31 Mayıs 2023 Çarşamba

kaç kez

Her gün geldim b'aktım sana...
Saymadım, sayamadım günde kaç kez...
Ah neler söyledim, neler istedim 
Birini duyup bilseydin,
Azıcık hissetseydin,
Böyle umarsız yaşamaya, yaşamak demezdin...



Zamansız Susma Ömrüm



 


Aşağıdaki şiirin şairinin isminden emin olamadığım için videoya eklemedim. Bu şiiri yıllar önce müzik telif hakkı sebebiyle YouTube kısmıştı. [Bu sabah yeniden yükledim ve telif hakkı kaldırılmış.] Bloğumda saklamak istedim. Şairinden emin değilim ama yorumlayan Hazal hocamın kulaklarını çınlatmış olayım. 
Selâm ve sevgilerimle....

*



“-susmak aşkımın dilidir- diyen sevgili
konuş şimdi, kelimelerine ihtiyacım var…”
Parça tesirli sancılar düşüyor kalbime…
düştükçe uçurum, sancıdıkça aşk…
ve aşklaştıkça kalp
daha çok parçalanıyor hayat
yaklaştıkça daha bir özlüyorum
kabul ediyorum,galibimsin
ve ben her şeyini savaş alanında bırakan
mağlup bir komutan gibiyim şimdilerde..
tüm zaferlerimi sende yitirmişim
kör bir şahinin gözleriyle yol arıyorum kendime
sana çıkmayacağını bildiğim yolları görmekten korkuyorum belki de kim bilir?..

çıkmaz sokaklarda kısır kalıyorum döngülere..
ve ben dönemezken kendime
labirentlerinde kaybolmuşken,
sağım sen, solum sen, yolum sen, yönüm sen olmuşken,
senden gayrısına yok,yokluğuna râm olmuşken,
susma ömrüm!…

yol kesil cehenneme…

keskin bir virajsın içimde bir türlü alamadığım..
ne zaman geçmeye kalksam senden,
ya bir uçurum boşluğu, ya bir şarampol oluyor sonum..
uzanan elleri tutmuyorum..
yüreğime taktığın alyans tutuyor içimi,
içini bırakmıyorum..
dul bir hasrete yâd/igar kalıyorum ötelerde
Yar dediğimi ağyar, yaban dediğimi yar sanıyorlar..
Sancılanıyorum sessizliğine
Tam vakti;
susturucu takılmışken yüreğime,
haykıramazken,
her kurşun içimi parçalarken,
infilak ederken isyanlarım sensizliğe,
ve akarken gözümden ırmak ırmak,
susma ömrüm!…

ateş kesil cehenneme…

tüm piyonlarım tükendi.
Elimde bir şah…
nereye koysam kendine mat çekiyor..
Cemreler ihanet ediyor adına,
Aslı hükümsüz..
kendini bile ısıtmıyor..
adım lâl kalıyor zemheri ayazlarına..
(d)üşüyorum..
muhaciri değilim gayrı bu Arafın..
ne cennet kokabiliyorum, ne cehennem yanabiliyorum..
kendimsiz bir kent kuruyorum yokluğunun sokağına..
baykuşlara sakinlik yapıyor kentimin ıssızlığı…
sesine parazit yapan bir sesle yıkılıyorum
uğraşma aşk..!
kaldıramazsın;
kumdan kaleler gibi bir rüzgarlık değil, bir cümlelik yıkımlarım..
bilmem ki hangi rihter ölçer sarsıntılarımı..
artçı sellere verirken sitemimi,
sana “sus”arken,
ölüme “su”sarken,
müptelâsıyken kahramanı bıçaklanmış masalların
aşk için aşıkları ezip geçmişken,
susma ömrüm!…

şehâdet getir cinnetime…

öznesi sen olan bir ömre verdim adını,
ki ölüm yar olana kadar tek yâr dediğim ol diye..
sana geldim, ölüme yâr etme diye.
Susma diye çırpınışlarımın tek müsebbibisin..
Biliyorum aldırmıyorsun
Dönmeyeyim istiyorsun sultanlığına
Ve aslında aşk’tan korkuyorsun
Zulmetin sırtımda yama olurken yar’alarıma

