susarsın sanmıştım, oysa her şiirde nefesin, her şarkıda seslenişin var…
Yılın son gününde, yine yoksun Rüveyda!
Geçen yıl da yoktun, önceki yıl da, omzumda...
Ne zaman çıkacaksın ki yoluma?
Bak geldim, neredeyse yolun sonuna!
Yokluğunda kaç mevsim uğradı kapıma! Kaç mevsim ağladım, ağardım adınla...
Gelseydin, seni nasıl severdim bilemezsin!
Çocuğunu seven bir baba şefkatiyle, erirdin!
Hayatı paylaşmak seninle, kare kare, ererdin!
Kadınım gibi sarardım, vazgeçemezdin...
Sevincimsin sen benim, canıma can, ruhuma şifa.
Yılın son günündeyim, yine yoksun Rüveyda!
Geçen yıl da yoktun, önceki yıl da yanımda... Biliyorum, artık çıkmayacaksın yoluma!
Solacağım hasretinle kendi hazanımda,
Adına yazılmış, canına ulaşmamış mektuplarımla...
Yılın son gününde, yine ağlıyorum Rüveyda!
Geçen yıl da ağladım, önceki yıl da yokluğunda...
Gündüzlerim seni aramakla geçiyor, gecelerim ağlamakla... Bir Rüveyda Masalı, anladım, o içimde hep yaşamakta...
Ruhumun tavan arasında eşsiz bir haz gibi canımı yakmakta...
Yılın son gününde, yine yoksun Rüveyda!
Sen bir gülsün, bense bülbül bile olamadım, gülistânında...
Adına kelimeler döktüm, hadsiz ve hesapsızca.
Aczimle sevdim seni, bayramı bekleyen çocuklar gibi hülyalarımla...
Yoktum, yokluğa karıştım, gördüğüm sendin aynalarda...
Yılın son gününde, yine yoksun Rüveyda!
Yılın son gününde, yine yoksun Rüveyda!
Rüveyda!
