7 Aralık 2018 Cuma
Panteizm ve panenteizmi basit bir dille anlatır mısınız ?
Spinoza'nın Panteizminde ''Her şey tanrıdır.''
Bu görüş, Şeyh Muhyiddin-i Arabi (ks) hazretleri ekolüne benzetilirse aynı şey değildir.
“Lâ mevcude illa hu” (Ondan başka mevcut yoktur.) Hayat kaynağı olduğu için bir insanın her şey güneştir, ya da sudur demesine benzer. Kişi bununla diğerlerinin varlığını reddetmiş olmaz. Eser müesssir arasındaki ayrımın taktirini bilmeyenin zaten imanı, şükrü eksik kalır.
Konuyu kavrayamayanların sürçtüğü yerlerden tehlikeli bir geçit.
Hallac-ı Mansur, Sadettin Konevi (ks) gibi velilerin ''Her şey O'dur'' Yani Allah'tır şeklinde özetlenen inanma biçimi. Tasavvufun derin mevzularından.(Vahdet-i vucut) Yaratılmış her şeyi yaratan Allah olduğu için topyekûn her şey Odur demişlerdir. En basit ifade şekli bu sanırım.
İmam-ı Rabbani hazretleri : ''Vahdet-i Vücût' sekrden yani manevi sarhoşluktan,''fena halinden'' ileri gelir. Bu,zatı ilahi aşkın,muhabbetin kaplaması, tasavvufun başlangıçındaki velide meydana çıkar ki; ''İmam-ı Rabbani Hazretlerine göre, buna ''vahdet-i şuhûd'' demek daha uygun olur. Hiç şüphesiz eşya aleminde tevhidi müşahede etmek başka şeydir, eşyayı inkar etmek başka şeydir.''
''Mevlana Celaleddin Hazretleri, “fena mertebesindeki velinin” konuşmasını uygun görmemiş tehlikeli bulmuş “hâmuş olmayı” tavsiye buyurmuştur. İslam’da tasavvuf, “şeriata” aykırı düşmek değildir. “Şeriat” ve “tasavvuf” İslam sarayının “dış” ve “iç” tarafını, bir bütünlük içinde aksettirirler.''
Yine Mevlana Hazretleri (ks) şöyle buyururlar:
“Kul kendinden büsbütün geçmedikçe, onun gönlünde tevhid gerçekleşmez. Tevhid demek, senin varlığının O’nunla birleşmesi demek değildir. Yoksa batıl bir şey hak olmaz” Zira Allah (cc) kimsye hulul etmez, bu şirktir!
''Vahdet-i vücut ekolünde Allah için,yarattıkları inkâr edilirken,
materyalistler ve tabiatçılar bu meşrebi o büyük velinin anlayışına zıt bir şekilde,
tabiat namına Allah’ı inkar yoluna girmişlerdir.''
Panenteizmde ise, her şey Tanrı'dan sudur etmiştir. Ruhun tek amacı, oluştuğu Tanrı'ya dönmektir. Panteizm de ise -yukarıda değinmiştik- her şey tanrı demişlerdi.
Bu da İkinci bin yılın müceddidi, yenileyicisi İmam-ı Rabbani (ks) hazretlerinin -makul bir şekilde bizi ferahlatan- tanımına benzer.
''Her şey Ondandır'' (ama O değildir)
Şimdi Üstat Necip Fazıl'a kulak verelim :
''İmam-ı Rabbanî’nin anlatılmaz büyüklüğünü yine eseri anlatır:
(Mektubat)ın getirdiği, İkinci Binin Yenileyiciliği çapındaki yenilik; “Vahdet-i Vücud” meselesini aklın son haddiyle tesbit etmesi ve Muhyiddin-i Arabî hazretlerinin yanlış anlaşılan ve eserle müessiri bir gösterdiği vehmine düşülen “Vahdet-i Vücud” davasını tam gerçeğe bağlamasıdır.
“-Allah, ötelerin ötesinde, ötelerin ötesinde; ötelerin ötesinde…”
Yani, nerede onu buldum ve teşhis ettim sanırsan onun da ötesinde, namütehani ötesinde…
Meşhur düstur;
-Ne ki, o zannedersin; zannettiğin o şey, ona perdedir.
Böylece:
-“Heme ost” değil; ”Heme ez ost”… “Her şey o” değil; “her şey ondan” (Mektubat NFK)
En basit ve kısa açıklamasın inşallah başarmışımdır. Bu arada dip not olarak, her şeyi detaylı anlamak çabasında olan çok kişinin imani tehlikeye düştüklerine hatta Allah korusun mülhid olduklarına şahit olmuşumdur...Konuyla ilgili bazı linkler aşağıda.
https://sorularlaislamiyet.com/vahdet-i-vucut-hakkinda-biraz-bilgi-verir-misiniz
http://ahmetarvasi.com/ahmet-arvasi-blog
http://www.felsefe.gen.tr/felsefe_akimlari/panenteizm_diyalektik_teizm_nedir_ne_demektir.asp