22 Haziran 2018 Cuma

Fakir Süheyb ve Zengin Hifa

Aşağıya aldığım, yaşanmış olay, beni çok etkilediği için, burada sizlerle de özet paylaşmak istedim, tamamını okumak isteyen dostlar için link verdim :

Ya Hifa, demiş Süheyb. Biliyorum, sen benim için bulunmaz bir nimetsin. Ben ise senin için sadece bir yüküm. Bunun için benim şükretmem, senin de sabretmen lazım. İster misin şu geceyi ibadetle geçirelim. Ziraa Efendimiz(sav) "Cennette yüksek bir çardak vardır. Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar." buyurmuştur.
Öyle de yapmışlar, seccadelerini gözyaşları ile ıslatarak, kalplerini zikir ile aydınlatmışlar.

Efendimiz(sav):
- Ey Süheyb, demiş. Gece ki halini sen mi anlatırsın, yoksa ben mi anlatayım?

- Allah'ın resulü(sav) en iyisini bilir, cevabını vermiş.
Efendimiz(sav) ise:
- Ne mutlu size, demiş. ikiniz de cennetliksiniz.
Süheyb derhal secdeye kapanarak:
- Yarabbi diye yalvarmış... Sen ki beni affettin, o zaman günahlara bulaşmadan canımı al.

Ruhundaki iman öylesine coşmuş ki, Yüce Mevla bu dileğini kabul ederek, daha secdedeyken ruhunu teslim almış.

Mescidde bulunan sahabiler büyük bir şaşkınlık içinde gözyaşı dökmüşler.
Efendimiz(sav):
- Size daha şaşılacak bir şey söyleyeyim mi, demiş. Şu anda Hifa Hatun da ruhunu Hakka teslim etti.

Bu iki Allah aşığının mezarlarının yan yana yapmışlar. Birinin mezar taşına; "Şükredenlerden Süheyb", öbürüne de "Sabredenlerden Hifa" yazmışlar.

 https://islamdergisi.com/sohbetler/hifa-hatun-ve-hz-suheyb/