Evet aşka sağırım, körüm, dilsizim...
Her gün, kimselere fark ettirmediğim yalnızlığımda hüzün biriktiriyorum...
Artık zoraki gülümsemelere de tevessül etmiyorum.
Vakit bulursam, ağır aksak şarkılara aboneliğim sürüyor.
Bir yere kapansam, telefonsuz, televizyonsuz, üç-beş kitap ve kulaklıktan müzik...
Bir defter ve kalem.
Bol bol uyusam sonra...Zamanı hoyratça heba edeceğimi bile bile...
Belki de artık yaşama karşı bu sağırlık, körlük, dilsiz oluş...
Hiç bir şey bilmiyorum kendim hakkında...
Dışaeüsa hava soğuk galiba...