Hani olur da geldiğimde bir gün
kapanacaksa yüzüme şehrinin kapıları,
her lisanı lâl bırakan bakışlarım anlamını yitirecekse eğer
ve el elini tutacaksa ellerin,
Elimde değil yanacağım

O vakit gülüp geçeceksen yangınlarıma,
Sarmayacaksan,
Benimle kınanıp, benimle yanmayacaksan,
Cennetten kovulmayı göze almayacaksan,
Bir sözüne çölde vaha gibi susarken
öyle umarsız susacaksan…
sen de sus ömrüm!…

Sus!..
Sus ki, ölüm bana yâr,
ben ölüme Yâr olayım…
sen toprak kesil cesedime…

Cemre İçöz

30 Mayıs 2023 Salı

bu sancıyla

İçimin avlusunda birbiriyle çarpışır illegal feryatlar...
Birinin sesini kıssam, diğeri başkaldırır...
Mümkünü yok anla kalbim,
Sen bu sancıyla göçeceksin...


27 Mayıs 2023 Cumartesi

Geceme ayırdım seni / Seslisi




sen yoksan

Sen yoksan,
Gökyüzü asabileşir,
Yağmurlar ağlar,
Rüzgârlar hıçkırır,
Çiçekler boynunu büker,
Güneş isteksizce güne başlar,
Akşamlara çöker karabasan...

Sen yoksan,
Şarkılar daha çok canımı yakar,
Mevsimler sevindirmez,
Kuş sesleri kaybolur,
Şiirler namluya sürülmüş kurşun olur,
Duygular tarumar, 
Tebessümler zorlama,
Bakışlarım umutsuz ve yorgun.

Ve sen yoksan,
Ağıtlar kapı eşiğime yığılır,
Koca bir boşluğun heyulasında,
Yaşamakla ölmek arasında,
Kalbimde mahzun bir küskünlük...
İçimde bir hicret sancısı...


26 Mayıs 2023 Cuma

Önce aramayı bıraktım


Önce aramayı bıraktım, 
Sonra beklemeyi...
Böylelikle "yaşamak" kolaylaştı.

Bir bitkiyi arasıra güneş için pencerenin önüne bir kaç saat bırakıp, iki-üç günde bir de su içirmek gibi kolay oldu "yaşamak."

Talep etmiyorsun, eksiklerle de yetinip geçinebiliyorsun. 
Duygu coğrafyana sağanak olacak melodi ve şiirlere de şemsiye tutabildikçe kolay oluyor "yaşamak"...

Rutine bağlanmış, birbirinin kopyası dejavu tipli günler içinden hızla geçip kanatlanmak istiyorsun...  Öteler, ummadığın anlarda esintisini alnında hissettirdikçe, tevekkülün besleniyor...


25 Mayıs 2023 Perşembe

Usanacaksın!

Sen orada, uzaklardan yazacak, kelimelerinden ilmekler, cümlelerinden kementler atacaksın...

Ben burada dört duvar arasından milim kımıldamadan, tepkisizce yazdıklarını okuyacağım.
Kızacaksın..!

Dünya güzeli olsan da dünyadan soğumuş bu canıma can suyu olamayacak, 
Usanacaksın!

Dibin dibi çukurdur!
Bırak o kuytuda kendi ecelimi beklerken, kelimeciklerle oyalanayım, nasılsa,
Unutacaksın!

Rüveyda'nın Murat'ı

"Rüveyda'nın Murat'ı..."[*]
Ne güzel ifade etmiş dostum mektubunun sonunda...
Sevdim bunu.
Rüveyda'nın Murat'ı olmak...
Öyle güzel ve tarifsiz bir huzur ki...
Olsa olsa ancak cennette huri olur...
Sevdim bu ahir ömrümde Rüveyda'nın Murat'ı olmayı, ona ait kalmayı.
Hem sıfır risk, hiç üzmeden, üzülmeden, tüketmeden, eskitmeden, eskimeden, hep yeni; bir visalin hâyâliyle geçen günler. Daha ne olsun...

