Rahmetli Abdurrahim Karakoç'un 4 seri bayram şiirinden 1.sini sizler için seçtim..
Artık eskisi gibi kurban kesenler, fakire/muhtaca dağıtmıyorlar.
Et pahalı diyerek, önceden aldıkları buzluklarda diğer Kurban bayramına kadar koruyup tüketiyorlar.
Bu, ancak, çok çocuklu, maddi durumu gerçekten et almaya müsait olmayan, nasılsa işte kurban kesebilmiş aileler için geçerli bir tutum.
Bunun dışında aynı apartmanda kimsenin kimseyi tanımadığı bir kent yaşamında, fakir ve muhtaçları görmeksizin, unutarak bayram yapmak, bayramın amacından uzak bayramcılık oynamaktır..
Kurban bayramı, aşktır..Aşk için her şeyini feda edebileceğinin ispatıdır..Aşk için kanını/canını verebilmektir.''oğlun'' dendiğinde ''lebbeyk'' emir sendense başım üstüne diyerek her şeyi kurban ediş, sevgili uğruna adayışın öyküsü..
Mübarek Kurban bayramınızı, en kalbi dualarımla tebrik eder; sevdiklerinizle, sağlıklı, afiyetle nice mutlu bayramlar dilerim.
Bayramlar Bayram Ola (1)
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı..
Abdurrahim Karakoç