15 Ağustos 2020 Cumartesi

fecr-i kâzib!

Yüklermişsin yükünü ruhuma
Şu gönül coğrafyasında
Hangi yüce dağ başını aşacağımı bilmem
Bana kapkaranlık ufuklardan çık da gel.
Ufuktan koptuğum şu sessizlik yokuşlarında.

Gelmiyorsun!
Dünyayı ahiretten ayıran bir aşk değil ki bu!

Gökle yer boşluğunda minicik soluğumla ne yapacaktım sahi ?
En bildiklerin yeter cevap sana.
Ne sorarsın bana !
Ey fecr-i kâzib kadar sâdık olamayanım
Ferdâ-yı istikbâlim hasta .
Dünya kırılırken virüsten
Yüreğimde dayanılmaz zorlu bir yangı.
Sükût içer canevimin kuşu ,
Yokluğun şifâ niyetine.

Yok karşılığı,yok cevabı
Nedensiz ölümü anlamak kadar

Biliyorum köşende dua edersin,sızıyor kulağıma.
Yok karşılığı adımı duyunca.

ES