[*] Gerçi dostum; "Rüveydanın muradı o
Yani;
  1. Arzu edilen şey.
  2. Arzu, istek, dilek. maksat meram.
  3. İstenerek, ümit ederek beklenen gibi, diye yazmış olsa da Murat'ın muradı Rüveyda...
 


24 Mayıs 2023 Çarşamba

Geçti bizden sevdaluk

Güzel ve bilinen bir Karadeniz türküsünde :"Geçti bizden sevdaluk, geçti bizden sevdaluk, al cebum, al cebumdan saçlari" der...

Sevdanın, aşkın da, aşık olmanın da "geçebileceği" kederli bir şekilde ifade edilirken, aşık, maşuğunun saçlarını kendi elleriyle iade etmeye de kıyamaz, almasını ister.  

Gerçekten insan gönlü -beden yaşlansa da- aşık olma özelliğini kaybeder mi? 
İyi de aşk nedir?
Şehvet için yola düşmeye de aşk diyorlar da ondan sordum.

Türküden devam edersek, yaşla da alâkâsı yok aslında. 
Ruhi çöküntü, umutsuzluk "geçti bizden sevdaluk" dedirtir insana. Belki bu yüzden yanlış zamanda karşısına çıkan doğru insanı da fark edemeyip kaçırır...

Bir de sevdaluk için cesaret de lâzım. Akıllı cesareti mi, deli  cesareti mi işte o kısmı karışık...


Mahşerin kapısında!

Bazı insanlar yüce gönüllü olamadıkları, takdir, kader, nasip vardır böyle olmasında bir sebep ve hikmet diyemedikleri için; vaktiyle sevdiklerini söyledikleri kişileri, ayrılığa düştüklerinde mahşerin kapısında beklerler!


Güzel kelimelere muhtacız

İnsanlığın gittikçe kabalaştığı şu hoyrat zamanda, şiir yazan, şiir seven, şiir okuyan, kısaca kitaba, edebiyata düşkün insanlara ayrı bir kıymet vermek lazım. 

"Ben, kötü de olsa beğenilmese de hep kendim gibi yazmak isterim." Rıfat Ilgaz

Bazı şeylerin tekrar tekrar tazelenmesi insana iyi gelir. Sevgi ve aşk gibi...Güzel sözler, şiirler kalbimizdeki kederleri teskin ve teselli eder. Yaşama sevincimiz için içimizde güzellikler yeşerten kelimelere muhtacız...

Bir de güzel kelimelerle cömertçe ve samimice çevresini güzelleştiren insanlara...



23 Mayıs 2023 Salı

Yine sizden


*

"Sen de Hep İyi,
Hep Mutlu Ol...
Ne Umutların Bitsin,
Ne Hayallerin Yıkılsın...
Sen de Hep İyi,
Hep Mutlu Ol...
Ne Uykusuz Gecelerin Olsun,  
Ne de Umutsuz Bekleyişlerin...
Ömrünün Hangi Sayfasında Olursan Ol,
İçinden Geçenleri Sığdırabileceğin Bir Sayfa Bulamasan da,
Hayat Sana İstediğin Kapılar Açmasa da,  
Ne Sessizliğin Esiri,
Ne de Mutsuzluğun Kölesi Ol...
Her Ağladığında Gülen Bir Yanın,
Her Üzüldüğünde Sarılacağın Bir Sevincin Olsun...
Dilerim Rabbimden,
Her Mevsimin İlkbahar Olsun...
Yüreğin mi?
Hep Nisan da Kalsın...

Sevda"

*

"Şiirimi beğenmeniz beni mutlu etti insanın sevdiği olunca kalem konuşuyor kendiliğinden 
Bekliyorum neyi beklediğimi biliyorum gelmeyeceğini de biliyorum bizim bahtımızada Sultanımızı beklemek düştü
Ve annenize çok üzüldük  Allah şifalar versin dünden beri dualarımız sizinle 😊🙏
Mahmut T.&Ben"

*
"Derin yalnızlık..!
Bana neler ifade ediyor tahmin bile edemezsiniz..
Sahip olduğum şeylerin yanında..
Feride"

*



*

Evet dostlarım. Özelden cevap vermediğimi ama her maili teker teker okuduğumu burada (geliş sırasına göre) yayınlayınca anlamış oldunuz. 
Kırık kalemimi bir kaç ünlü şaire benzeten yüce gönüllü dostlar abarttığınız için burada yayınlamadım. Müteşair olmaktan öte şairlik bana uzak. İnsan haddini ve sınırlarını bilmeli diyerek herkese çok teşekkür ediyorum.  [MM]



Sen yoksun

"Belki de sahip olduğun şeyler var ama sen yoksun!" [F. Kafka]

Bu yüzden acımalı, merhamet mi etmeliyim sana...

