Sırf O'na ümmet olma payesine kavuşmak için, bu kez gelişinde peygamber sıfatı ile değil, ümmet olma aşkı için...
Bu noktada bizim O'na sallallahü aleyhi vesellem ümmet olarak yaratılışımıza şükrümüzün durumu, Allah'ımıza minnettarlığımızın derecesi,cahil olduğumuz için mevzu bahis edilmese daha iyi..!
Her peygamberin Allah katında derecesi ve has isimleri dışında namları vardır. Musa kelimullah, İsa ruhullah...gibi...Mevla O'na sallallahü aleyhi vesellem ''Habibim'' (Sevgilim) dedi.Habibullah...
Peygamber olarak ilk yaratılan,ama dinin tamamlayıcısı vasfıyla,muştulayan,mührü vuran Rasul (Hatemün nebi) oldu,sallallahü aleyhi vesellem... Toprak altında da ümmeti, diğer ümmetlere göre en az kalacak olan.
O'nu insanlık, yazdı yazdı,yazamadı.
O'nu insanlık, anladı anladı, anlatamadı..
Rebi-ül evvel Arapça bir ay ismidir. Rebi bahar anlamına gelir. Nisan ayında dünyay teşrif etmişlerdir,sallallahü aleyhi vesellem...Şimdi kutlanmasının sebebi, arabi hicri ayların yıl içinde 10 gün öne gelmesi,bunun hikmetleri ayrı konu.İlkbahar demek, biz mevsim adı olarak almışız. Evet O sallallahü aleyhi vesellem bahardır,ilklerin baharı,pembeye çalar cemalinin çiçeklerde tomurcuk hali.
Gözlerinin beyazındaki kırmızılığın güllere ecza olmasındaki sır gibi sallallahü aleyhi vesellem...
Tebessüm ettiklerinde ışıltılar saçan kar beyazı dişlerinin nadiren görünmesi,hüzün peygamberi olarak ümmeti için çırpınışı gibi,rebide bahardaki tomurcukların açmasına denk bir namaz huzuruna denktir.
Gece uyanmışsam,pencereyi açar temiz havayı içime çekerken, gökyüzüne de bakarım. Bu gece ay,ilk kalktığımda yarım gibiydi, şimdi dolunay...Tala al bedrü'deki bize ay doldu veda tepesinden nakaratını anımsadım.
O sallallahü aleyhi vesellem,gecemize ay,gündüzümüze/ömrümüze güneş değil mi. İki cihanın güneşi...
Şu fıkhi nakli de buraya almam lazım :
''Dinimizde gün gece ile başlar gündüz ile devam eder. kandil günlerinde bir evvelki gün idrak edilecek geceyi karşılama babında oruç tutulur lakin idrak edilen gecenin gündüzünde oruç tutulması daha faziletlidir nedeni gündüzü halen idrak edilen gecenin gündüzü olduğu içindir. yalnız mevlüt kandili şu hususiyetle farklıdır mevlüt kandili bilindiği üzere Alemler Sultanı nın (sallallahu aleyhi vessellem) doğum günü olduğu ve o günün bir anlamda biz Müslümanların bayramı olduğu vechi ile bayram ettiğimiz için o gün oruç tutulmaması ikramlar yapılması gerektiği büyüklerimiz tarafından nasihat edilmiştir.''
Çocuklarınıza imkanlarınız nispetinde büyük hediyeler alın. Hatta mahallenizin sokağınızın çocuklarına, yaşlı anne-babanıza,hatta herkese...
O sallallahü aleyhi vesellem doğdu ve Allah beni O'na ümmet bir Müslüman yarattı diye,sevincimden bu hediye sana yavrum deyiniz. Çocuk olayın önemli olduğunu anlasın. İki bayramımız var Ramazan ve Kurban. Bu bayramlar da O'na olsun kurban...Şimdi şükür ile bayramın menbaında bayram yapma vaktidir.
En'am suresi okunabilir.
İki rekat şükür namazı kılınabilir.
''Namaz selam ile ikmal edildikten sonra, iki defa daha tekrar secde edilir. Ve her secde de yedişer defa (Subhane Rabbilyel alâ) denilir.
Secde bittikten sonra, seccadede oturulken 7 defa “Subbuhun Kuddusun Rabbüna Ve rabbül Melâiketü Verruh” okunur.
Namazdan sonra her zamanki yaptığımız duâdan maada, niyaza şöyle son verilir:
Allahümme inni eselüke bi hürmeti habibike ve resulike muhammedin sallallâhü aleyhi
ve sellim ve bi hürmeti nuru velâdetellezi zehere fi misle haza şehri ve adae cemil kâinatı enter
zukani rüyete cemâli vechikelkerimi ve rüyete cemali resulike Muhammedin ve enteh şureni
maahu ve mean nebiyyine ve sıddıkine ve şühedai ves salihine ve enter zukani hüsnel hatimeti
vel akibeti.Amin bi rahmetike ya Erhamerrahimin El Fatiha.
* 25 Kelime-i Şahadet
* 101 Estağfirullah
(Yüzbirincide El azim el kerim ellezi lailahe illa hüvel hayyel kayyume ve
netubü ileyhi ve neselühüttevbete vel mağfirate velhidayete lena innehü hüvettevvabürrahimü
tevbete abdin zalimin linefsihi layemlikü linefsihi mevten vela hayaten vela nüşura..)
* 1 Fatiha-ı Şerif
* 1 Amenerrasulü
* 7 Elemneşrahleke-i Şerif
* 11 İhlas-ı Şerif
* 1 Muavezeteyn sureleri okunur.
* Rebiül- evvel duası okunur.''
Bol bol salat-ü selam getirilir.
O'nu anlatan eserler okunmuyorsa, camiye gidilir, evde TV kanalları özenle seçilir.
Bu gecenin, bu günün, bu ayın faziletine yaraşır davranmaya çalışılır.
Geçmiş günahlara O'nun ism-i şerifi araya konularak tevbe edilir ve hayata yeni bir milad ile devam etmeye (özellikle namaz kılmayanlar namaza başlayarak) azmedilir.
Bu aya,bu geceye kavuştuğuna çokça sevinmelidir.
Biliyorum yazı bazılarına uzun gelecektir,ama bu özel istisnayı
Kettani hazretlerinin şu önemli sözleri ile noktalarken, Mevlid Kandilinizi tebrik eder,iman kandilimizi ebedileştirmesini niyaz ederim.
Kettânî hz. şöyle diyor:
“Mevlid günü ve gecesi, mübecceldir, mukaddestir, mükerremdir. Şerefi, kıymeti çoktur. Rasûlullah’ın (sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem) varlığı, vefatından sonra, ona tâbi olanlar için, kurtuluş vesilesidir. Onun mevlidi için sevinmek, cehennem azabının azalmasına sebep olur. Bu geceye hürmet etmek, sevinmek, bütün senenin bereketli olmasına sebep olur. Mevlid gününün fazileti, cuma günü gibidir. Cuma günü, cehennem azabının durdurulduğu, hadis-i şerifte bildirilmiştir. Bunun gibi, mevlid gününde de azap yapılmaz. Mevlid geceleri sevindiğini göstermeli, çok sadaka, hediye vermeli, davet olunan (uygun) ziyafetlere gitmelidir.”