Oysa, dışarıdan bakılınca, ne kadar şanslı, ilgi gören ve sevilen birisin.

Yoksa onlar ''sahip olunan şeylere''mi dahil. "Sen yoksun!" Ve belki de hiç olamadın.

Üç-beş metrekarelik bir dünyanda derin yalnızlıkların, hasretlerin ve pişmanlıkların adamısındır.

Vazgeçmiş, gün tamamlayan, güzel bir final uman, basit, sıradan bir adam. 

Varlığınız ne güzel


"Merhabalar Murat bey sizin blogu yakin takip ediyoruz nişanlım ve ben 🙏 
Mahmut T."

*

Gönderdiğiniz şiir ayrı güzeldi. Teşekkür ediyorum size ve nişanlınıza Mahmut bey.


"Değerli, Murat bey, 
galiba anneniz hasta, 
Rabbım şifalar versin. 
Annenize acil şifalar dilerim 
Blogunuza arada giriyorum, 
Okuduğumda öyle anladım.
Rabbim kimseyi çaresizlikle sınamasın. Sağlık esenlikler dilerim. Selamlar."

*

Evet sevdiklerim epeydir sağlık problemleri yaşıyorlar. Her geçen günü aratan ahir zamanın zorlu günleri. Dualarınız çok kıymetli. Amin, Allah razı olsun. Selam ve sevgiler Seyyah hanım.

*

"....Sen seçilmiş Şair..
Değerlisin..
Ben olsam şımarırdım..
Ama sen de çok mutlu olmuşsun dün…
Seviliyorsun…
Ey Şair…!
Muhabbet daim olsun..
Sevgiler..Selamlar.."


Etikette ilk sıraya ben almadım, blog alfabetik olarak düzenliyor. Ey Şair serisini beğenmeniz teşvik edici olabilir. 

Sevinmek mi..? 
Buralarda o, o kadar kolay değil, hele şu sıralar...
Bazen insanın duyguları kısmi felç geçirebiliyor. İsterse hayat palyaçoluklar, şaklabanlıklar yapsın güldüremiyor!
Nefes almanın zorlaştığı zamanlar vardır...
Size de sempatik ve uzun mektubunuz için teşekkür ediyorum. Selam ve sevgiler.

*

"Anneniz için yazdığınızı okuduğumda gözlerim doldu, elimden gelen her zaman olduğu gibi dua sadece ...

Çok geçmiş olsun Murat hocam. Rabbim elden ayaktan düşürmesin. Amin.
Anne hiç kimseye benzemez yeri belli çok değerli, hele elinden birşeyin gelmemesi çaresizlik çok zor.

Dualarım hep sizinle
Allah'a emanet olun. 

*

"İyi Bilirim,
Hastası Olan Kimsenin Gönlünü Yorgundur,
Yüzü Yaprak Gibi Solgundur...
Ama,
Sağlık,
Varlık,
Darlık Onun...
Hastalık,
Deva,
Şifa Onun...
Dilerim ki Fırtınalı Denizlerin Durulsun...
Ol Deyince Olduran,
Gül Deyince Güldüren Allah'ım,
Makbul Kullar Hürmetine,
Hastalarına Sağlık,
Sıhhat,
Afiyet Versin...
Sevdiklerinin Acısını Yaşatmasın...

Hayırlı Şifalar Diliyorum..."

*

Allah razı olsun. Varlığınız çok kıymetli.


22 Mayıs 2023 Pazartesi

Ödüm patlıyor!

Ödüm patlayacak gibi..!
Senden önce ben ölüyorum,
Her sabah ve her gece,
Öleceksin diye..!

Oysa kaderin sahibine şeksiz imanım ve teslimiyetim de var...

Şu ölüm başka bir şey...
Gidenleri bir daha göremiyor, saramıyor, konuşamıyorsun...
Özlemekten gebersen de çare bulamıyorsun...

*

Göz göre, gözlerimin önünde çocukluğuna döndün annem...
Dün ben senin ellerine, senin ilgine şefkatine muhtaçken, bugün sen...

İnsan olmak ne zormuş Rabbim...
Anneciğime merhamet et.
Nerede dermanına muhtaç kulların varsa, onları sevdiklerine bağışla, şifalar ihsan eyle Rabbim...

21 Mayıs 2023 Pazar

Ey Şair! [10]

Ey Şair! (*)
Belki de sabahını göremeyeceğim gecenin karanlığında yazıyorum. Hayatın ceremesinden, ruhun boğuluşuna kadar umutsuzluk kaplamış bedenim karşılıyor beni aynada... 
Sana yazma arzusu her zaman çalsa da kapımı yarısında bırakıyor beni. Ne demeliyim bilmiyorum, susuşlar ağır bastıkça, burnumda reçine kokusu sana ulaşmayan notalarla kemanımın tınısı beni bayıltıyor gibi.
Gündüzlerde gelmeyen seni gece rüyalarımda aramalıyım. Ne yazık ki rüyalarıma da gelmiyorsun, bilmiyorsun çağrışlarımda çınlıyor yer gök. Yorgunum ve kollarında dinlenmeliyim. Korkmuyorum ama savunmasızım. Varlığınla var olmalıyım.

Ey Şair!
Ne yazacağımı bilmiyorum yarım kalan satırlarımı ruhun tamamlasın. Gelinmeyen yolları ıhlamur çiçekleri sarsın. Sen diye baktığım gökyüzünde kuşlar sevişsin. Soluklansın bitmeyen son vedalar. Kendiliğinden dönen bu döngü bir yerde dursun. 
Başım mı dönüyor dünya mı hızını alamadı, nedir bu telaşsız telaş? Yüreğim bir sana yenildi, nedir bu kanlı savaş? Kelimelerim ne denli konuşuyor sana bilmiyorum ama ruhum hipnozda. Kelimelere ulaşmaya başladı. Darmadağın kelimelerle de başa çıkamıyorum. Nasıl yaşıyorum bu denli bilmiyorum. Biri beni durdursun, alsın elimden şu suç aletini.

Ey Şair!
Kelimelerin gücü bu kadar zor olmamıştı. Uzun yazanlar nasıl bu kadar hakim kaleme, benimki kesikler atıyor ruhuma. Sen diye yazdığım satırlara uzanmak istiyorum.
Ne yazdığımı bilmiyorum dönemiyorum suç mahalline, kelimeler esir almış beni sıkıyor da boğazımı konuşturuyor gibi kesik kesik. Saçmalamış olsam da bırakmıyor beni. Sana olan sevgimi yer gök duymamış gibi bir de yazdırıyor bulduğu her yere. Sonmuş gibi gözükse de sözler sıralanacak hiç durmadan. Belki anlamlı belki anlamsız. Bilmiyorum kaç gece sürer bu böyle. Uykusuz değilim, gece ile gündüz bana ayak uydurmuyor. Rahat bırakıyorum ruhumu sana ulaşsın. Gecene belki bir yıldız olur.

Sevgiyle kal. 

~ ~ ~

(*) Daha önceki gelen mektuplardan birine not düşmüş ama unutmuşum. ''Bilseydim Ey Şair'in seri olarak devam edeceğini numaralandırırdım''demişim. Dün gelen bu son mektupla geç de olsa bunu yapmaya çalıştım. Geriye dönük taradığımda 9 adet mektup bulabildim, umarım blog mutfağında tarama hepsini bulmuştur. Numaralandırmada mümkün mertebe ilk mektuptan başlamaya ve etiketlemeye gayret ettim. 
Hepsi kitaplık mektuplar...
Kaleminize bereket. Teşekkür ediyorum. Sevgiler, selamlar. [MM]


19 Mayıs 2023 Cuma

mevzu sen olunca

Mevzu sen olunca, 
Kırılır aynalar,
Tutulur akıl,
Şiire susar kalem...
Bana yüzün lâzım...

Mevzu sen olunca,
Cahillik okulundan çıkamam,
Her gecede seni ararım,
Mevzu sen olunca,
Ölebilirim!
Bana sesin lâzım...


18 Mayıs 2023 Perşembe

her gün iki kez ölüyorum

Ben her gün iki kez ölüyorum!
Bir; gece yatarken,
Bir; sabah gözlerimi açtığımda...
Ben her gün iki kez ölüyorum;
Gece sana sarılmamaktan,
Sabahları gül yüzüne bakamamaktan...
Ben her ikindi sonrası,
Çıldırmanın başkentinde günbegün çürüyorum...
Anları hasret ateşinde yakıp, karşısında tir tir titriyorum...
Ben fena özlüyorum...
Ben bayağı bayağı ölüyorum..!

*

Şiirimi yayınladıktan sonra, YouTube bildirimden gelen şarkı ilginç oldu:



Acı da olsa..!

Bir masalı, bir hâyâli, bir rüyayı gerçekleştiremeden geçip gitmek bu dünyadan...
Adı üstünde; hâyâl, masal, rüya.... diyerek herkes kendi gerçeğini yaşamaya...

17 Mayıs 2023 Çarşamba

kuş

Zayıf kanatlarına denk bir gökyüzü bulamamış, 
Nicedir uçma hevesini de kaybetmiş,
Yorgun ve kırgın bir kuş,
Kendisine bir kafes arıyor..! 


15 Mayıs 2023 Pazartesi

Özlemek yok artık

Demiştim sana, hergün aynı yerde, aynı saatlerde, aynı sağanaklarda ıslanacağım diye...

Özlemek yok artık, ölmektir bunun adı...






14 Mayıs 2023 Pazar

Mesafeler

İyi ki mesafer var..!
Onlar sayesinde can emeğimiz olan sevgimiz hep böyle yakın ve yıpranmaksızın taze...

*

İnsan kendisiyle de mesafeli olmakı ki, özüne saygısı devam edebilsin.

*

Mesafeler, acı verir. Gurbetin o ağlatan kokusu gün batımlarında biraz daha koyulaşınca, ruh yetimliğinden kaçamaz...

*

Mesafeler hem iyidir ve şarttır; hem kötüdür, insana çaresizliği yaşatır...

hep mahcup ve ürkek

Hep mahcuptu tebessümlerin, fazlası gülmek olur diye korktuğundan, kahkahalarını zinhar kimseler duyamazdı o buruk dudaklarının sızıntısından...

Belki de korkardın, hayat verdiği gülümsemeyi, ağlatarak geri ödetir diye, kahkaha boyutunda hiç sevinemezdin sen...

Hep mahcup ve mazlumdu tebessümlerin, bu ürkekliğine, farkında olmadan çevren de alışmıştı; sorgulamadan seni de kendileri gibi mutlu sanırlardı...

Sen de mi bir çok insan gibi gülmekten imâl edilmiş bir maske alsan ne..?


13 Mayıs 2023 Cumartesi

Ben hep zaman



Ben hiç bir zaman senin ruhuma dokunuşun gibi, sana dokunamayacağım şu fani hayatta...
Örneğin gülüşlerinden dökülen gül yapraklarını toplayıp,gönül defterimin yaprakları arasında saklayamayacağım...
Bana nasıl bakardın,asla bilemeyeceğim.
Bir kez ''canım'' diyen ses tonunun ahenginde,raks edemeyeceğim.
Ben hiç bir zaman ruhumun sokaklarını işgal eden varlığının kapısından içeri giremeyeceğim...
Örneğin, nasıl bir kokun var,içime çekip sarhoş olamayacağım...
Ben hiç bir zaman...
Ben hep zaman...





kanayan kalp olunca

Çocukken düşüyor, dizlerimi kanatıyordum...
Sonra kabuk bağlıyor bir iki haftada geçiyor, izi bile kalmıyordu...

Büyüdüm, düşüşlerim yine çocukçaydı da bu defa kanayan dizlerim değil, kalbimdi; üstelik kabuk da tutmuyordu...İzleri de gölgem gibi her adımda önüme düşüyordu...